Siyasetsizlik siyasetiniz olmuş

A -
A +
2023 seçimlerine doğru hızla yol alırken siyasi partilerden siyaset üretmesini dört gözle beklemek nasıl bir talihsizliktir?
Özellikle iktidarın uyguladığı politikalara alternatif siyaset üretip halkın önüne koymak yerine, 41 Yasin gruplarındaki dindar ablaların Ekrem İmamoğlu’nun yüzünde ‘Rabbi yessir’ görmesini, siyaset diye ortaya koymak nasıl acınası bir durumdur?
Oysa ülkenin bu kritik zamanlarında iktidara alternatif ve ufuk açıcı bir siyaset üreten muhalefet anlayışına o kadar çok ihtiyaç var ki…
Bunu neden mi bu kadar önemsiyorum?
Demokrasiden anlamamız gereken yegâne husus sadece iktidarın eleştirilmesi değil de ondanİktidarı kıyasıya eleştirmenin yanındaher alanda uygulanan politikalara vizyoner alternatifler koyabiliyorsak ülkeyi bir adım daha öteye taşıyabiliriz.
Kürt sorunu diyerek Meclis çatısı altında gösterişli nutuklar atıldıktan sonra, sorunun içeriğine ve çözümüne dair kaç kelam duydunuz Allah aşkına?
Oysa dünya çok hızlı dönmeye başladı.
Dünyanın yeni bir yüzyıla ve yeni bir döneme girdiğini artık sadece görmüyoruz, bizzat yaşıyoruz. Şayet bugünleri siyasetsizlik ve kısır vizyon sebebi ile ıskalarsak, korkarım ki yeni denklemde durumu dengeye getirebilmek için yine kabaca bir 300 yıla daha ihtiyacımız olacak.
Tabii o zaman geldiğinde bugünün kavram ve değerleri ortada kalırsa…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Roma’da katıldığı G20 zirvesinde konuşulan konu başlıklarına bakarsak, sanırım tabloyu daha net görme şansımız olur. Zirvede; küresel enflasyon baskısı, yükselen gıda fiyatları ve gıda güvenliği, enerji güvenliği, biyo güvenlik, aşı programı, iklim ve çevre, fakir ülkelere yönelik yeni borçlanma konuları gibi birçok husus ele alındı.
Hoş, Çin ve Rusya Devlet Başkanlarının zirveye telekonferans yolu ile katılması ayrıca bir yazı konusu ama biz yine kendi gündemimize odaklanalım…
Buradan da rahatlıkla görebiliyoruz ki dünyanın gittiği yöne doğru ülkeyi doğru yönlendirebilmek için siyaset üretmek son derece değerli bir hususGüvenlik siyasetinden enerji siyasetine, ekonomi ve istihdamdan sağlık ve ulaştırma siyasetine, Orta Doğu siyasetinden bölge ülkeleri ile olan ilişkilere, kadar çok kapsamlı bir çerçevede siyaset üretimi olmazsa olmazımız.
Peki, bunları yeteri kadar konuşabiliyor muyuz?
Maalesef hayır.
Türkiye’de siyaset üretmek, geleceğimizi popülist söylemlere kurban eden birkaç lakırtıdan ibaret. Küreselleşmenin bu kadar yoğun olarak hayatımıza girdiği bir dönemde, gençlerimizin rakipleri yan sırada oturan arkadaşlarından ziyade Pekin’de, Seul’de, Tokyo’da, New York ve Londra’daki üniversite sıralarında eğitim alan muadilleri.
Keza çalışanlarımızın etkinlik ve verimlilik konusundaki rakipleri, tüm dünyada aynı alanda faaliyet gösteren muadil rakipleri.
Bütün şartların bu anlayışa göre tasarlanması ve bu konuların sürekli gündemde tutulması lazım gelirken, gençlere oyun konsolu ve muhtarlıklarda şişirme kadrolarda evrak kâtipliği vadeden bir muhalefetin varlığı, alternatifler üretebilen muhalefet gerçeğinden mahrum olduğumuzun en güzel göstergesi değildir de nedir?
