Ayaküstü...

A -
A +
Elindeki varil olmazsa aç kalacak hergele,
Bizim Reis’e ayar verecekmiş; bak hele…
∆∆∆
İngiliz Orta Doğu’yu emirleri ile yönetir,
Bunu bilmeyen sanır emîrler yönetir…
∆∆∆
Dünyada güçlünün adaleti böyle demek,
Sopayla, olmazsa dava ile dövmek…
 
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)
 
ÖĞRENDİM Kİ;
 
“-Önümüzdeki ışık ne kadar parlaksa; arkamızdaki gölge o denli belirgin oluyor…”
 
Krampon...
 
"KADIKÖY'de Fenerbahçe'yi yeneceğiz" diyen Galatasaray başkan adayı Mustafa Cengiz’in kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
∆∆∆
DEVRE arası transfer döneminde İngiltere’den transfer yapmak istemeyen Fenerbahçe; Hasan Çetinkaya’yı İngiltere’ye gönderdi…
∆∆∆
TWITTER’da açılan ‘Terimgöreve’ hasthag’ine en çok Fenerbahçelilerin katılım göstermesine anlam verilemedi.
 
Bizim pano
 
Ben sabahtan Mustafa Abi’nin evine hırsız girdiğini ve evi soyup soğana çevirdiğini duymuştum...
Öğleye doğru Mustafa Abi’nin durgun hâlini gören Murat soruyor:
"-Abi hayırdır, niye durgunsun?... Bilmediğimiz bir şey mi var?..."
-Hiç sorma Murat... Eve hırsız girdi...
"-Yapma yav… Kim girmiş?..." 
 
Ana Kumanda
 
(...BEYAZ TV – Beyaz Futbol)
 
AHMET ÇAKAR: Ben bir heykeltıraşım Sinan... Laf sanatından heykeller yaparım …
SİNAN ENGİN: Sen çamur-tıraşsın hocam... Çamur atarsın herkese...
∆∆∆
SİNAN ENGİN: Spor yazarı ahlaklı olacak hocam...
AHMET ÇAKAR: Sen ahlak öğretmeni oldun başımıza ama, bir tane öğrencin yok…
∆∆∆
SİNAN ENGİN: Sen hiç Trabzon’a gittin mi hocam?...
AHMET ÇAKAR: Birkaç kez gittim; orada kimsenin hakeme de, yorumcuya da, komedyene de ihtiyacı yok... 
 
Temel'in yeri...
 
Yılbaşı öncesi diye hâkim son derece toleranslı ve iyimser bir havada tutuklu Temel’e sormuş:
–Neyle suçlanıyorsun?
“–Yılbaşı alışverişini erken yapmakla efendim!..”
–Bu suç değil ki! Ne kadar erken yaptın bu alışverişi?
“–Mağaza açılmadan efendim!..”
 
Dünya...
 
“-Bütün dünyayı sevmeye hazırdım; değerlendiren çıkmadı…
Böylelikle de nefret etmeyi öğrendim…
Renksiz gençliğimi, kendime ve dünyaya karşı giriştiğim savaşta tükettim...
Alaya alınmaktan korktuğum için en iyi duygularımı yüreğimin derinlerine gömdüm; orada silinip gittiler...
Hep doğru söyledim, inanılmadım...
O zaman kandırmaya başladım...
Kibarların dünyasını, toplumun işleyişini iyiden iyiye kavrayınca, hayat biliminde ustalık kazandım;
Başkalarının bu ustalığı kazanmadan mutluluğa nasıl ulaştıklarını gördüm…
Benim hiç yılmadan erişmeye çalıştığım önceliklerin tadını, onlar kendilerini hiç yormadan çıkarıyorlardı…
O zaman içimi bir karamsarlık kapladı;
Tabanca kurşunuyla giderilecek türden bir karamsarlık değildi bu..
Soğuk, çaresiz, sevimliliğin, iyi niyetli bir gülümsemenin altına gizlenen bir umutsuzluktu...
Ruh yönünden sakat olmuştum...
Ruhumun yarısı yoktu; solmuştu, uçmuştu, ölmüştü...
Ben de o yarıyı kestim attım…”
 
(…M.Lermontov)
 
itirafım var...
 
(...isim: yunus ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi iki)
 
Bu itirafı yapıp yapmamak konusunda çok kararsız kaldım...
Takma isimle yazıp; hem kendimi, hem bu güzel bombayı kurtarayım dedim...
Messenger listeme bakarken bir arkadaşın isminin yanında, "Taşınabilir" yazısını gördüm...
Çok önemsemedim, birkaç gün sonra başka bir arkadaş da aynı notu koymuştu: "Taşınabilir"...
Kafama takıldı, "Ne oluyoruz, herkes taşınıyor" diye...
Çok sonra öğrendim, meğer "Taşınabilir" demek, "Mobil kullanıcı" demekmiş... 
 
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
 
...gündemin kırıntıları...
 
Amerika’daki dava kılıklı tiyatroya cuk uyan Ziya Paşa’nın meşhur sözleri.
“Kâdı ola da'vâcı vü muhzır dahî şâhid, 
Ol mahkemenin hükmüne derler mi adâlet?..”
 
Yalancı diyaloglar!
 
"-Çözmem gereken sorunlar var, ilişkimize biraz ara verelim..."
...
"-Hayatım orada telefon çekmiyor, merak etme beni..."
...
"-Yeni müdür çok gıcık, bugün yine bütün personel burada..."
...
"-Akşam toplantı var, yemeğe beklemeyin beni..."
...
"-Çocukluk arkadaşıymış, o yüzden çok samimiler..."
...
"-Git tabii tatlım... Ama uçaktan iner inmez haber ver...
“-Arkadaşlarla gereksiz konuşmalarımız var, yoksa veririm telefonu…”
 
Yıldız Abla Günlüğü
 
-Sabah erken kalkmak zorundayken gelmeyen uykuyu protesto ediyorum…
-Yalnızlığının kıymetini bil… Çok kişinin emeği var onda….
-Hakaretler, kulaklarımdan girse de, hiçbir zaman kalbime kadar ulaşmaz…
-Öyle güzel oynadım ki bu oyunu seni sevdiğime ben bile inandım…
-İnsan büyük mutsuzluklar yaşayınca, küçük mutlulukları büyütüyor.
-Başkalarının üzerine basarak çıktığınız ağaçtan sadece zehirli meyveler toplarsınız.
-Düşündüğüm şeyle değil, hissettiğim şeyle aynı fikirdeyim.
-Hayata 4. torbadan katılmışız. Puan almamız çok zor...
-Yalnızlık kalabalıklar içinde daha keyifliymiş…
-Bu dünyada karıncayı bile ezemeyeni, karınca bile eziyor
-En büyük sınavlarımız, insanlarla sınanmamız.
 
Ters açı...
 
Ayaküstü...
 
“-Hafıza!..”
 
(…Adnan Paşa’dan)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.