İmanı gideren söz söyleyince...

A -
A +
Küfre sebep olan sözü, hata ederek, yanılarak veya tevilli olarak söyleyenin imanı ve nikâhı bozulmaz.     Sual: Bir Müslüman, bilerek veya bilmeyerek imanı gideren bir söz söyleyince, imanı gidip, Müslümanlıktan çıkmış olur mu?Cevap: Bu konu hakkında, Berîka, Hadîka ve Mecmâ'ul-enhürde buyuruluyor ki: “Erkek veya kadın, bir Müslüman, âlimlerin söz birliği ile küfre sebep olacağını bildirdikleri bir sözün veya işin küfre sebep olduğunu bilerek, amden, tehdit edilmeden, istekle, ciddi olarak veya  güldürmek için söyler, yaparsa, manasını düşünmese dahi imanı gider, mürted olur. Buna Küfr-i inâdî denir. Küfr-i inâdî ile mürted olanın, yani dinden çıkanın, evvelki ibadetlerinin sevapları yok olur. Tövbe ederse, geri gelmezler. Zengin ise, tekrar hacca gitmesi lazım olur. Mürted iken kılmış olduğu namazları, tuttuğu oruçları, verdiği zekâtları kaza etmez. Mürted olmadan önceki yapmadıklarını kaza eder. Çünkü, mürted olunca, evvelki günahları yok olmaz. Mürted zamanında yapmadıklarını kaza etmez. Küfr-i inâdî ile mürted olanların nikâhları bozulur. Tekrar imana gelince, iki şahit yanında Tecdîd-i nikâh yapmaları lazım olur. Tövbe etmek için yalnız Kelime-i şehadet söylemeleri kâfi değildir. Küfre sebep olan şeyden de tövbe etmeleri lazımdır. Eğer, küfre sebep olduğunu bilmeyip söyler, yaparsa veya küfre sebep olacağı, âlimler arasında ihtilaflı olan bir sözü amden, bilerek söylerse, imanının gideceği ve nikâhının bozulacağı, şüphelidir. İhtiyat olarak, tecdîd-i îmân ve nikâh etmesi iyi olur. Bilmeyerek söylemeye Küfr-i cehlî denir. Çünkü her Müslümanın, bilmesi lazım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür değil, büyük günahtır. Küfre sebep olan sözü, hata ederek, yanılarak veya tevilli olarak söyleyenin imanı ve nikâhı bozulmaz. Yalnız tövbe ve istiğfar, yani tecdîd-i îmân etmesi ihtiyatlı olur. Tecdîd-i nikâh lazım olmaz.” Camilere giden Müslümanın küfr-i inâdî ile mürted olması, dinden çıkması düşünülemez. Yalnız diğer dört şekil ile küfür söylemesi ihtimali olduğu için, imam efendiler cemaate; (Allahümme innî ürîdü en üceddidel îmâne vennikâha tecdîden bi-kavli lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) okutarak, tövbe ve tecdîd-i îmân ve nikâh yaptırıyorlar. Böylece; (Lâ ilâhe illallah diyerek, tecdîd-i iman yapınız!) hadis-i şerifindeki emir yapılmış olmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.