Kadınsal yorumlar...

A -
A +

Dünyada kadınlar hakkında yorum yapmamış ve henüz onları çözmüş bir millet yok...
“Kadınlar anlaşılmak ister, anlaşılmış olmayı değil” aforizması, konuya ilgiyi artırıyor, kayıtlara henüz geçmemiş “Anonim” sözleri önümüze koyuyor;
...
“-Dünyada birden çok kadına dağılmış tek bir kadın maskesi vardır...”
...
“-Çoğu kadın “yaşını” göstermemek, çoğu erkekse “gözyaşını” göstermemek için çabalar...”
...
“-Her hâliyle beğenmeyin, en beğenmediğiniz hâli en çok gördüğünüz hâli olmaya başlayabilir sonra...”
...
“-Bir kadının eksik yönlerini öğrenmek istiyorsan, onu tanıyan başka bir kadına övmelisin...”
...
“-Kadın yalnız gözle seçilmez... Onu, gözünden çok kulağınla seç...”
...
“-Ne söyledikleri önemli değildir; asıl önemli olan söylemek istedikleridir...”
...
“-Bu dünyada sizi seven bir kadının nefretinden daha tehlikeli hiçbir şey olamaz...”

Öğrendim ki;

“-Az paranın sahibi olmak, çok paranın kölesi olmaktan iyiymiş...”

 

Bizim pano

(...Talip’in günlüğünden)
-Elektrikli battaniyenin fişini taktığımı sanıp ütünün fişini takıp uyumuştum... Aslında ütü de az ısıtmıyor odayı...
...
-Markette poşet açmaya çalışırken aldığım cipsin poşetini de açmıştım. Rezil olmamak için orada yedim tabii...
...
-Bir keresinde damacana pompasının üstüne oturarak dizden aşağısını su içinde bırakmıştım...
...
-Kandilde bayram kutlayıp el öpmüş, harçlık almışlığım var...
...
-Aynı gün içinde telefonu gazetede, cüzdanı markette, kitapları mağazada unutmuşluğum var...

İnsanoğlu...

“-İnsanlık gerçekliği kazanırken düş denilen şeyi yitirdi.
İnsan artık bir ağacın altına uzanıp ayağının başparmağı ile ikinci parmağı arasından gökyüzünü seyretmiyor, fakat bir şeyler üretiyor...
Ayrıca becerikli olmak isteyen insanın, aç kalmasına ve düşlere dalmasına izin yok...
O biftek yiyip yerinden kımıldamak zorunda.
Sanki eski, tembel insanlık bir karınca yığınının üstünde uyuyakalmış ve yeni insanlık uyandığında, karıncalar kanına karışmışlar...
...Ve sanki insanlık, o zamandan beri, bu hayvanlara özgü berbat çalışkanlık duygusunu üzerinden bir türlü atamadan en büyük hareketleri gerçekleştirmek zorunda...”
(...Robert Musil)

 

İtirafım var

(...isim: âdem ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Etüt merkezinden kızlar telefon açarlar.
Bilgisayardan koku ve garip sesler geldiğini söylerler.
Hâliyle yetkili kişi işlerin yoğunluğundan dolayı hemen gelip bakamayacağını, bilgisayarın fişini çekmelerini söyler.
2-3 dakika sonra tekrar ararlar fişi çektikleri hâlde seslerin geldiğini söylerler.
Bunun üzerine müdahale için gidildiğinde bilgisayarın bulunduğu odada olan kokunun odanın havasız olmasından dolayı oluştuğu görülür.
Pencereyi açarak koku olayını çözer ve gelen sesi de bilgisayarın yanında bulunan çalar saatin tepesine basarak çözer...
Böylece sorun ortadan kalkmış olur…
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

 

Yıldız Abla günlüğü

-Artık topuklu giymeyeceğim, kendi boyumla idare edeceğim...
...
-Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığımda o asla gülmez...
...
-Matematiğim hep sıfırdı... Hiç lazım olmadı Allaha şükür...
...
-Televizyon zihniyetindeki radyoyu ne yapayım yaa?...
...
-Seni unutmam gerektiğini hatırlayamıyorum
...
-Yufka yüreklerimizi kıymalı börek yaptılar gençler.
...
-Allahım, aklı olmayanın fikriyle lütfen beni sınama.

KRAMPON

FUTBOL Federasyonu ile Disiplin Kurulu arasındaki kritik zirvede yine “Balkanlardan ülkemize yeniden gelen soğuk hava dalgası ele alındı...”
...
F.BAHÇE’de 2016-2017 sezonu son çeyreği için teknik direktörlük alım başvuruları başladı...
...
ARADIĞI golü bulamayan Çatladıkapıspor, Google’a UEFA nezdinde dava açmaya hazırlanıyor...

Ana Kumanda...

(...TV 8 / Bay Tahmin)
MURAT ÖZARI: Bak bir izleyici senin için demiş ki; “Abi sen David Platt ile Hikmet Karaman karışımısın...”
FİKRET ENGİN: Sen de Carlos Tevez’e benziyorsun, ben onu söylüyor muyum?..
...
MURAT ÖZARI: 50’ye bastım, yakında Ay’a ayak basacağım...
FİKRET ENGİN: Dante gibi ortasındayız ömrün...
MURAT ÖZARI: Ben dantel olmuşum artık Fikret...
...
MURAT ÖZARI: Kime benzetmişler anlamadım?..
FİKRET ENGİN: Seni Morinho’ya benzetmişler abi...
MURAT ÖZARI: Ben TV’ye çıktığımda Morinho TV’de görüp millete gösteriyordu...

Temel bir gün...

Tiyatro oyuncusu Dursun, arkadaşı Temel’le sohbet ederken sevinç-liymiş:
-Nihayet bir rol verdiler...
“-Neyi oynayacaksın?...”
-Otuz yıllık evli bir adam rolüne çıkacağım...
“-Tebrikler... Sabırlı olmaya devam et... Yakında konuşabileceğin bir rol de alırsın...”

Kadınsal yorumlar...

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.