"Îman ve ibâdet etmek müşriklere güç gelir!"

A -
A +
"Allahü teâlâ, size hafîf, kolay emretmek istedi. Çünkü, insan zayıf yaratılmıştır."     Nazillili Hakkı Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Aydın’ın Güzelhisar köyünde doğdu. Memleketinde ilim tahsil ettikten sonra Kahire’ye gitti ve Ezher’de tahsil gördü. Sonra Mekke’ye giderek Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halifesi Muhammed Can’ın halifelerinden Ödemişli Hacı Hilmi Efendi’den hilâfet aldı. 1884 yılında Mekke’de vefat etti. “Hazînetü’l-esrâr ve celîletü’l-ezkâr” isimli eserinde buyuruyor ki: Allahü teâlâ, kullarına yapabilecekleri şeyleri emretmiştir. İnsanları zayıf yarattığı için, her emrinde kolaylık göstermiştir. Nisâ sûresi yirmiyedinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, size hafîf, kolay emretmek istedi. Çünkü, insan zayıf yaratılmıştır) buyuruldu. Allahü teâlâ, (Hakîm)dir. Her şeyi yerinde, uygun olarak yapar. (Raûf)dur. (Acımaya lâyık olmayanlara da acıyıcıdır). (Rahîm)dir. Âhirette sevdiklerine, yâni küfrân-ı nîmet etmeyenlere, yâni müminlere Cenneti ihsân edicidir. Kullarına yapamayacakları şeyi emretmek hikmetine, re'fetine yakışmaz. Merhameti, pek fazla olduğundan, emri tâm yapılamaz ise, daha da hafîfletmiştir. Meselâ, abdest alamayanlara, teyemmüm etmeye, namazda ayak üzere duramayanlara, oturarak kılmaya, oturamayanlara da, yatarak kılmaya, rükû ve secde yapamayanlara, îmâ ile [oturup, rükû ve secde için, az eğilerek] kılmaya, bunlar gibi, daha nice kolaylıklara izin vermiştir. İslâmiyyetin emirlerine dikkatle ve insâfla bakan, bu kolaylıkları görür. Allahü teâlânın, kullarına ne kadar çok merhametli olduğunu, pek iyi anlar. Emirlerin pek kolay olmasının bir şâhidi de, çok kimselerin, emrolunan ibâdetlerin, daha artmasını istemesidir. Namazın, orucun artmasını isteyen, çok görülmüştür. Evet, ibâdet yapmak güç gelen kimseler de, yok değildir. Böyle kimseler, normal insan değildir. Böyle bozuk kimselere, ibâdetlerin zor gelmesine sebep, nefislerinin karanlığı ve şehvânî arzularının kötülüğüdür. Bu karanlık ve kötülükler, nefs-i emmâreden hâsıl olmaktadır. Nefs-i emmâre, Allahü teâlânın düşmanıdır. Şûrâ sûresi onüçüncü âyetinde meâlen, (Îman ve ibâdet etmek, müşriklere güç gelir) ve Bekara sûresi, kırkbeşinci âyetinde meâlen, (Namaz kılmak, yalnız müminlere, Allahü teâlâdan korkanlara kolay gelir) buyuruldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.