Batı masalının çöküşü: Endişeliyiz! Kaygılıyız!

Avrupa/Batı, ‘altı oğlunu Batı’ya kurban eden Doğulu bir babanın masalıydı’. Bu masal dünyası, aydınlanmış tarihiyle, coğrafyasıyla, felsefesiyle ve kültürüyle inşa edilerek pazarlanmış öykünülen rafine bir dünyaydı. Avrupa, ‘bütün değersizliklerin, akıl dışılıkların (irrasyonalite) ve anlamsızlıkların mekânı olan Batı dışı dünyanın kutup yıldızıydı’. Bireysel ve kamusal alanlarımızı yapılandırdığımız kurucu değerler manzumesiydi. Herodot’tan bu yana öteki dünya karşısında üretilen bir medeniyet mitiydi. Batı, üretmiş olduğu trajediler (etnik temizlik, engizisyon, soykırım, yabancı düşmanlığı vd.) üzerinden fütuhat efsaneleri var eden bir sahte kahramanlık öyküsüydü.

Medeniyet anıtları ‘ölümcül kimlikler’ mezarlığına dönüşen köhne bir dünyanın –Batı- insani bünyemize zerk ettiği derin endişelerle yaşamaktayız.

Zira Batı, efsaneleştirerek pazarladığı bütün değer putlarını (normlarını) yiyip bitiriyor. Çağları ve coğrafyaları karartan tragedyaları endişelerimizi derinleştiriyor. Ulusal faşizan politikalarla her geçen gün büyüyen ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobia bizi endişeye sevk ediyor. Avrupa coğrafyasını kana bulayan din savaşlarının kötücül ruhunu yeniden hortlatacak bir toplumsal psikolojiye doğru savrulma riski bizleri endişeye gark ediyor. Avrupa’ya sığınan göçmenler ve orada yaşayan soydaşlarımız adına endişeliyiz. Batının göbeğinde yaşanan holokost (Almanya) sonrasında üretilen insan hakları retoriğinin etnik temizliklerle (Bosna) anlamsızlaştırılmasından ötürü endişeliyiz.

Asker kılığına girmiş iş birlikçi cuntacıların sivil halkı katletmesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamasına tepkisiz kalan Avrupa’nın yağma siyasetinden ötürü endişeliyiz. Lojistik destek sağlayarak terör örgütlerini besleyen Batı’nın iki yüzlü politikalarından dolayı endişeliyiz. Avrupa’nın içinde bulunduğu jeo-politik, ekonomik ve toplumsal çöküntünün bütün dünyayı sarmasından endişeliyiz.

Yıkıcı sömürgeler tarihi boyunca, ‘ilkel dünya’ ve ‘üçüncü dünya’ olarak niteledikleri insan coğrafyalarına yönelik yamyam politikalarının sürmesinden ötürü kaygılıyız. Müslüman coğrafyayı karış karış parselleyen şer şebekeleşmesi karşısında kaygılıyız. Batı’nın çöküntüye uğramış değer dünyasına ‘gönüllü kulluk etmeye’ teşne olan içimizdeki oryantalistlerden ötürü kaygılıyız. Yalnızca ‘Hıristiyan olan sığınmacıları ülkesine kabul edebileceğini’ söyleyen Avrupa’nın faşizan göçmen politikalarından dolayı kaygılıyız. Her geçen gün tırmanan yabancı düşmanlığının polis şiddetiyle birlikte büyümesinden ötürü kaygılıyız. Ulusal arınmacı politikalar üreten Batı’nın yeni soykırımlar, engizisyonlar ve insanlık trajedileri üretme ihtimalinden ötürü kaygılıyız.

Zira özgürlük diyerek düşünce zindanlarını, çoğulculuk diyerek lümpen dayatmacılığı, demokrasi ve insan hakları diyerek emperyal çıkarlarını pazarlayan Batı/Avrupa aklı ve pratiğinden ötürü kaygılıyız. Ulus ötesi sömürgeci çıkarları adına terör örgütlerine destek sağlayan (finans ve silah yardımı) Avrupa’nın şeytani simsarlığından kaygılıyız. ‘Vurguncu kapitalizmin’ kolluk güçleri olarak kurulan, desteklenen ve beslenen terör örgütlerini himaye eden Avrupa siyasetinden kaygılıyız.

Sahnelenen oyunun figüranlarının gerçek yüzlerini bütün dünyaya ifşa eden bir milletin evladı olmaktan ötürü umutluyuz. Avrupa miti ile avutulmaya çalışılan milletimizin derin ferasetinden dolayı umutluyuz. Avrupai sahteciliğin gerçekliğini gözler önüne seren politik duruşumuzdan ötürü umutluyuz. İçimizdeki bilinçli körleştirme çabalarına rağmen hakikat pervaneliği yapan aziz milletimizin varlığından ötürü umutluyuz. Bütün desiselere ve düzenbazlıklara karşı bir cephede durabilen milletimizin varlığından ötürü umutluyuz. Bütün dünyaya umut kapısı olabileceğimizi idrak eden siyasilerimizin varlığından ötürü umutluyuz. Ülkemiz üzerinde açık bir operasyon yürüten şer ittifakının içerideki iş birlikçilerini çökertme konusundaki kararlılığın süreceğinden ötürü umutluyuz. Kamu güvenliği ve toplumsal huzur adına sürdürülen operasyonlar üzerine ahkam kesen ve hariçten gazel okuyanlara gereken cevabın verileceğinden dolayı umutluyuz. Günah galerilerine, var ettikleri trajedilere bakmaksızın hukuk, demokrasi ve özgürlük dersi verenlerin küstahlıklarına karşı en esaslı mukabelenin verileceğinden ötürü umutluyuz. Bütün unsurları/aktörleri ile hendekçiler cephesinin kirli iş birliklerini ifşa ederek çökertecek diplomatik hamlelerin süreceğinden ötürü umutluyuz.