Her kemâlin bir zevâli vardır...

A -
A +

Kemâl, olgunluk, mükemmellik, eksiksiz olma anlamlarına gelir. Zevâl ise, herhangi bir şeyin yok olması, sona ermesi demektir. Bu dünyâ ve içindekiler, yok olmak için yaratıldı ve yok olacaktır. Âhiret, sonsuz kalmak için ve sonsuz kalacak şekilde yaratıldı. Sonsuz kalacak şey ile çabuk yok olacak şey arasında ne kadar fark varsa, dünyâ ile âhiret yapısı ve işleri arasında da o kadar fark vardır. Hadis-i şerifte; (Dünyâ hayâtı, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü tezyîn etmekle, süslemekle uğraşmayın. Hemen geçip gidin!) buyurulmuştur. Bu dünyâ nimetleri geçicidir ve aldatıcıdır. Bugün senin ise, yarın başkasınındır. Âhirette ele girecekler ise sonsuzdur ve dünyâda iken kazanılır. Bu birkaç günlük hayât, eğer dünyâ ve âhiretin en kıymetli insanı olan Muhammed aleyhisselâma tâbi olarak geçirilirse, sonsuz kurtuluş umulur. Yoksa Ona tâbi olmadıkça, her şey, hiçtir ve her yapılan hayır, iyilik, burada kalır, âhirette ele bir şey geçmez. DÜNYA NİMETLERİ GEÇİCİDİR Dünyâ nimetleri geçici olduğu gibi ömürleri de pek kısadır. Bunları ele geçirmek için dînini vermek ahmaklıktır. İnsanların hepsi âcizdir. Allahü teâlâ dilemedikçe, kimse kimseye fayda ve zarar yapamaz. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Dünyâ sizin için yaratıldı. Siz de âhiret için yaratıldınız! Âhirette ise, Cennetten ve Cehennem ateşinden başka yer yoktur.) Mâl, mevki arkasında koşanlardan hiçbiri murâdına kavuşamamıştır. Mâlı, mevkiyi hayır için arayan ve hayır işlerde kullanan, râhata, huzûra kavuşmuştur. Mal, mevki gâye olmamalı, hayra vâsıta olmalıdır. Mal, mevki, bir deryâya benzer. Çok kimse, bu denizde boğulmuştur. Allahü teâlâdan korkmak, bu deryânın gemisidir. Hadîs-i şerîfte; (Dünyâda, kalıcı değil, yolcu gibi yaşamalı! Öleceğini hiç unutmamalı!) buyuruldu. İnsan, dünyâda bâkî değildir. Dünyâ zevklerine daldıkça, dertler, üzüntüler, güçlükler artar. Dünyâ, insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar, kaçarsan, seni kovalar. Dünyâ, âşıklarına mihnet yeri, lezzetlerine aldanmayanlara, nimet yeri ve ibâdet edenlere ise, kazanç yeridir. İbret alanlara da, hikmet yeridir. Onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nisbetle, Cennet gibidir. Âhirete nisbetle çöplük gibidir. Ölümden önce olan her şeye dünyâ denir. Bunlardan, ölümden sonra faydası olanlar, dünyâdan sayılmaz, âhiretten sayılırlar. Çünkü dünyâ, âhiret için tarladır. Âhirete yaramayan dünyâlıklar, zararlıdır. Harâmlar, günâhlar ve mubâhların fazlası böyledir. Dünyâda olanlar İslâmiyyete uygun kullanılırsa, âhirete faydalı olurlar. Hem dünyâ lezzetine, hem de âhiret nimetlerine kavuşulur. Hadis-i şerifte; (Dünyâya, burada kalacağınız kadar, âhirete de, orada kalacağınız kadar çalışınız!) buyurulmuştur. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "HEPSİ YOK OLACAKLARDIR!" "Allahü teâlâdan başka her şey yok idi ve hepsi yine yok olacaklardır. Kıyâmet kopacağı zamân, yıldızlar yerlerinden ayrılıp dağılacak, gökler parçalanacak, yeryüzü ve dağlar da parça parça olacak, hepsi yok olacaklardır. Böyle olacaklarını Kur'ân-ı kerîm açıkça bildirmektedir. El-hâkka sûresinde meâlen; (Sûra bir kerre üfürülünce, yeryüzü ve dağlar, yerlerinden kaldırılıp silkilecektir. O gün kıyâmet kopacak, gök yarılacak ve dağılacaktır), Tekvîr sûresinde meâlen; (Güneşin karardığı, yıldızların yerlerinden ayrılıp döküldükleri ve dağların dağılıp saçıldıkları zamâna...), İnfitâr sûresinde meâlen; (Gökün yarıldığı ve yıldızların dağılıp yok oldukları zamân...) ve Kasas sûresinin son âyetinde meâlen; (Her şey yok olacakdır. Yalnız O kalacaktır!) buyurulmuştur." Netice olarak her zevâlin bir kemâli ve her kemâlin de bir zevâli vardır. Eğer zevâl vakti gelmişse, bunu kimse durduramaz. Şayet zevâl vakti gelmemişse, bunu da kimse öne alamaz. Bunun için zevâl vakti gelmeden, gafletten uyanmalıdır. Süleymân Zâtî Efendinin şu beytinde ifade ettiği gibi: Bu dünyâya neler geldi, ben diyenler göçüp gitti, Bilmeli, bu fâni mülkü, yarattı Hak zevâl üzre.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.