Yenikapı Ruhu ve/ya Yenikapı Sözleşmesi

A -
A +
7 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul Yenikapı meydanında gerçekleşen ‘Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ siyasi tarihimiz açısından hem ulusal hem de uluslararası arenada yüklü mesajlar içeren bir görüntü oluşturmuştur. Türkiye’nin siyasi, kültürel ve etnik çeşitliliğini yansıtan yaklaşık beş milyon kişinin katıldığı bu miting, 15 Temmuz gecesinden bu yana gerçekleştirilen demokrasi nöbetlerinin bir hasılası olmuştur. Bu miting, 80 ilimizde eş zamanlı biçimde yapılan meydan mitingleriyle bütünleşmiş bir ruh ile gerçekleşmiştir.
Türk ve dünya siyasi tarihi açısından yeni bir miladı ifade eden bu miting, her şeyden önce iç siyaset düzenimiz ve politik dilimiz açısından güçlü bir bütünleşme mesajı vermiştir. 15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) ihanet kalkışmasının ardından siyasilerin ortaya koymuş oldukları ortak tutum ve duruş, bu miting ile bütün dünya kamuoyunda tescil edilmiştir. Yenikapı meydanı, millet ile devlet arasında yeni bir toplum sözleşmesinin (Yenikapı Sözleşmesi) akdedildiği alana dönüşmüştür. Yenikapı sözleşmesinin gerçekleştiği bu meydan, tarihî bir ana tanıklık etmiştir. Milletimiz, 15 Temmuz darbe girişimini püskürtmekle yetinmeyip, inşâî bir rolle yeni bir toplumsal sözleşmeye imza atmıştır. Bu sözleşme ile millet, vatan meselesinin bütün sosyo-politik ayrışmaların ve çatışmaların üstünde bir değer alanına tekabül ettiğinin altını çizmiştir. 15 Temmuz Demokratik Milli İrade Cephesinin kaderini bizatihi kendisinin tayin ettiği bir tarihî başlangıcı ifade etmiştir.
Bu sözleşme, yeni bir ruh (Yenikapı Ruhu) ile diriliş ve direnişin timsali olmuştur. Yenikapı ruhu, FETÖ’nün taşeron olarak kullanan üst akla ve/ya küresel odaklara da güçlü bir mesaj vermiştir. Buna göre, Türkiye’nin yalnızca iktisadi kuşatmalara değil, militer ya da paramiliter kuşatma ve baskılamalara karşı da diz çökmeyeceği mesajı verilmiştir. Bu soylu ruh, tarihin hiçbir döneminde müstemlekeci güçler karşısında boyun eğmeyen Aziz milletimizin asil duruşunu bütün dünyanın gözleri önüne sermenin dinamizmini var etmiştir. Yenikapı ruhu, bütün dünyaya Türk Milletinin vatanı ile bölünmez bütünlüğünü ve birliğini haykırmıştır.
Yenikapı sözleşmesi, tüm yelpazesi ile siyasi iradeye yeni anayasal düzen inşa etme konusunda bir telkinde bulunmuştur. Devletin bütün kurumsal yapıları ile yeniden inşa edilmesi yönünde güçlü bir mesaj vermiştir. Siyasal alana tasallut eden ve/ya etmeye çalışan kolektif yapılar karşısında millet iradesinin temsili görevini üstlenen kamusal erkin kendisini esir etmemesi gerektiğini ifade etmiştir.
Yenikapı ruhu, kamusal alanın dışına itilmek suretiyle ötekileştirilen bir kısım millet evlatlarının devleti ile bütünleşmesinin resmi olmuştur. Jakoben bir anlayışla sosyal yapının çeperlerine mecbur bırakılan ya da itilen toplumsal kesimlerin merkeze gelişinin miladı olmuştur. Bu ruh, toplumsal dışlanmışlık durumunu, ihanet organizasyonu ve sistematik sızma operasyonu ile istismar eden şer odaklarına karşı bir sille olmuştur. Yenikapı ruhu, benzeri görülmemiş bir toplumsal direncin nasıl konsolide olduğunu göstermiştir. Yenikapı ruhu, din ve değerler üzerinden üretilen çarpıtılmış fikir kalpazanlarına karşı asil bir duruş olarak tezahür etmiştir. Bu ruh, millî olmayana teveccüh gösterilmemesinin gerekliliğini haykırmıştır.
Devlet geleneği olan bir millet olarak Türk milleti, hem 15 Temmuz karanlığında hem 7 Ağustos aydınlığında sokakları ve meydanları doldurarak ülkesine ve devletine sahip çıkmıştır. Birçok konuda ayrı düşmüş, kutuplaşmış bir görünüm vermesine rağmen söz konusu vatanı olduğunda her türlü siyasi kaygıyı bir kenara bırakıp, hep birlikte ve omuz omuza savunma cephelerine mevzileneceği mesajını dosta düşmana göstermiştir. Her türlü olumsuz ahval ve şerait içinde, çıplak elleriyle tanklara, ağır silahlara, helikopterlere ve nihayet ölüme meydan okuyacağını ilan etmiştir. Bu vesile ile tüm siyasilerimiz ne denli emin ve asil bir milletin iradesi ile memur olduklarını bir kez daha görme imkânı bulmuşlardır. Bu memuriyet şerefli bir memuriyet olduğu kadar ağır da bir sorumluluktur. Yenikapı sözleşmesi ile millet devletine sahip çıkmıştır.
Milletin 7 Ağustos’ta ortaya koyduğu bu sözleşme 8 Ağustos sabahı itibariyle yürürlüktedir ve siyaset erkinin omzuna da yeni sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukların en önemlisi Yenikapı Ruhu’nun siyasi ve idari alanlarda hayata geçirilmesi ve korunması sorumluluğudur. Bu doğrultuda yapılması gereken ilk iş Demokratik Milli İrade Cephesi’nin bugünden başlayarak yeni bir anayasa için hep birlikte gayret göstermesidir. Ülkemizin yönetim teşkilatı, Yenikapı’da her tür farklılığı ile arz-ı endam eden bu Türkiye mozaiğine uygun düşecek, bu birliği koruyacak ve bu çeşitliliği temsil edecek şekilde yeniden inşa edilmelidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.