"Pis borudan şifâ gelmez"

A -
A +

Allahü teâlâ, her şeyi bir sebeple yaratmaktadır. İnsan, kavuşmak istediği şeyin sebebine yapışır ve cenâb-ı Hak da, dilerse o şeyi yaratır. Allahü teâlâ, kendi rızâsına, sevgisine kavuşmak isteyenler için de, sebepler yaratmıştır. Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşturan yol, insanın kalbidir. Kalb, yaratılışında temiz bir ayna gibidir. İbâdetler, kalbin temizliğini, cilâsını artırır. Günâhlar ise, kalbi karartır ve gelen feyizleri, nûrları alamaz olur. Muhammed Pârisâ hazretleri buyuruyor ki: "İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran perdelerin en zararlısı, kalbin kararması, hasta olması, yani dünyâ sevgisinin kalbe yerleşmesidir. Bu sevgi, kötü arkadaşlardan ve lüzumsuz şeyler seyretmekten hâsıl olur. Faydasız kitap okumak, lüzumsuz şeyler konuşmak, haram olan şeyleri seyretmek ve dinlemek, bu sevgiyi kalbde yerleştirir. Bunların hepsi, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır." "VESİLE ARAYINIZ!" Allahü teâlâ, Mâide sûresinde, meâlen; (Bana yaklaşmak için, vesîle arayınız!) buyurmaktadır. Ehl-i sünnet âlimleri, bu âyet-i kerimeyi açıklarken buyuruyorlar ki: "Sahîh, doğru, hâlis olan ibâdetler, vesîle olur. İbâdetlerin sahîh olması için, doğru îmân, temiz ahlâk sâhibi olmak ve şartlarına uygun yapmak lâzımdır. Namâzın sahîh olması için, abdest almak, namâzı vaktinde kılmak, namâzdaki âyetleri, tesbîhleri, duâları doğru okumak ve dahâ nice şartları bilmek, yapmak lâzımdır. Her ibâdetin böyle şartları vardır. Bu bilgiler, senelerce çalışarak, bunları bilen ve yapan âlimlerden işiterek veyâ kitâplarını okuyarak öğrenilir. Böyle âlimlere mürşid denir. Mürşid, İslâmiyyeti bilen, yapan ve başkalarına da öğreten Ehl-i sünnet âlimi demektir. Her Müslümânın, Mâide sûresindeki emre uymak için, böyle bir rehberi veyâ kitâplarını araması ve bütün ibâdetleri Ondan öğrenmesi lâzımdır." İnsanlara rehberlik edecek zâttan faydalanabilmek için iki şart vardır: Birinci şart, rehberlik edecek zâtın silsilesinin yani hocalarının, Resûlullah efendimize kadar belli olması lâzımdır. Peygamber efendimiz, feyzin, nûrun kaynağıdır. Feyz, Allah sevgisi demektir. Resûlullah efendimizin kalbindeki feyzler, nûrlar, bütün kâinata her an gelmektedir. Ama almak ayrı bir meseledir. Peygamber efendimiz, Allah sevgisinin havuzudur. Orada çeşitli musluklar yani âlimler vardır. Kaynak aynıdır ve hepsi ehl-i sünnettir. İkinci şart, dinini öğrendiği zâttan zerre kadar şüphesi olmamaktır. Feyzi, yani Allah sevgisini veren zât, şuna vereyim, buna vermeyeyim diye ayırmaz. Bu nûrlara layık olmayanlar da, bunları alır. Ancak bunların aldığı feyz, nûr, birikir birikir, aynı şeker hastasına şeker zarar verdiği gibi, düşmanlığa dönüşür. İlk düşmanlık, o zâtın talebelerine yani arkadaşlarına olur. Daha sonra o zâta kadar düşmanlığı gidebilir. Bu tehlikeden kurtulmak için, Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretlerinin buyurduğu gibi, aklımı bıraktım ve kurtuldum, demelidir. ÜÇ KİŞİ İSTİFADE EDEMEZ! Birleşik kaplar gibi, mü'minler bir araya geldiği zaman istese de istemese de Allah sevgisi mutlaka kalbden kalbe geçer. Ancak, üç kişi bundan istifade edemez. Birincisi kâfir, ikincisi hocasını inkâr eden, üçüncücü hocasını imtihân eden. Bunların kalbine muhabbet giremez, kalbleri kararır. Bunlar etrafına zarar verir. Hatta kabirlerinden bile zulmet gelir. Netice olarak, İslâmiyyeti anlatan kitapları okurken çok dikkat etmelidir. Kitabın içindekilerden daha çok yazarı mühimdir. Kalbden çıkanlar kalblere tesir eder. İtikadı bozuk olan insanların yazdığı kitapları okuyanlar, yazarından etkilenip itikadı bozulabilir. Din büyükleri; "Pis borudan şifa gelmez" buyurmuşlardır. Vücudumuzun gıdâsını almakta dikkat ettiğimiz gibi rûhumuzun gıdâsını almakta da dikkat etmeliyiz. Rûhun gıdâsı ilimdir, dindir, ibâdetlerdir. Bedene bozuk gıdâ alan ölür, fakat rûha bozuk gıdâ alan, îmânını kaybeder. Yemeğin nasıl ki temiz olmasına dikkat ediyorsak, okuyacağımız kitabı da iyi seçmeliyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.