Ayaküstü...

A -
A +
Ne zaman adam oluruz sorusuna,
“İyiler gibi konuşup, kötüler gibi yaşamadığımız zaman” dedi.
“Makam ve mal hırsı çok kötü. Gerisini söylemeyeyim” diye ilave etti.
 
Düğünlerin nasıl düzenleneceği kadar,
Yeni evlenenlerin nasıl geçim ehli olacaklarına dair kafa yorsaydık bu kadar boşanma olur muydu?
 
Ne zaman adam oluruz sorusuna,
“Tokları doyurduğumuz kadar, açları da doyurduğumuz zaman” dedi.
“Tok açın hâlinden zor anlıyor” diye ilave etti.
 
Demokrasi diye getirdikleri silah, kan ve gözyaşı.
Götürdükleri petrol, gaz ve memleketin dağı taşı.
 
Bu kadar vatan haini nasıl çıkar diye düşünürken sonunda buldum.
Yalan tarih.
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

Öğrendim ki; “-Gereğinden önce korkmak, gereğinden fazla korkmakmış…”

Ana Kumanda
(…KANAL D – Magazin)
MUHABİR: Okumanın önemini çok güzel vurguladınız…
KİBARİYE: Tabii ki. Benim okumam yok diye Menemen’e gidecekken Manisa’ya gittiğim olmuştur... 
 
(…TV 8 – Gerçeğin Peşinde)
ŞİKÂYETÇİ KADIN: Serap Hanım; kocam bana seni öldürüp, kesip, torbaya koyup, balkonda güneşe sereceğim falan diyor...
SERAP EZGÜ: Aaa... Olur mu hiç öyle şey, hiç yakıştıramadım... 

 

Sabri Reyiz Günlüğü
-Cüneyt Çakır oyundan çıksa güzel maç olacaktı aslında.
-Tudor bugün sigaraya başlayabilir…
-Hasan Ali’ye sorsan, Hasan Ali pe-naltıyı verecekti.
-Bu ülke sadece Cüneyt Çakır’a sövme  konusunda birlik olabiliyor galiba.

Dobra kadın!
>> Omlet ve makarna dışında yemek pişirmeyi bilir...
>> Okumaktan gözleri bozulmaz, bozulsa da lens, gözlük filan takmaz... 
>> Doğal rejim yollarını seçer, her gün bir yenisini denemez...
>> Yüksek sesle konuşmaz, yüksek sesle gülmez... 
>> Sigara içmez, içerse sigarasını kimseye yaktırmaz...
>> Kız küfürleri dışında küfretmez... 
>> Miki, Ayı Yogi, Gufi, Twiti, Barbie gibi oyuncaklarla uyumaz...
>> Tek başına uzaklara mastera doktoraya falan gitmez... 
>> Böceklerden korkar, eliyle sıkarak sinek öldürmez...
>> Korku filmlerinden, futboldan, güreşten hoşlanmaz... 
>> Hareketli müzik duyar duymaz oynamaya başlamaz...
>> Çıkmayacağı adama ümit vermez... 
>> Sevgilisi kavgaya karışacağı zaman onu durdurur...
>> Güneş olmayan zamanlarda güneş gözlüğü ile dolaşmaz... 

Hayırsız!
 

“-Kötü rastlantılar vardır, hepsi bu...
Benim başıma geldi… Senin de…
Yalnızlık çökertmişse, insan sahteyi gerçekten nasıl ayırabilir?...
Birisine rastlıyorsun, onu ilginç kılmak istiyorsun,
Baştan inşa ediyorsun, tepeden tırnağa güzelce giydiriyorsun, daha iyi görmek için gözlerini kapıyorsun,
O oyun oynamak istiyor, siz de;
Güzel ve aptalsa akıllı bulursunuz onu… O sizi aptal bulursa kendini akıllı sanır… Kişilikli bulmuştur sizi…
Yavaş yavaş onun bir köylü olduğunu hissetmeye başlamışsanız, yardım etmem gerekir ona, diye düşünürsünüz…
Eğer bilgisizse, her ikiniz için yeterli bilginiz vardır,
Bunu her zaman yapmak istiyorsa beni seviyor, dersiniz kendi kendinize.
Pek fazla üstünüze düşmüyorsa, önemli olan bu değil, dersiniz.
Cimriyse, sebebi yoksul bir çocukluk dönemi geçirmiş olmasıdır.
Hayırsızın biriyse, bunun bir huy olduğuna inandırırsınız kendinizi;
…Ve böyle apaçık ortada duran şeyleri yadsımak için var gücünüzle çalışmayı sürdürürsünüz…
Oysa göz çıkaracak kadar ortadadır her şey...”
(…Romain Gray)
 
itirafım var...
(...isim: yunus ...şehir: rize ...yaş: yirmi sekiz)
Akrabalarımız oturmaya gelmişti bir akşam...
Hastalıklardan açıldı konu...
Ben de bir zamanlar stresten kalbimde çarpıntı olduğunu söyledim ve ekledim,
“-Doktor bana deli şurubu verdi... Passiflora...” 
Tam yanımda oturan bir teyze ne dese beğenirsiniz,
“-Aaa... Şuna bak... Ben üç senedir kullanıyorum, deli miyim yani?...”
 
 
Temel’in yeri...
Temel Alman turiste Karadeniz dağlarını gösteriyormuş...
Alman anlatmış;
“-Bizim orada bir dağ var... Ona doğru ‘Hans’ diye bağır, karşıdan on kere ‘Hans... Hans.. Hans...’ diye yankı yapar...” 
Temel “O da bir şey mi” demiş;
“-Şimdi sen şuna bak...” 
Sonra dağa doğru bağırmış;
“-Temeeelll...” 
Karşıdan ses gelmiş;
“-Hangi Temel?... Hangi Temel?... Hangi Temel?...”
 
 
KRAMPON
“CÜNEYT Çakır iki penaltı, bir kırmızıyı es geçti ama iyi maç yönetti” diyen Rıdvan Dilmen ambulansla berbere kaldırıldı.

IGOR Tudor: “Volkan Demirel’in yokluğu oyun planlarımızı altüst etti…”

DURSUN Özbek: “Cüneyt Çakır’a karşı tedbir olarak Engin Baytar’ı geri getirmeyi düşünüyoruz..”
 
Bizim pano
Fatih, Celâlettin Cerrah haberinin fotoğrafını soruyor;
Fatih: Cerrah’ın kelle fotoğrafı geldi mi?..
Faruk: Hangi hastanenin cerrahı?.. 

Serdar halı saha maçına çıkarken “Arkadaşlar” diye soruyor;
“-Fazla sol ayakkabısı olan var mı?.. Ben ikisini de sağ getirmişim...” 
 
Ayaküstü...
 
 
 
 
 

 

 

 

 

 

 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.