Muhalefet, yeni ve sivil bir anayasadan niye kaçıyor?

A -
A +
Önce, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni ve sivil bir anayasanın yapımı için tüm partilere bir çağrıda bulundu.
Geçen hafta ise, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli parti merkezinde yaptığı basın toplantısıyla Cumhuriyetin 100. Yılına atıf yaparak 100 maddeden oluşan bir anayasa taslağı hazırladıklarını kamuoyuna açıkladı.
CHP ve İyi Parti, Sayın Bahçeli’nin açıklamasının içeriğine dahi bakmadan çalışmaya karşı olduklarını beyan ettiler. Anayasa çalışmasını gündem değiştirme girişimi olarak gördüler.
2018 seçimlerine giderken HDP’nin de içinde olduğu partiler tarafından hazırlanan ve daha sonra “cami avlusuna bırakılan” anayasa taslağı kadar üzerinde durmadılar.
Peki, muhalefet yeni ve sivil bir anayasa çalışmasından niye kaçıyor?
Şunu peşinen söyleyeyim, şu an dünyanın en demokratik ve sivil anayasa paketi getirilse de muhalefet kaçacaktır.
Çünkü, muhalefetin derdi darbecilerin hazırladığı 1982 Anayasasından kurtulup, yeni ve sivil bir anayasaya sahip olmak değil, “ortaklar”ın talebini karşılamaktır.
Onlar, 16 Nisan 2017 Referandumundan sonra kendi aralarında bir oyun kurdular. O oyunla 24 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanlığı ve parlamento, 2019’da da yerel seçimlere gittiler.
Mezkûr oyunla devam ederlerse gelecek seçimlerde kendileri açısından olumlu sonuç alacaklarını düşünüyorlar. Özellikle, yerel seçim deneyimi üzerinden yürümek istiyorlar.
Bu yüzden, kurulu oyunu etkileyecek her girişime hayır diyeceklerdir. Bu milletin hayrına olacak demokratik ve sivil bir anayasa çalışması olsa dahi.
Tam olarak kimlerden oluştuğu bile belli olmayan “Millet İttifakı”nın kafasını karıştıracak yeni anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunu gibi ciddi işlere hep soğuk yaklaşacaklardır.
Buna karşın, tanımlanamayan ittifakın en azından seçime kadar devamı için “güçlendirilmiş” parlamenter sistem söylemini devam ettireceklerdir.
Bu da demek oluyor ki eski sistem gelsin, eski anayasa devam etsin.
Elan, muhalefetin tek bir odaklandığı nokta var; “ortaklarla” birlikte hareket ederek Tayyip Erdoğan iktidarını sonlandırmak.
Bunun için “ortaklığı” güçlendirecek her girişim devreye sokulurken, bozacak her gelişme göz ardı edilecek, ötelenecek veya sineye çekilecektir.
Bunun örneklerine üç yıldır şahit oluyoruz.
HDP’lilerin hem ülke hem de kendileri hakkındaki kabul edilemez söz ve davranışlarını “aman ortaklık bozulmasın” diye görmezden gelerek sineye çekiyorlar.
 
Nasıl ilerleyecekler?
 
Cumhur İttifakı tarafından gelen anayasa taslağı gibi önemli her girişimi gündem değiştirme olarak görüp uzak duracaklar.
Bugüne kadar yaptıkları gibi hem teşkilatlarını hem de ittifakı/iş birliğini canlı tutmak için “erken seçim” ve bir türlü ortaya çıkarılmayan, nasıl güçlendirildiği belli olmayan “güçlendirilmiş parlamenter sistem” söylemini gündemde tutmaya devam edeceklerdir.
Yeni, demokratik ve sivil bir anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunu için toplumsal talep varmış yokmuş şu an “ortaklar”ın gündeminde olmadığı görülüyor.
 
Medyanın tavrı
 
İlginçtir, medya Sayın Bahçeli’nin anayasa taslağını tanıtmasına aşağı yukarı muhalefet partileri gibi tepki verdi.
Yıllardır yeni ve sivil bir anayasa toplumsal talep olarak görülür. Bu ihtiyaca binaen, MHP tarafından emek verilerek hazırlanmış anayasa taslağı basında yeterli ilgiyi görmedi.
Önemli bir metin tartışmaya açılmışken, medya İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir türbe ziyaretinde elinin arkada oluşu çerçevesindeki tartışmalarla meşgul oldu.
Muhalefet partileri gibi medya da yeni ve sivil anayasa çalışmalarından uzak durdu.
Bakalım, Cumhur İttifakı ortak bir anayasa metni ile geldiğinde “ortaklar”ın ve medyanın tavrı nasıl olacak?
Hep birlikte göreceğiz…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.