Birleşen yollar

A -
A +

Osman Tezel Bey, Düzce'de kamping işletiyordu. Karadeniz'in bu şirin turizm bölgesi özellikle yaz aylarında tıka basa doluyordu. Osman Tezel Bey'in işleri, hali vakti gayet iyiydi. Ta ki, 12 Kasım 1999 tarihine kadar. O gece, lüks evi beşik gibi sallandığında Osman Bey ölümü hatırladı. Deniz kıyısındaki evinde ölümün kıyısından dönünce, hayata bakışı değişti. Elli iki yaşındaydı. Sekiz gün sonra eline bir Türkiye iller haritası alarak yola çıktı. Karavanı ile önce doğuya gitti. Uğradığı her vilayette, o bölgede bulunan evliya kabirlerini ziyaret ediyor, oradan bir başka yere geçiyordu. 'Nerede akşam, orada sabah' uğradığı bu vilayetleri harita üzerinde renkli kalemlerle boyuyor, on günlük seyahatten sonra evine dönüyor, bir süre dinlenip tekrar yola çıkıyordu. İkinci "parti" seyahat için Trakya'ya geçiyor, yine o beldelerdeki kabirleri ziyaret edip evine dönüyordu. Osman Tezel Bey, Türkiye iller haritasını tam dört yılda bitirdi. Tek vilayet dışında... Hakkâri... Çünkü Hakkâri'ye giderken amcası ölmüş, seyahati yarıda keserek memleketine dönmüştü. Memleketindeki cenaze töreninden altı gün sonra Güneydoğu'ya, Hakkari'ye gitmek üzere yola koyulan Osman Bey, Ankara'yı çıktıktan sonra, bir haftalık uykusuzluğun da getirdiği rehavetle hatalı sollama sonucu bir yolcu otobüsüne çarparak öldü. Yozgat'ta bir hastane morguna kaldırdılar. *** Lise öğrencisi Yasir, sınıftan çıkarken arkasından dost bir el omzuna kondu. - Artık bu yaz gidersin umarım. Yasir merakla durdu ve olduğu yerde geri döndü. Bu, derslerine giren genç hocalardan biriydi. Güldü: - İnşallah hocam, önceki sene ağabeyimin düğünü, geçen yıl annemin ölümü engel oldu. Bu yaz tamamdır inşallah! - Hadi bakalım, göreceğiz. Daha önce de dediğim gibi, bizim Düzce'deki kamping yaz dönemi çok kalabalık oluyor. Birkaç ay çalışırsan hem meşgale olur, hem biraz para kazanırsın. Yasir'in en çok görmek istediği yerdi Düzce. Ama, kendisinin de dediği gibi, çok istediği halde iki yaz tatilinde engel çıkmıştı. - Bu yaz tamam hocam, söz, gideceğim, dedi. Hoca hemen cüzdanından çıkardığı bir kartı öğrencisinin sırtına koyarak bir şeyler yazdı. - Al bunu, oraya gittiğinde babama ver, yeter. Ben de kendisini arar, söylerim. *** Fakir Yasir yaz tatilinde Güneydoğu'daki ailesini ziyaret ettikten sonra Düzce'deki, hocasının babasına ait kampingde çalışmaya gitmek üzere yola çıktı. Ama ne yazık ki otobüs Ankara'ya yaklaşırken bir karavanla çarpıştı ve Yasir bu kazada ölen tek yolcu oldu. Yozgat'ta bir hastane morguna kaldırdılar. *** Bundan sonrası, olayın ertesi günkü gazetelerde şöyle yer aldı: "Trafik kazasında ölen turizmci Osman T.'nin cenazesi ile öğrenci Yasir O.'nun cenazeleri Yozgat'ta hastane morgunda karıştı. Yasir O.'nun yakınları Osman T.'nin cenazesini alıp Hakkâri'ye götürdü. Yasir O.'nun cenazesi ise Düzce'ye gitti. Cenazeler tam toprağa verilirken yanlışlık fark edildi. Her iki cenaze tekrar Yozgat'a getirilerek değiştirildi." Böylece Yasir O.'nun iki yıldır bir türlü gidemediği ve hocasına, "Bu kez mutlaka gideceğim" diye söz verdiği Düzce'deki kampinge cenazesi giderken, Osman Bey'in görmediği tek vilayet olan Hakkâri'ye de cenazesi gidebilmişti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.