Teşekkür etmeyen, kötülenir

A -
A +

İyilik yapana teşekkür edileceğini, herkes bilir. Bu, insanlık îcâbıdır. İyilik edenlere hürmet edilir, nimet sâhipleri, büyük bilinir. O hâlde, her nimetin hakîkî sâhibi olan Allahü teâlâya şükretmek, teşekkür etmek, insanlık îcâbıdır. Aklın lüzûm gösterdiği bir vazîfe, bir borçtur. Çünkü iyiliğe karşı iyilik yapmak, insanlık vazîfesidir. Böyle olunca, her iyiliği yapan, en büyük iyilik olarak, yok iken var eden, en güzel şekli veren, lüzûmlu uzuvları, kuvvetleri ihsân eden, sıhhat veren, akıl ve zekâ bahşeden, çoluk çocuk, ev, ihtiyâç eşyâsı, gıdâ, içecek, elbiselerimizi yaratan yüce bir sâhibe, bu ni'metleri sebepsiz, karşılıksız ihsân eden ve her an yok olmaktan, düşmandan, hastalıktan muhâfaza eden ve bize hiç ihtiyâcı olmayan, sonsuz kuvvet, kudret sâhibi olan, Allahü teâlâya şükretmemek, kulluk hakkını ödememek ne büyük bir kabahât olur? Hele, Ona ve ni'metlerin Ondan geldiğine inanmamak veyâ bunları başkasından bilmek, en çirkin yüz karası olur. Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, şükrü; "Allahü teâlânın ihsân ettiği nîmet ile O'na isyân etmemektir" diye tarif etmiştir. Herkes onu ayıplar!.. Bir kimseye her ihtiyâcı verilse, her ay yetecek para, gıdâ hediyye olunsa, bu kimse, o ihsân sâhibini her yerde herkese karşı övmez mi? Gece gündüz onun sevgisini, onun kalbini kazanmaya uğraşmaz mı? Onu dertlerden, sıkıntılardan muhâfaza etmeye çalışmaz mı? Ona hizmet edebilmek için, kendini tehlikelere atmaz mı? Bunları yapmasa, o ihsân sâhibine hiç kıymet vermese, herkes onu ayıplamaz mı? Hattâ, insanlık vazîfesini yapmıyor diye cezâlandırılmaz mı? İyilik eden bir insanın hakkına böyle riâyet ediliyor da, her ni'metin, her iyiliğin hakîkî sâhibi olan, hepsini yaratan, gönderen, Allahü teâlâya şükretmek, Onun beğendiği, istediği şeyleri yapmak, niçin lâzım olmasın? Elbette, en çok Ona şükretmek, en çok Ona itâat etmek, ibâdet etmek lâzımdır. Çünkü, Onun ni'metleri yanında başkalarının iyilikleri, deniz yanında damla kadar bile değildir. Hattâ, diğerlerinden gelen iyilikleri de, yine O göndermektedir. İnsan, Allahü teâlâya karşı lâzım olan şükür borcunu nasıl yapmalıdır? Bazı âlimlere göre şükür, Allahü teâlânın varlığını düşünmekle, bazılarına göre, ni'metlerin Ondan geldiğini anlamakla, bazılarına göre ise, Onun emirlerini yapmak, harâmlarından sakınmakla diye bildirmişlerdir. Âlimlerden bazılarına göre de, insanın Allahü teâlâya karşı vazîfesi üçe ayrılır: Birincisi, bedeni ile yapacağı işlerdir. Namâz, oruç gibi. İkincisi, rûhu ile yapacağı vazîfedir. Doğru i'tikâd, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek. Üçüncüsü, insanlara adâlet yapmakla, Allahü teâlâya yaklaşmaktır. Bu da, emâneti muhâfaza, insanlara nasîhat etmek, İslâmiyyeti öğretmekle olur. Birinci vazife... Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, ibâdet üçe ayrılır: Doğru i'tikâd, doğru söz ve doğru iş. Peygamberler ve bunların vârisleri olan, Ehl-i sünnet âlimleri, ibâdetlerin çeşitlerini ve nasıl yapılacaklarını ayrı ayrı bildirmişlerdir. Herkesin bunları öğrenmesi ve ona göre hareket etmesi lâzımdır. Zira insan için, doğru i'tikâd, doğru söz ve amel-i sâlih, birinci vazîfedir. İslâm âlimleri; "İnsana vâcib olan birinci vazîfe, îmân, amel ve ihlâs sâhibi olmaktır. Dünyâ ve âhiret saâdetleri, ancak bu üçüne kavuşmakla elde edilir" buyurmuştur. Amel, kalb ve dil ile, yanî söz ve beden ile yapılacak işler demektir. Kalbin işleri, ahlâktır. İhlâs, amelini yanî bütün işlerini, ibâdetlerini, yalnız Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak için yapmak demektir. Netice olarak, iyilik edene, mâl ve hizmet ile karşılığı yapılır. Bunu yapamayan, teşekkür ve duâ eder. Karşılık yapmayanın başına kakılır, kötülenir, incitilir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin buyurduğu gibi: "İyilik edene teşekkür lâzım olduğunu akıl da, İslâmiyyet de göstermektedir. Şükrün derecesi, gelen ni'metlerin miktârına bağlıdır. Ni'met, ne kadar çok ise, şükretmek lüzûmu da, o kadar çok olur."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.