Örneğin tüm dünyada artan enerji fiyatları ile alakalı nasıl bir alternatif öneriliyor duyanınız var mı?
Fransa 56 adet, ABD 93 adet nükleer santral çalıştırırken, Türkiye’nin nükleer enerji alanında ortaya koyduğu çabaları itibarsızlaştıracak klişe birkaç slogandan öte bugüne kadar ne duyabildik?
Yenilenebilir enerji alanında Avrupa’da ilk beşin içerisine giren Türkiye’nin performansını daha üst sıralara taşıyacak, kapsamlı bir alternatifi bugüne kadar neden duyamadık?
Gıda fiyatlarında iklim değişikliği ve pandemi kaynaklı küresel bir artış söz konusu. Başta Çin olmak üzere birçok dünya ülkesi buğday ithal ederek stoklarını arttırma, kendi ülkelerinin dışındaki ülkelerde çok büyük araziler kiralayarak olası sıkıntıları aşma derdindeyken, Türkiye’ye çizdiğiniz siyaset nedir mesela?
Türkiye’nin kırk yıldan bu yana enerjisini sömüren terör ile mücadelesinde sizin siyaset tarzınız ve muhtevası ne olacak mesela?
FETÖ ile mücadele stratejiniz nasıl devam ettirilecek?
Ya da ettirilecek mi?
Örneğin CHP seçim bildirgesinde FETÖ ile mücadeleye dair tek kelam edilmediği gibi, terör ile mücadele konusunda ortaya konulan vizyon aynen şu satırlar ile ifade edilmiş: “Sınır bölgelerimiz başta olmak üzere, terörle mücadelede uluslararası iş birliği içinde hareket edecek, akılcı bir güvenlik politikası benimseyeceğiz, terörün finans kaynaklarını engellemek için ulusal ve uluslararası düzeyde mücadele edeceğiz, terörden zarar gören yurttaşlarımızın mağduriyetlerini gidereceğiz, terörle mücadelede başta BM sözleşmeleri olmak üzere, taraf olduğumuz tüm uluslararası antlaşmaları esas alacağız.”
Bu mudur yani?
Suriye’ye yönelik siyaseti yüz seksen derece değiştirmek bir siyaset önerisidir, aldık kabul ettik. Lakin orada 50 bin tır dolusu gelişmiş silah ve mühimmat ile teçhiz edilmiş YPG’ye karşı oluşturacağınız siyasete dair bu ülkede ağzınızdan tek kelime duyan var mı?
ABD’nin YPG ile olan ilişkisine dair siyasi pozisyonunuz nedir mesela?
Sınırlarımızın dışında devam eden askerî harekâtlarda teröristlerce şehit edilen kahraman Mehmetçiğe taziye mesajı yayınladığınıza göre, buradaki tehdidin farkındasınız demektir. TSK’nın yurt dışına gönderilmesine de karşı çıkıyorsanız, bu tehdidi ne ile ve nasıl bertaraf etmeyi öngörüyorsunuz?
‘Mehmetçik sınırlarımızın dışındaki harekâtlarda neden şehit olsun’ demek bir siyaset tarzı mıdır?
‘Kuvayı Milliye geleneğinden gelme biriyim’ diyerek sosyal medya mesajı paylaşmak, siyaset üretmek olarak kabul edilebilir mi?
Tarihî darbeler ile hemhâl olmuş bir ülkede, darbeler arasında tercih yapmak yerine ‘silahlı kuvvetlerin demokratik gözetimine’ dair uygulayacağınız siyaset tarzı nedir mesela?
Konuyu daha da uzatabilirim.
Maalesef muhalefetin bu siyasetsizliği ülke için çok büyük bir kayıp.
Her zaman diyorum, bir ülkedeki muhalefet anlayışının kalitesi ve vizyonu, o ülkede göz önünde bulundurulması gereken en değerli husustur.
Bizler için de öyle.
Muhalefetin siyasetsizliğine seviniyor değilizsiyaset üreten ve bunu temellendirerek halka yılmadan usanmadan alternatif olarak kapsamlı bir şekilde sunan vizyoner bir muhalefet anlayışı, evlatlarımızın istikbalinin de teminatıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.