Bilmek, yapmak içindir...

A -
A +

İslâmiyet, üç şeyden meydâna gelmiştir. Bunlar da; ilim, amel ve ihlâstır. Yani İslâmiyetin emir ve yasak ettiği şeyleri öğrenmek, öğrendikleriyle amel etmek ve her şeyi yalnız, Allahü teâlâ için yapmaktır. İbâdetlerin en kıymetlisi, farz-ı ayın olanlardır. Farzlardan sonra en kıymetlisi ise, ilim öğrenmek ve öğretmektir. Peygamber efendimiz; (Bir saat ilim öğrenmek veyâ öğretmek, sabâha kadar ibâdet etmekten dahâ sevâptır) buyurmuşlardır. Bir hadis-i şerifte de; (İlim öğreniniz! İlim öğrenmek ibâdettir. İlim öğretene ve öğrenene cihâd sevâbı vardır. İlim öğretmek, sadaka vermek gibidir. Âlimden ilim öğrenmek, teheccüd namâzı kılmak gibidir) buyurulmuştur. Ölmemek için, yemek, içmek lâzım olduğu gibi, din düşmanlarına aldanmamak ve dinden çıkmamak için de, dînimizi, îmânımızı doğru olarak öğrenmemiz lâzımdır. Ecdâdımız, her zamân toplanır, ilmihâl kitâplarını okur, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, bu şekilde Müslümân kalabildiler ve İslâmiyetin zevkini aldılar. Hadis-i şerifte de; (İlim bulunan yerde Müslümânlık vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümânlık kalmaz) buyurulmuştur. İlmi ile amel edene... İlim öğrenmek ve öğretmek, bu kadar kıymetli olmasına rağmen, öğrenilen bilgilerle amel edilmezse, bir kıymeti olmaz. Zaten Peygamber efendimiz; (İlmi ile amel edene, Allahü teâlâ, bilmediklerini bildirir) buyurmuştur. Abdülkuddüs hazretleri, oğluna ve bir talebesine yazdığı mektûpta; "İlim öğrenmek, ibâdet yapmak içindir. Kıyâmet günü, işten sorulacak, çok ilim öğrendin mi diye sorulmayacaktır. İş ve ibâdet de, ihlâs elde etmek içindir" buyurmuştur. İmâm-ı Gazâlî hazretleri de, bir talebesinin suâline verdiği uzun cevapta buyuruyor ki: "Amelsiz ilim, insanı kurtarır zannediyorsun ve ilim sâhibi olunca, amel etmeden kurtuluruz sanıyorsun. Bu hâlinize çok şaşılır. Çünkü ilmi olan kimsenin, amelsiz kuru ilmin kıyâmette kendine zarar vereceğini, bilmiyordum, diye özür ve bahâne yapamayacağını bilmesi lâzımdır. Peygamber efendimizin şu hadîs-i şerîfini de işitmediniz mi? Buyuruyor ki: (Kıyâmet günü azâbların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını görmeyen âlime olacaktır.) Büyüklerden biri, Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini, rüyâda görüp ne hâlde olduğunu sorunca, Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: "O kadar sözlerim, keşf ve işâretlerim, yanî zâhirî ve bâtınî bilgilerim hep harâb oldu, tükendi; yalnız bir gece kıldığım iki rekat namâz imdâdıma yetişti." İyi bil ki, amelsiz ilim, insanı kurtaramaz. Bunu sana bir misâl ile anlatayım: Bir kimse, dağda bir arslana rastlasa, yanında tüfeği ve kılıcı bulunsa ve bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesûr olursa olsun, bu âletleri kullanmadıkça, arslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz. İşte bunun gibi, bir kimse ne kadar ilim sâhibi olursa olsun, bildiğine göre hareket etmezse, ilminin faydası olmaz. Diğer bir misâl, bir tabîb, doktor hastalansa, hastalığını teşhis edip ilâcını da bilse ve bu ilâç hakîkaten o hastalığa çok iyi gelse, ilâcı kullanmadıkça, yalnız bilgisinin onu iyi edemeyeceğini pekâlâ bilirsin. Bir insan da, ne kadar ilim edinse, ne kadar kitâp okusa, bildiklerini yapmadıkça faydası olmaz. İlim öğrenmekten maksadın eğer dünyâ menfaatlerini toplamak, şöhret, mevki sâhibi olmak ve Müslümânlara büyüklük göstermek idi ise, sana yazıklar olsun! Çok aldanmışsın, kendini azâba sürüklemişsin! Yok eğer maksadın İslâmiyete ve Muhammed aleyhisselâmın dînine yardım etmek, ahlâkını temizlemek ve nefsini kırmak idi ise, sana müjdeler olsun! Kendine ne güzel ve ebedî istikbâl hâzırlamışsın. İstikbâl, saâdet-i ebediyyeye kavuşmaktır. İlim öğrenip de, bunu kullanmamak deliliktir. İlmsiz amel de yanlış olur, kabûl edilmez. Bugün seni günâhtan korumayan ve ibâdete sevketmeyen ilim, yarın Cehennem ateşinden de korumaz..." İlim, ne zaman kıymetlidir! Ebû Abdullah-ı Rodbârî hazretleri buyuruyor ki: "Sâdece ilim öğrenmek için evinden çıkan kimse, öğrendiği ilimden faydalanamaz. Öğrendikleri ile amel etmek isteyerek ilim öğrenen kimse, ilmi azalsa bile faydasını görür. İlim, kendisiyle amel edilince kıymetlidir. Amel ise, ihlâs ile kıymetlenir. İhlâs, bir işi Allahü teâlânın rızâsı için yapmaktır. Bu, Allahü teâlânın anlayış ihsân etmesine sebep olur." Netice olarak Allahü teâlâ, hepimizi lâftan kurtarıp, bizlere iş yapmayı nasîb eylesin. İnsanların en iyisi, yaratılmışların en üstünü ve en şereflisi olan Muhammed aleyhisselâmın hâtırı ve hürmetine, bizleri, amelsiz ilimden, işe yaramayan bilgilerden korusun! Ve Ma'rûf-ı Kerhî hazretlerinin buyurduğu gibi: "Amelsiz Cennet'i istemek ve emir olunduğunu yapmadan rahmet ummak, câhillik ve ahmaklıktır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.