Teşekkür için namaz kılmalı

A -
A +

Allahü teâlâ, yarattığı mahlukların içerisinde yalnız insana kıymet vermiş ve yalnız Zâtını tanımayı insana nasib etmiştir. Zira cenâb-ı Hakkı tanımak, çok kıymetlidir. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "Yaratılmakla, biz kıymetlendik, şereflendik. Allahü teâlâda bir şey artmadı. Ez-zâriyât sûresinin; (Cinnîleri ve insanları, ancak bana ibâdet etmeleri için yarattım) meâlindeki 56. âyeti gösteriyor ki, cinnîlerin ve insanların yaratılması, Allahü teâlâyı tanımaları içindir ki, bunlar için şeref ve saâdettir. Yoksa, Allahü teâlânın bir şey kazanması için değildir. Hadîs-i kudsîde, Allahü teâlânın, (Ma'rûf olmak, tanınmak için her şeyi yarattım) buyurması, (Onların beni tanımakla şereflenmesi için) demektir. Yoksa, (Tanınayım ve onların tanıması ile kemâl bulayım) demek değildir. Bu ma'nâ, Allahü teâlâya lâyık değildir." Peygamber efendimizi, o zamanda yaşayan herkes görüyordu, ama tanıyamadılar. Zira tanımak, anlamak zordur. Peygamber efendimizi, Allahü teâlânın peygamberi olarak tanıyanlar ise, Eshâb-ı kirâm oldular. Zâtını tanımamızı istiyor... Allahü teâlâ bize verdiği nimetler karşılığında bizden, Zâtını tanımamızı, bilmemizi istiyor ve nitekim bir hadîs-i kudsîde de; (Bilinmeyi, tanınmayı sevdim) buyuruyor. İnsan olarak, sahibimizi, yaratanımızı bilmemiz, tanımamız lâzımdır. Allahü teâlâ, insanlardan ikinci olarak da; ihsân ettiği nimetlere karşılık olarak teşekkür istiyor. Peki insan, Allahü teâlâya karşı nasıl teşekkür edecektir? Allahü teâlâ, kendisine ibâdet ve ni'metlerine şükretmek isteyenlere namâz kılmalarını emretmiştir. Bunun için her gün, beş vakitte, namâz kılmayı farz etmiştir. Hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlâ, kullarına her gün beş kerre namâz kılmalarını emretti. Bu emri, birinci vazîfe bilerek yapanı Cennete sokacağını söz verdi) buyuruldu. Bu emre ehemmiyet vermeyene ve namâz kılmakta tembellik edene, çok acı azâblar yapılacağını da bildirmiştir. Namâz kılmak, kalbleri temizler. Günâhların affedilmelerine sebep olur. Namâz kılarken, Allahü teâlânın büyüklüğünü, Onun emrini yapmayı düşünmek lâzımdır. Ancak, böyle kılınan namâz, kalbi temizler. İnsanı kötülük yapmaktan korur. Allahü teâlâ, insanın kalbine bakar. Görünüşüne, hareketlerine bakmaz. Yanî temiz niyyet ile, Allah korkusu ile yapılan iyilikleri kabûl eder. Namâz kılarken de, önce niyyeti düzeltmek, sonra farzlarına, şartlarına uygun kılmak lâzımdır. Bedeni, rûhu ile birlikte olarak namâz kılmalıdır. Namâz kılarken, Allahü teâlânın, kendisini gördüğünü, okuduklarını işittiğini, düşündüklerini bildiğini unutmamalıdır. Her gün, her namâzda, böyle düşünen kul, Hâlıkına, Yaratanına yakın olur. Onun sevdiği sâlih bir kul olur. Böyle kuldan, kimseye zarar gelmez. Abdullah Dehlevî hazretleri buyuruyor ki: "Bütün ibâdetleri toplamıştır" "Bütün ibâdetler namâz içinde toplanmıştır. Kur'ân-ı kerîm okumak, tesbîh söylemek yanî sübhânallah demek, Resûlullaha salevât söylemek, günâhlara istigfâr etmek ve ihtiyâçları yalnız Allahü teâlâdan isteyerek Ona duâ etmek, namâz içinde toplanmıştır. Ağaçlar, otlar, namâzda durur gibi dik duruyorlar. Hayvanlar, rükü hâlinde, cansızlar da namâzda ka'dede oturur gibi yere serilmişlerdir. Namâz kılan, bunların ibâdetlerinin hepsini yapmaktadır." Netice olarak, kulun Allahü teâlâya teşekkürü, namaz kılmakladır. Çünkü zekât, malı olana, hac, şartları bulunana, oruç, şartlarını taşıyana farzdır ve her zaman da değildir. Ama namaz, aklı başında, erginlik çağına girmiş kadın-erkek her Müslümana, her gün beş vakitte farz kılınmıştır ve namazda hiçbir engel de yoktur. Su bulamayan teyemmüm ederek, hasta olan oturarak veya yattığı yerde imâ ile kılar. Sıhhatli iken de, hastayken de kılınır. Namaz kılmakta hiçbir engel olmadığı için, Allahü teâlâ, teşekkürü namazla başlatmıştır. Onun için din büyükleri; "Namaz kılmayanın hiçbir teşekkürünü, şükrünü Allahü teâlâ kabul etmez. Zira îmânın bayrağı, alâmeti namazdır" buyurmuşlardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.