"Sakın, annenin bedduasını alma!"

A -
A +

Annesine isyankâr olan bir çocuk, bir eşkıyadan farksız bir insan demektir. Ne yazık ki pek çok çocuk, bu sebeple annelerinden beddua alıyorlar!

 

 
 
Bir ihtiyar Müslümanın kızına nasihati... -8-
Sevgili Kızım! Başkasının, kendinden üstün olan her şeyini kıskanan, yani ondaki üstünlüğün, yalnız kendinde olmasını isteyen insana, kıskanç denir.
Kıskanç insan, Allahü teâlânın kendisine verdiği şeylere razı olmayan insan demektir. Allahü teâlânın verdiğine razı olmayan insandan Allahü teâlâ da razı olmaz. Bunun için, kendisinde kıskançlık ve haset duygusu olduğunu görenler yavaş yavaş bu huylarından sıyrılmalıdır. İnsanlar, kendilerini istedikleri kadar ıslah edebilir. Bu iş, zenginlik ve fakirlik işi değildir. Bu iş, kalbin zenginliği ve fakirliği işidir. Nice fakirler vardır ki, bir lokma ekmeği kazandığı zaman, Allahü teâlâya şükreder. Nice zenginler de vardır ki, milyonlarına daha birkaç milyon ekleyemediği için üzüntü içindedir.
Kıskanç insan, başka bir insanın kendinden iyi giyinmesini, iyi yaşamasını hazmedemez. Yani onun boyunu, posunu, güzelliğini, çalışkanlığını, başarısını kıskanır. Daha kötüsü onun başına gelen fenalıklara sevinir. İşte bu hâl, kıskançlığın en kötü derecesidir. Böyle insandan Allahü teâlânın yardımı kesilebilir. İyi kalpli ve herkesin iyiliğini isteyen insan, Allahü teâlânın himâyesinde demektir.
Sevgili kızım! Düşünmeli ki anne, çocuğunu dokuz ay karnında taşıyor. Onu kendi kanıyla besliyor. Büyük bir ızdırap ile onu dünyaya getiriyor. Bebek iken, onun için aylarca uykusuz kalıyor. Kendi sütü ile besliyor. Sonra, onun her yaştaki yaramazlıklarını çekiyor. Bu zahmetler para ile, menfaat ile olur işler değildir. Bu zahmetlere anne, ancak Allahü teâlânın verdiği şefkat duygusuyla tahammül edebiliyor. Bu büyük zahmet karşısında, çocuğun annesine neler borçlu olduğu meydandadır. Çok zaman çocuk, annesinin hakkını ödeyecek zamanı ve imkânı bulamıyor.
Annesine isyankâr olan bir çocuk, artık bir âsi, bir eşkıyadan farksız bir insan demektir. Ne yazık ki pek çok çocuk, gençliğin verdiği hoyratlık ve kadir bilmemek yüzünden, annelerini üzüyorlar, böyle anneler bazen zor durumda kalarak, çocuğu için Allahü teâlâdan beddua ederse, bu dua kabul olunabilir. O zaman çocuk, dünyada iken bile, cezasını çeker. Âhiretteki cezası ise, tasavvur edilemeyecek derecede acıdır.
Biraz idrakli ve anlayışlı olan bir çocuk, annesinin hakkını düşünebilir ve onun dediklerini seve seve yapar. Onun gönlünü kazanmağa dikkat eder. Eğer çocuk, annesinin kalbini kırmış ise, hemen af dilemeli, bir daha onu gücendirmemelidir. Anne hakkı üzerinde olarak âhirete gidenlerin âkıbeti çok acıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.