Adam...

Bir gün kendi başına buyruk kaldığın zaman, ne yaparsan yap, yalnız efendi adamlarla ahbaplık etmeyi unutma!...
Sana söylüyorum, ben gençken çok eğlendim. İyi insanlarla arkadaş oldum...
Hepimizin elinden bir şeyler gelirdi...
Birimizin sesi güzeldi, biri iyi rol yapardı, biri komik şarkılar söylerdi, bir başkası iyi kürek çekerdi ya da iyi raket oynardı, öbürü çok güzel hikâye anlatırdı, falan filan...
Her zaman yapacak bir iş bulurduk, günümüzü hoşça geçirirdik, hayatı biraz görürdük, hiçbirimiz de bunlardan bir şey kaybetmedik...
Ama hepimiz efendiydik...
Senin de bu çeşit insanlarla düşüp kalkmanı istiyorum...
Ciğeri sağlam adamlarla...
    (...James Joyce)

Bizim pano

Serdar’ın kızı, babasının telefonu ile oynarken, zil sesini kapı zili sesine ayarlar...
Aynı günün sonraki saatlerinde Serdar izinlidir ve evde yalnızdır...
Cep telefonu çalınca kapıya koşar...
Ancak evin yukarıdaki kapısının önünde kimse yoktur ve zil çalmaya devam eder...
Otomatiğe basar, zil inatla çalmaya devam eder... Otomatiğin bozulduğunu düşünüp apartman kapısını açmak için aşağı iner...
Ancak aşağıda da kimse yoktur...
Tekrar yukarı çıkar; eve girince zil çalar, önce daire kapısına bakar, sonra aşağı inip sokak kapısına bakar...
O günün akşamına kadar kaç kişi telefonu çaldırmışsa, o kadar inip çıkar, bir izin günü böyle berbat olur...

Krampon

F.BAHÇE’nin Hello Kitty ile ortaklığını duyurması üzerine, mizah medyası şokta.
...
TWİTTER’dan “Suçsuzum” konulu açıklama yapan Hakan Şükür’e Türk yargısından cevap gecikmedi: “He miii...”
...
ENGİN Baytar tam 2 yıldır kadro dışı kalmayarak otoriteleri şaşırtmaya devam ediyor...

Temel bir gün...

Adam ölüm döşeğindeymiş...
Karısı telaşa kapılıp hemen doktoru Temel’i çağırmış...
Temel hastayı muayene ettikten sonra dışarı çıkmış... Adamın karısı hemen yanına koşup sormuş:
-Durumu nasıl doktor?... Çok mu kötü?... Can mı çekişiyor yoksa?...
“-Telaşlanmayın hanımefendi... Üzülecek bir şey yok...”
-İyi ama, öyleyse nesi var doktor bey?..
“-Nesi mi var?.. Ha bakın, doğrusunu isterseniz onu ben de anlayamadım... Ama merak etmeyin, otopside anlarız...”

Ana Kumanda

(...BEYAZ TV – Beyaz Futbol) 
AHMET ÇAKAR: Bir şey fark ettiniz mi? Son transferlerde hep siyahi oyuncular geliyor; Beşiktaş’a Talisca ve Abubakar geliyor, Galatasaray’a şey geldi...
RASİM OZAN: Hocam, ligin boy ortalaması yükseliyor gayet güzel...
(...STAR – Evleneceksen Gel)
EVLENECEK KADIN: Merak ediyorum, neden bana talip oldunuz?..
EVLENECEK ADAM: Çünkü bayansınız...
HHH
(...BEYAZ TV – Beyaz Futbol) 
AHMET ÇAKAR: Fatih Terim Aysal’ın dediği gibi bir elemandır, Futbol Federasyonunun maaşlı 
elemanı.
ABDÜLKERİM DURMAZ: Hocam bak bir adama sen 20 yıl ‘imparator’ dersen... Hocam hâlâ çikolata yiyorsun yaaa!

Ayaküstü...

