Beterin de beteri vardır

A -
A +

Her şeyin sahibi, yaratanı, Allahü teâlâdır. Kullarını imtihân etme ve hesâba çekme yetkisi de Ona aittir. Kulun vazifesi, Sahibinin emirlerine itâattir. İnsanın, her gün ve her anki hâlinden memnûn olmasına, her hâlinden Allahü teâlâya şükretmesine, kanâat denmektedir. Kendinden dahâ iyi, dahâ zengin, dahâ kuvvetli, dahâ güzel bir insanı kıskanmayarak kendi hâlinden memnûn ve râzı olan bir kimsenin kalbi, râhat olur ve böyle bir kimse, Allahü teâlânın sevgili kulu olur. Kulun sevgili olması demek, Allahü teâlânın kendisine verdiğinden memnûn ve râzı olmasıdır. Allahü teâlâdan gelen her şeye râzı olmaya, rızâ denir. Böyle bir kimse, Allahü teâlâdan bir felâket gelse, ona da rızâ gösterir. Hâlini kimseye şikâyet etmez. Bu hâl, her insanın yapabileceği bir iş değil ise de, bunu yapabilen, büyük bir insandır. Allahü teâlânın büyüklüğüne inandığı derecede her insan, bu tahammül ve rızâyı gösterebilir. Muhammed Ma'sûm hazretleri buyuruyor ki: Kederlerin en büyüğü!.. "Dert ve belâ Allahü teâlâdan gelir. Belâdan kurtaran da, Odur. Her sıkıntının belli vakti vardır. Vakitlerini değiştirmek mümkün değildir. Şikâyet etmek, fayda vermez. Ona duâ edilirse, hiç gam, keder kalmaz. Duâ etmemek, gamların, kederlerin en büyüğüdür. Zira Allahü teâlâ, duâ edenleri sever." Sabır, dert ve elemi şikâyet etmemektir. Mihnet ve sıkıntıya katlanmak, muhabbetin îcâblarındandır. Bunun için her musîbete ve belâya sabretmek, şikâyet etmemek lâzımdır. Zîrâ, sabrı bulunmayan insanların dinleri kolaylıkla helâk olur. Dert ve belâ çekenlere sevâp olmaz. Dert ve belâlara sabredenlere, bunları Allahü teâlâdan bilip, Ona yalvaranlara sevâb vardır. Nisâ sûresinin 78. âyetinde meâlen; (Ey insan! Sana gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsânı olarak, ni'meti olarak gelmektedir. Her dert ve belâ da, kötülüklerine karşılık olarak gelmektedir. Hepsini yaratan, gönderen Allahü teâlâdır) buyuruldu. Allahü teâlâ, dertleri, belâları, günâhlara cezâ olarak, azâb olarak göndermiyor. Günâhların affedilmeleri için, ihsân olarak gönderiyor. Hadîs-i şerîfte; (Hac yolunda ölenlere ve Allah yolunda gazâ edenlere müjdeler olsun! Çoluk çocuğu çok ve kazancı az olup, hâlinden şikâyet etmeyerek, evine neşe ile girip, gülerek çıkan kimse de, hâcılardandır ve gâzîlerdendir) buyurulmuştur. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "Dünyâ, zevk için, lezzet için yaratılmadı. Âhiret, bunun için yaratılmıştır. Dünyâ ile âhiret, birbirinin zıddı, tersidir. Birini sevindirmek, ötekinin gücenmesine yanî birinde zevk aramak, ötekinde elem çekmeye sebep olur. O hâlde, dünyâda nimetleri, lezzetleri çok olanlar, bunlara lâzım olan şükrü yapmazlarsa âhirette çok korkacak, çok acı çekecektir. Bunun gibi, dünyâda tehlikelerden sakındığı, çalıştığı hâlde çok acı çeken mü'min, âhirette çok lezzete kavuşacaktır. Dünyânın ömrü, âhiretin uzunluğu yanında, deniz yanında bir damla kadar bile değildir. Dahâ doğrusu, sonu olan, sonsuz ile ölçülebilir mi? İnsanlar, dünyâda, birkaç gün dert, belâ çekmeselerdi, Cennetin lezzetlerinin kıymetini anlamazlardı ve ebedî nimetlerin kıymetini bilmezlerdi. Açlık çekmeyen, yemeğin lezzetini anlamaz. Acı çekmeyen, râhatlığın kıymetini bilmez. Dünyâda bunlara elem vermek, sanki dâimî lezzetleri artırmak içindir." Gönlü zenginlerden ol! Hayrı da, şerri de yaratan ve kullarını, nimetlerle veya dertlerle imtihân eden, Allahü teâlâdır. İnsan, cenâb-ı Hakkın kendisi için takdir ettiğine kanâat etmeli, itirâz etmemeli ve içinde bulunduğu hâle de şükretmelidir. Bizden daha kötü durumda olanların bulunduğunu unutmamalıdır. Süfyân-ı Sevrî hazretleri buyuruyor ki: "Allahü teâlânın yaptığı taksime râzı olup, rızkından memnun olursan, gönlü zenginlerden olursun. Allahü teâlâya tevekkül edersen, kuvvetli olursun. Kimseyle münâkaşa etmezsen, Allahü teâlâ ve insanlar seni sever. Acırsan, her şey sana acır." Netice olarak, hiçbir zaman, hiçbir şekilde insan, içinde bulunduğu hâlden şikâyetçi olmamalı, her zaman şükredici olmalıdır. Çünkü beterin de beteri vardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.