Osman Ünlü

​İbni Teymiyye, kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarını inkâr etmektedir.

İnanmanın azı, çoğu olmaz. Azalan ve çoğalan bir inanışa, inanmak değil, zan ve vehim denir.

​Mübarek, şerefli ve temiz işleri yaparken sağdan başlamak müstehaptır.

​"İslâma yapılacak en büyük hizmet, Ehl-i sünnet kitaplarını alıp, gençlere dağıtmakla olur."

Dâî'ler, Kur'ân-ı kerimin bir içyüzü, bâtını, bir de dış yüzü zahiri olduğunu iddia ettiler!..

Tefsir âlimlerinden bazıları, "Allahü teâlânın ipi", cemaat, birlik demektir dediler.

Bu ümmet yetmişüç millete ayrılacak, bunlardan yalnız birisi Cehennemden kurtulacaktır.

​Müslümanlarda, birkaç asırdan beri bir duraklama, hatta gerileme olduğu meydandadır...

Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselama tabi olanlara mahsustur.

​"Namazda, her uzvunu, gücün yettiği kadar, kıbleye karşı bulundur!"

​Kadere inanmayan, mümin değildir. Kaderin, iyisi, kötüsü, tatlısı, acısı, hep Allahü teâlâdandır.

Cenazede bulunanlar, cenazenin arkasında ve ona yakın yürümelidir.

Ruhların, cisim şekli alarak iş görmelerini, bazı kimseler, tenasüh sanmıştır.

Allahü teâlânın hazır olması ile, ruhların hazır olması arasında çok fark vardır.

Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını temin için çalışmak farzdır.

​Erkeklerin kabir ziyaret etmeleri emrolundu, kadınların da kabir ziyaret etmelerine izin verildi.

​Allahü teâlâ, Müslüman olan ve salih olan akrabayı ziyareti emrediyor.

​Kesmesini bilenin kendi kesmesi müstehaptır. Kadının kesmesi de caizdir.

Bayram günleri, erken kalkmak, yeni ve temiz elbise giymek sünnettir.

Arefe, zilhiccenin dokuzuncu günüdür, başka günlere Arefe denmez.