Bilim ehli!
-Bizce Türkiye’de kornayla konuşma dersi zorunlu hâle getirilsin...
…-Annelerin söylenme hızını araştıralım dedik, terliğin tam kafamıza isabet ettiğini tespit ettik...
…-
Ses çıkarmadan yenilen cips üretmeye çalışıyoruz…
…-Aylardır düşünüp cevabını bulamadığım o deli soru: “Bim’e girerken neden 2 kapıdan geçiyoruz?..”
… -
Yiyip yiyip kilo alamayanlarla başını yastığa koyduğu gibi uyuyanların aynı .rgüte üye olduğunu tespit ettik...
…-Pili ısırarak şarj eden insanların üstün yeteneklerini araştırıyoruz…
… -
Babalarla, kumandalar arasındaki aşkın sırrını çözmeye çalışıyoruz…
…-Sigara içenlerin en büyük düşmanının, kül tablasındaki naylon olduğunu tespit ettik…
Öğrendim ki; “-Küçük şeylerle mutlu olamıyorsan, büyük şeyler kaybediyormuşsun…”
Ayaküstü...
Dedi ki: Kılıçdaroğlu ‘adalet’ için değil kendisi için yürüdü.
Yoksa bu kadar başarısızlığa rağmen onu orada tutarlar mıydı?..
ΔΔΔ
Basın .zgürlüğü savunucularının önde gidenlerinden El-Cezire kanalının kapatılması taleplerine karşı bir itiraz ve açıklama görmedik, duymadık.
Her şeye limon ve maydanoz olan Tabip ve Mimar Odaları da buna dâhil.
ΔΔΔ
AB kapısındaki Türkiye’nin durumu tek ayak üstünde kara tahta .nünde bekletilen öğrencilerin durumu gibi.
Yıl 2017 olmuş. AB’nin haberi yok.
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)
itirafım var...
(...selçuk m. şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Geçen sene lisede yaşadığımız olaylardan biri bu başlık altında .dül almaya adaydır.
Matematik hocamız sınıfın sınav kâğıtlarını okumaktadır...
Aradan bir isimsiz kâğıt çıkar, üstelik bir de sorular tükenmez kalemle cevaplanmıştır...
Tabii hoca biraz sinirlenir ve kâğıda 75 verir...
Sonuçlar sınıfa açıklanınca kâğıtlardan biri fazla çıkar...
O da tükenmez kalemle yazılandır...
Meğer o kâğıt hocanın cevap anahtarıymış,
kendine verdiği not 75’miş...
Daha komik yanı, o sınavda bazı arkadaşlar
80-90 almıştı...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Kıskançlık…
“Kıskançlığı doğuran, kendimizle başkaları arasındaki oransızlık değil, aksine, yakınlıktır.
Bir er generalini değil de çavuşunu ya da onbaşısını kıskanır; aynı şekilde tanınmış bir yazar, adı sanı duyulmamış yazar çizer takımına değil de kendisiyle benzer
konumdakilere hasetle bakar. Oransızlıklar ilişkiyi kesintiye uğratır; ya bizden uzakta duran şeyleri kendimizle karşılaştırmamızı engeller ya da
karşılaştırmaların etkisini ortadan kaldırır...”
(…David Hume)
Temel’in yeri...
Karakola soluk soluğa gelen Temel, komisere söylenmiş;
“-Yeni gelen komşumuz, bütün apartman sakinlerinin
rahatını bozdu... Kendisinden şikâyetçiyim...”
-Çok mu gürültü yapıyorlar?...
“-Hayır... Her gün eşine yeni elbise alıyor...”
ΔΔΔ
Temel, sigara içmenin yasak olduğu kapalı bir
alanda tüttürüyormuş...
Görevli hemen uyarmış;
“-Burada sigara içmenin yasak olduğunu bilmiyor
musun?..”
Temel duvardaki “Sigara içilmez” levhasındaki
yarıdan kesik sigara işaretini göstermiş;
“-Tamam... Yarıya gelsin atacağım onu...”
KRAMPON
MAÇA çıkmadan önce hastaneye sevk edilen Eren Derdiyok, hastaneye varamadan yine hastaneye sevk edildi...
ΔΔΔ
SON DAKİKA! Fenerbahçe 10 Numara pozisyonunda Ofansif Orta Saha almayacağını KAP’a bildirdi...
ΔΔΔ
TRANSFER duyumcuları sektördeki denetimsizlikten rahatsız.
Muhsin Kaynak: Ruhsatsız duyumcular mesleğin sonunu getirdi...
Ana Kumanda
(...BEYAZ TV/Beyaz Futbol)
ERTEM ŞENER: Hocam Rasim Ozan, Aslan’a mı benziyor?... Saçlar yele gibi falan?...
AHMET ÇAKAR: Yok... Sırtlan’a benziyor...
ΔΔΔ
(...CNN Türk/Haber)
MUHABİR: Neden motora binmeyi tercih ediyorsun?..
GENÇ: Çünkü motor bir tutku, bir kurtuluş...
MUHABİR: Neden kurtuluş?..
GENÇ: Yavaş gitmekten...
ΔΔΔ
(...BEYAZ TV / Beyaz
Futbol)
RASİM OZAN: Ben
Fenerbahçe düşmanı
değilim...
AHMET ÇAKAR: Rasim, sen Fenerbahçe düşmanı değilsin...
Sen katıksız Fenerbahçe düşmanısın...
Bizim pano
Murat; yorgun argın bindiği metrobüste gözünü kestirdiği yolcuya sesleniyor;
MURAT: Kardeşim uyumayacaksan kalk da biz uyuyalım...
YOLCU: !..
