'Değişen Dünya ve Yükseköğretim'

A -
A +
Boğaziçi Üniversitesi ile Türk Eğitim Derneği'nin İstanbul'da ortaklaşa düzenledikleri 1. Uluslararası Yükseköğretim Çalışmaları Konferansı (IHEC, 14-16 Ekim 2015) gerçekleşiyor.
'Değişen Dünya ve Yükseköğretim: Kimlik, Politika ve Reform Modelleri' teması ile icra edilmekte olan kongre programında Yükseköğretimde Kalite Güvencesi; Yükseköğretim Sistemleri ve Üniversite Yönetimi; Yükseköğretimde Uluslararasılaşma; Yükseköğretimde Gelecek Perspektifi ve 3. Nesil Üniversiteler; Yükseköğretim, İstihdam ve Kalkınma; Yükseköğretimde İnovasyon ve Girişimcilik; Yükseköğretimde Liderlik gibi başlıklar altında yükseköğretimin temel meseleleri tartışmaya açılmıştır. Kongre, davetli konuşmacılar Yükseköğretim Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay ve Güney Kaliforniya Üniversitesi Rossier Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Pullias Yükseköğretim Merkezinin eş-direktörü olan Prof. Dr. William G. Tierney'nin açılış konferansları ile başlamıştır.
'Üniversiteye Felsefi Bir Bakış ve Türk Üniversiteleri' konulu açılış bildirisini sunan Prof. Dr. Durmuş Günay, felsefi bağlamda üniversite kavramına dair tespitlerin ardından dünyada yaşanan değişimler doğrultusunda üniversite kavramının anlam içeriğinde toplumsal, kültürel, ekonomik vd. gelişmelere bağlı biçimde bir dönüşümün yaşandığını vurgulamıştır. Bu dönüşüm, üniversitenin işlevinde bir çeşitlenme/zenginleşme doğurmuştur. Prof. Günay'a göre bu kavramsal dönüşüm, üniversitelerin bilgi transferi, teknoloji ve toplumsal hizmet işlevlerinin üstlenilmesini de gerekli kılmıştır. Özellikle küreselleşmenin ortaya çıkarmış olduğu dinamiklere bağlı olarak, çok boyutlu misyona sahip olan üniversiteler artık birer mükemmeliyet merkezi olarak tasarlanmalıdır. Bu doğrultuda, kalite güvencesi, şeffaflık, iş birliği, rekabet edebilirlik, hesap verebilirlik, demokratik kültürün geliştirilmesi, yenilikçilik, girişimcilik gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. Üniversite, bölgesel ölçekten ve küresel alana taşacak biçimde toplumun yeniden inşa edildiği, toplumsal, kültürel ve ekonomik değerlerin üretildiği mükemmeliyet merkezi olma misyonunu üstlenmelidir. Bu misyonla üniversiteler, felsefi bir temel üzerinde inşa edilmez ve felsefi bilinçle yönetilmez ise kendilerinden beklenen performansı gerçekleştirmeleri imkânsızlaşır. Zira Profesör Günay'a göre, üniversite her şeyden önce, felsefi bir zemine ihtiyaç duymaktadır. Bugün Türk yükseköğretimi toplam 185 üniversite, yaklaşık 6 milyon öğrenci, yüzde 89 brüt okullaşma oranı ve 149 bin öğretim elemanı ile dünya çapında rekabet edebilecek bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyel, ülkemizin kısa ve uzun erimli stratejik hedeflerini gerçekleştirme imkânını taşımaktadır.
Kongrenin ikinci açılış konferansında Prof. Dr. William G. Tierney ise, dünya çapında yükseköğretim alanının, yoğun bir baskı altında olduğunu kaydetmiştir. Küreselleşme, bilgi ekonomisini zorunlu kılmakta ve buna bağlı biçimde yükseköğretim alanı birçok ülkede, önemli ölçüde genişleme performansı sergilemiştir. Küreselleşme ile birlikte yaşanan dönüşümle birlikte, üniversitelere yapılan kamu desteğinin doğası değişmiştir. Üniversiteler, yeni gelir kaynakları oluşturmak için daha yoğun biçimde girişimci olmak durumundadır. Bunun neticesi olarak yükseköğretim kurumları daha inovatif olmanın yanı sıra, akademik özgürlük değerini de muhafaza etmek durumundadır. 21. yüzyılda üniversitelere yönelik en büyük meydan okuma; geleneksel değerleri ve gelenekleri muhafaza ederek, statik kalmamak adına inovasyon ilkesini benimseyerek nasıl ileriye bakan bir üniversite olacağıdır. Profesör Tierney sunumunda bu bağlamda inovasyonun önemi ve bunun önünde bulunan engeller üzerinde durmuştur. Daha sonra, yükseköğretimin öğrenci, fakülte ve üniversite düzeyinde reformu teşvik edecek yollar üzerinde durmuştur.
Küresel ölçekte yaşanan sosyolojik, ekonomik, kültürel vd. alanlarda yaşanan dramatik dönüşümler, dünyada yükseköğretim kurumlarının misyon ve işlev açısından değişimini icbar edici bir zemin ortaya çıkarmıştır. Bu dönüştürücü tarihsel bağlam karşısında üniversiteler, klasik üniversiter değerleri muhafaza ederek kavramsal ve kurumsal varlığını revize etme sorumluluğunu taşımaktadır.
Yaşanmakta olan bu baş döndürücü değişim karşısında yükseköğretim alanına egemen olacak olan politikalar, kimlik ve değer sorunu, reform imkân ve modelleri vd. böylesi bir platformda tartışılıyor olması oldukça anlamlıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.