Aşı işte bunun için gerekli

Çok sıkı korunmalarına rağmen Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ve eşi Emine Hanım’ın da korona testleri pozitif çıktı.

Öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabb’im muhafaza eylesin, en hafif şekilde atlatırlar inşallah.

Muhtemeldir ki, Omicron varyantı virüsü bizim de kendilerine eşlik ettiğimiz Ukrayna ziyaretinde kaptılar.

Belirtilerin iki gün sonra ortaya çıkması bunu gösteriyor.

Nitekim Ukrayna’da salgının çok yaygın olduğunu seyahatimizde çokça işitmiştik.

Bizde de durum çok farklı değil zaten.

Bu sebepledir ki, Ukrayna seyahati öncesi ek tedbirler alınmıştı –ki, sebebi son varyant Omicron’un daha bulaşıcı olmasıydı.

Şu kadarını biliyorum; Cumhurbaşkanlığı doktorları özellikle test ve maske konusunda kılı kırk yarıyor, programa katılan herkesi büyük bir titizlikle takip ediyor.

Cumhurbaşkanı’mızla temas edecek kişilerin maskeleri değiştiriliyor, cerrahi maske yerine N95 tipi daha korunaklı bir maske takmaları isteniyor.

***

Önceki seyahatlerimizde son 24 saat içerisinde yaptırılan bir test sonucu yeterli görülürken, bu defa tüm heyete uçağa binmeden önce Ankara Esenboğa Havalimanı Büyük Şeref Salonu’nda hızlı sonuç veren ikinci bir test daha yapıldı.

Bu çok anlaşılabilir bir şeydi, çünkü heyetin bir kısmı –ben dâhil- sabah başka bir uçakla İstanbul’dan Ankara’ya geçmiştik.

Bu yolculuk esnasında ya da öncesinde herhangi bir kişiden virüsü alıp Cumhurbaşkanlığı uçağına taşıyabilirdik.

***

Ukrayna seyahatinde dikkatimi çeken bir başka yeni tedbir, uçağın içindeydi.

Önceki seyahatlerde Cumhurbaşkanı, beraberinde bakanlar ve danışmanları ile birlikte kalkıştan hemen sonra uçağı dolaşır, kendilerine eşlik eden heyeti selamlardı.

Bu defa bu da olmadı; iki test yaptırmamıza rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı ile uçakta ancak dönüşte yaptığımız röportaj için bir araya gelebildik.

Bunca sıkı tedbir ve korunma elbette sadece sebeplere yapışmış olmak için…

Takdir ayrı bir şey.

İllaki bir boşluk oluşuyor; siz bütün tedbirleri alsanız da, konuk olduğunuz yerde tam hâkimiyet kurmanız mümkün olmuyor.

Bazen de şartlar, bütün tedbirleri dört dörtlük yerine getirmenizi mümkün kılmıyor.

En nihayetinde biz de röportaj esnasında ara ara maskelerimizi çıkarmak durumunda kaldık, çünkü uçağın gürültüsünde birbirimize sesimizi duyurmamız pek mümkün olmazdı.

Elbette bunda zaten gerekli testleri yaptırmış olmanın da payı vardı.

İşte böylesine sıkı tedbir alınsa da, bazen tecelliden kaçılmıyor.

Bu noktada, bir başka sebebe yapışmış olmanız önem arz ediyor; o da aşı.

***

Yüzde yüz korunacağınız anlamına gelmese bile…

Her tedbirin ötesinde bir takdirin olduğu gerçeği karşınızda dursa da…

En azından bu sebebe yapışmanın ehemmiyeti, hastalığa yakalandığınızda daha iyi idrak ediliyor.

Bir yanda “Ben bütün sebeplere yapıştım. Gerisi takdiriilahi” demek var, öbür tarafta bunu eksik bırakarak hastalığa yakalanmak.

Yakın zamanda biz de ailece geçirdiğimiz için şu kadarını biliyorum, en azından koronayı hastaneye düşmeden atlatabilmek bile o kritik günlerde çok kıymetli.

Aşı, vücudunuzun virüsle daha erken tanışmasını ve mücadeleye hazırlanmasını sağlayan bir araç.

Ülkemizde günlük vaka sayıları yüz bini aştı, -ki gerçek rakamın bunun üç-dört katı olduğuna inananlardanım.

Ama bakın yoğun bakıma düşenlerin oranı, bu tabloya göre çok az.

Sebebi elbette yeni varyantın daha hafif atlatılması lakin bunda aşılamanın da büyük payı var.

Nitekim iki Sinovac ve iki BioNTech aşısı olduğunu bildiğimiz Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ve değerli eşleri Emine Erdoğan Hanımefendi’nin, virüsün etkilerini hafif semptomlarla atlattıklarını açıklamalarının altında da aldıkları bu tedbir var.

Keza biz de aynı süreçten geçerken benim üç Sinovac aşım vardı, ilk üç gün 39-40 dereceyi bulan yoğun ateşle boğuşurken, iki BioNTech aşısı olan eşim neredeyse hiç ateşlenmedi, sadece hafif öksürükle atlattı.

Bu virüsün, daha önce geçirdiğimiz gribal enfeksiyonlarla uzaktan yakından alakası olmadığını, “akıllı” olması kuvvetle muhtemel virüsün bütün vücudunuzu tek tek yokladığını ve zayıf bir noktanızı aradığını bizzat tecrübe ediyorsunuz.

Ağzınızda zehirlenmişçesine yabancı bir tat, burnunuzda onun kokusunu hissediyorsunuz günlerce…

Henüz ilacı bile bulunamamış böylesi bir risk varken tedbirli olmak gerek.

Bir dedikodular var, bir de şahit olduğumuz gerçekler.

Aşı dâhil bütün tedbirinizi alın. Gerisi elbet takdiriilahi.

İnşallah bu bela tez vakitte yer yüzünden defolur da, bu günler tatsız bir hatıra olarak geçmişte yerini alır.

Bilvesile bütün hastalarımıza şifa, bu virüs belasından kaybettiğimiz tüm dost ve yakınlarımıza rahmet dilerim.