Bir dostum bana yazıp yollamış...
Kendisi hiçbir hukuki gerekçe olmadan kararname yoluyla TSK’dan ilişiği kesilen mazlumlardan...
Bazı soruları var, (Aslında aynı sorular benim için de geçerli), aynen ekledim derdini, buyurun;
“-Lütfen beni aydınlatınız! 5 dakikanızı ayırın lütfen… Evet ben cahil ve cahilliğin farkında bir Anadolu insanıyım. Müslüman ve Türk’üm. Hadi ne olur, lütfediniz. Kafama takılan şu sorulardan beni kurtarınız.
Bir darbe girişimi, başka bir darbe girişimini aklar mı? Yeni zalim eski zalimin zulmünü sıfırlamış mı olur? Her gün kanal kanal gezen ve kendilerine kumpaslar mağdurları, kurucu değerler savunucuları vs. vs... diyenlerin dediği gibi ‘Cumhuriyet tarihi boyunca hiç kimseye hiçbir zaman namaz kılıyor, eşi ya da kendi kapalı diye baskı yapılmamış, zulüm edilmemiştir’ sözü, bazı Batılı bilim adamlarının farklı zamansal boyutlar ve dünyalar vardır tezini desteklemek için mi söylenmektedir?..
...
Aynı zaman ve mekânda yaşayanlar olayları tamamen farklı anlatıyorlarsa ve anlattıklarına inanıyorlarsa insan değil, farklı format atılmış makineler olabilir mi?
Harp Okulunun zihniyetini oluşturan Alman general yazılım mühendisi miydi?
Kargalar gülebilir mi?
Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi, diye soran zihniyetin çıkardığı sesle, boş yağ tenekesinin yuvarlanırken çıkardığı ses ne kadar örtüşmektedir, konusunda tez hazırlayan akademisyen oldu mu?
Bu zihniyet halkı çoban olarak görürken, kendini nereye koymaktadır, nasıl tanımlamaktadır tanımlayan bilen ruh hastalıkları ve sağlığı uzmanı var mı?
...
Yılan çıktığı deliği beğenmemiş sözü; içinden geldiği Müslüman Türk milletini beğenmeyip inanç örf âdet gelenek göreneklerinden kopmakla da kalmayıp, yeniden ve kendi dünya görüşüne göre formatlamaya çalışanlar için mi söylendi?..
15 Temmuz’da darbeyi biz önledik, devleti ve demokrasiyi biz kurtardık, YAŞ kararlarıyla ve 2’li 3’lü Kararnameler ile resen emekli ettiğimiz askerleri bu yüzden atmıştık diyenler, sokaklara dökülenlerin tankların üzerine yürürken ‘Ya Allah, Bismillah, Allahuekber’ diye bağırdığını, nerede oldukları için duymamışlardır? Bir süre daha geçince yine kanal kanal gezip ‘Tankların üzerine laiklik elden gidiyor diye bağırarak gittik ve darbeyi engelledik, o gece’ derler mi? Derlerse kendileri de inanır mı?
...
Demokrasi ve hukuk herkes için mi, yoksa seçilmiş bazı guruplar için mi?
Herkes içinse Kararnameler ile ‘Resen Emekli’ adı altında hukuksuzluğun dip yaptığı işlemler ile zulme uğrayan askerler uzaydan geldiği için mi açık yeşil?
Aynı zulme uğramış kişileri kategorize edip, bazısına siz koyu yeşilsiniz ‘Alın size iadeiitibar’, bazısına siz açık yeşilsiniz, mağdur edilmişiniz vah vah deyip uğradığı zulümle baş başa bırakmak, seslerini duyamazdan gelmek zulme ortak olmak mıdır?
Bu renklerin tonlarını belirleme de ölçü birimi nedir? Bu belirlemeyi kim ve nasıl yapar?
İnsanların iman ve akaidini, vatan sevgisini ölçen aleti kim yaptı, ölçü birimi ne, ölçme yetkisini kim kendin de görüyor ve acaba bu hakkı kendinde görmek ‘Küfre sebep olur’ mu?
Adalet herkese lazım mı?
...
İttihatçı, laikçi ve FETÖ’cü zihniyetin topyekûn zulmüne uğramış hakkında hiçbir mahkeme kararı olmadan, kendi yazıp çizdikleri ile disiplinsiz ilan ederek attıkları 3000 küsur kararname mağduru asker ile ilgili kılını kıpırdatmayanlar var. Bir de evet size zamanında haksızlık etmişiz, ama bakın bunu düzeltmek için kaç kere KHK teklifi verdik diyenler. Birileri bu mazlumlara ‘Stockholm Sendromu’ mu yaşatmak istiyor ve ne için?
2’li ve 3’lü kararnameler ile disiplinsizlik gerekçesi ile atılan askerlerin içinde hiç FETÖ’cü olmadığını, bunların önce FETÖ gazıyla ‘Etöcüler’in, sonra da FETÖ’cülerin zulmüne uğradığını bile bile bunları görmezden gelmenin sebebi nedir?
Acaba kendilerini en iyi tespit edecek bu mağdurların önünü kesenler, iadeiitibarına engel olanlar, gizli (kripto) FETÖ’cüler mi?
Soruların dahası da var, ne olur öğretin bana ve öğrendikçe sizlere yenilerini sorayım, öğrenmeye açım...”
(...Ahmet M. Demir-Okur/Yazar)