Sanki akıllı şehir istediniz!

A -
A +

5G devrindeyiz...

Nesnelerin birbiriyle konuşmasından bahsediyoruz.

Birbiriyle iletişim kurabilen cihazlar, arabalar, yollar, binalar, hatta şehirler.

Şehir demişken…

Singapur Teknoloji ve Tasarım Üniversitesi (SUTD) 2020’nin en akıllı şehirlerini seçmiş.

Yedi şehri almışlar listelerine.

Sırasıyla şöyle;

  1. Singapur

  2. Helsinki

  3. Zürih

  4. Oslo

  5. Amsterdam

  6. New York

  7. Seul

***

Singapur dâhil, birkaçına gittim, itirazım bir tek New York’a.

Akıllı olabilir ama bakımlı değil.

Onu da çözüyorlar, Biden çok büyük bütçe çıkardı, baştan aşağı yenileyecekler.

Her neyse…

Bu şehirlerin özellikleri neymiş diye baktım…

En önemli kriter, akıllı kentsel ulaşım ağına sahip olmaları.

Her tarafa sensörler, kameralar döşenmiş, anlık bilgi alınıyor.

Bu bilgiler veri merkezinde saniyesi saniyesine izleniyor, ihtiyaca göre müdahale ediliyor, çözümler üretiliyor.

Nesnelerin interneti (IOT) teknolojisi ile birçok problem insan müdahalesine bile gerek olmadan halloluyor hatta.

Bu donanım, sürücüsüz otomobilin kolay hareket etmesinden tutun da, insan güvenliğinin ve konforunun sağlanmasına kadar pek çok kritik görevi yerine getiriyor.

Bir örnekle pekiştirelim…

***

Güney Kore’nin başkenti Seul, 2015 yılında Dünyanın En Akıllı Şehri seçilmişti.

İşi gereği, o sene Seul’u bizzat yerinde inceleyen yerel yönetici dostum şu çarpıcı bilgiyi anlattı;

“Seul Belediye Başkanı’nın odası teknoloji üssü gibiydi.

Yüzlerce ekran önünde, şehrin her noktasını canlı izliyordu.

Görüşmemiz esnasında bir ekran uyarı verdi.

Hemen o ekranı büyüttü...

Kar yağışından dolayı araçlar yokuşu çıkamamış, trafik tıkanmıştı.

Belediye Başkanı kimseye ihtiyaç duymadan o yolun ısıtma sistemini açtı hemen.

Beş dakika sonra karın eridiğini ve araçların problemsiz şekilde yoluna devam ettiğini gözlerimizle gördük ve ‘akıllı şehir’in ne demek olduğunu çok daha iyi anladık.”

***

Demek ki, neymiş…

Akıllı şehir, birkaç meydana, çalışmayan Wi-Fi takmak değil, bunun çok daha ötesinde bir şeymiş.

Özellikle trafik, çöp toplama gibi meselelere akıllı çözümler üretmişler.

Seul, trafik problemini akıllı taşıma sistemleri ve akıllı trafik lambaları ile çözmüş büyük oranda.

Polisle entegre kamera sistemi suçu azaltırken, çevre dostu su bertaraf sistemleri kurup hem israfın önüne geçmişler, hem de şehre temiz su projesi ile musluktan içilebilir temiz su sağlamışlar.

Cep telefonu uygulamaları vatandaşla iletişimi üst düzeyde tutmuş ve halktan alınan veriler, sürekli kendilerini geliştirmelerini sağlamış.

ABD’de ödüle layık görülen dört akıllı şehir de başarıya benzer yolla ulaşmış.

Ohio eyaletine bağlı Columbus, internet bağlantı noktaları olarak çalışan trafik ışıkları, acil durumlarda polis, ambulans ve itfaiye araçlarının seyrine göre trafik sinyalizasyonunu ayarlayabilen sistemiyle öne çıkmış mesela.

Kansas City’de yaya ve araçlardan o kadar çok veri alınmış ki, şehre gelenler nereden gelmiş, ilk defa mı gelmiş ya da kaçıncı kez gelmiş, bunları bile ölçme imkânı bulmuşlar.

Bu bilgiler en sonunda trafik ışıklarında neredeyse hiç beklememeyi, yoğunluk olan yerlere daha fazla polis yönlendirerek potansiyel karmaşıklıkları önceden önlemeyi, bölgede iş yapan ticarethanelerin satışlarını daha fazla artırmaya yönelik pazarlama stratejileri geliştirmelerini sağlamış.

Benzer çalışmalar sayesinde Pittsburgh, UBER için sürücüsüz araç geliştirmenin üssü olurken, Boston, hayatı kolaylaştıran mobil uygulamalarla öne çıkan akıllı şehirler arasına girmiş.

***

Bunca şeyi niye mi anlattım?

Lafı hafta başı yaşadığımız kar esaretine getireceğim.

Şehrin göbeğinde kardan bütün yollar kilitlendi, insanlar tipide araçlarında 18-20 saat mahsur kaldı, açlık ve donma tehlikesi ile yüzleşen on binler ne yapacağını şaşırdı, milyonların yaşadığı koca şehir üç günde kendine zor gelebildi.

Bunlar hep arz-talep meselesinin neticesi.

Kimseden yapmasını istemediğiniz bir şeyi bekleyemezsiniz.

Karda mahsur kalanların o güne kadar “Bizim de yollarımız ısıtmalı olsun. Bilgisayardan tıklansın, karlar erisin. Eriyen karlar denize gitmesin barajlara yönlensin. Bunlar en ileri teknolojiyle temizlensin, evimdeki musluğa gelsin” diye bir talebi var mıydı?

Yahut birisi bunu vadetse umursarlar mıydı?

Karar verici olan halkın öncelikleri arasında trafik probleminin akıllı sistemlerle çözümü, toplu ulaşım kalitesinin artırılması bulunuyor muydu?

Bütün beklentimiz tuz ve solüsyon muydu, bu yapılmadı diye mi bu kadar kızıyor ve öfkeleniyoruz?

Öyle sanki…

“Önceliğim benim şehirdeki yaşam kalitemin, konforumun artması” diyeni ben duymadım, duyan varsa beri gelsin.

Başımız dara düşünce sitem etmenin yararı yok.

Akıllı şehir, akılcı taleplerle gelir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.