Bildiği hâlde iman etmedi

A -
A +
  Resûlullah efendimiz, hükümdarlara mektuplar göndererek onları İslama davet etmiştir...   Sual: Peygamber efendimizi bildiği hâlde, iman etmeyen hükümdarlar da olmuş mudur?Cevap: Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn kitabında şöyle neklediliyor: “Resûlullah efendimiz, zamanının hükümdarlarına mektuplar göndererek onları İslama davet etti. Dıhye hazretlerini de Rum Kayserine gönderdi. Hazret-i Dıhye şöyle anlatır: -Rum Kayseri, beni çağırdı mektubu kendisine sundum. Mektubu alıp, ayağa kalktı, başı üzerine koydu, gözlerine sürdü ve öptü. Sonra mektubu açtı, önüne koydu. Kavminin ileri gelenlerini topladı. Onlara yüksek sesle; -Ey kavmim, Mekke-i mükerremede bir mert kişi risâlet davası eder. Bu mektubu bize göndermiştir. Bizi hak dinine davet etmiştir. Siz ne dersiniz, ne cevap verirsiniz, dedi. Kavmi birden feryad edip, bağırdılar ve; -Sen Hıristiyanlıktan çıkıp başka bir dine girmek mi istersin, dediler. Kayser; -Elem çekmeyiniz. Muradım sizi tecrübe etmek idi dedi. Daha sonra Kayser beni çağırdı, yalnız idik. Elimi tutup, bir başka saraya götürdü. Bir odanın kapısını açtı. Çok insan suretleri o odada nakş edilmişti. Bana dedi ki; -Ya Dıhye, bu üçyüzonüç nebinin suretleridir ki, İsa aleyhisselam bu duvarda nakşedilmiştir. Ben o suretlere bakarken, birden, Resulullah efendimizin hilye-i şerifine gözüm takıldı. O resimler arasında, ondördüncü ay gibi parlıyor idi. Ben; -Bu bizim Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın suretidir, dedim. Kayser; -Doğru söylersin; ben de kitaplarımızda böyle buldum dedi. Dıhye hazretleri der ki: -Baktım o Serverin sağ yanında bir suret gördüm, Kayser; -Bu kimdir dedi. -Ebu Bekr-i Sıddık'ın suretidir dedim. Sol yanında oturmuş birini gördüm. Kayser; -Bu kimdir dedi. -Ömer bin Hattab'ın suretidir dedim. Birini dahi gördüm. Kayser; -Bu kimdir dedi. -Osman bin Affân'ın suretidir dedim. Sonra birini gördüm. Kayser; -Bu kimdir dedi. -Ali bin Ebi Talib'in suretidir dedim. Kayser dedi ki: -Doğru söylersin. Bizim kitabımızda da böyledir. Dıhye hazretleri der ki: -Mekke-i mükerremeye döndüm. Resulullah efendimize Kayserin kıssasını haber verdim. Resulullah efendimiz buyurdular ki: (Kayser doğru söylemiş. Kayser doğru söylemiş. Yâ Dıhye! Onlar beni ve benim Eshabımı bilirler. Amma, ezelî şekâvet bedbahtlık ki, onlara erişmiştir; zaruri olarak mahrum olup, Cehennemlik olurlar.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.