Tezkere Genel Kuru'da

/ Kaynak: AA
Tezkere Genel Kuru'da

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri  / AA

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 'Hem ülkemizin demokrasi çıtasını yükselteceğiz hem terör örgütünün olası terör saldırılarına karşı da hazır olacağız'

Çözüm sürecinin başarısı, özgürlük ve güvenlik dengesinin en üst seviyede devam ettirilmesine ve teröre karşı tavizsiz duruşa bağlıdır" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, terörle mücadelede kapsamında, Irak'ın kuzeyine sınır ötesi operasyon konusunda Hükümet'e verilen yetki süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkere üzerinde hükümet adına söz alan Yılmaz, yurtta, bölgede ve dünyada barışın, Türkiye'nin hedefi olduğunu kaydetti. İçinde bulunulan coğrafyaya bakıldığında, bu hedefe ulaşmanın tek bir ülkenin gayretiyle mümkün olamayacağını belirten Yılmaz, hükümet olarak bir vatandaşın burnunun kanamaması için gereken her türlü tedbiri almanın görevleri olduğunu ifade etti. Türkiye'nin terörle mücadelesinin 30 yıldır devam ettiğini anımsatan Yılmaz, terör örgütünün dönem dönem eylemlerini artırdığını, her fırsatta toplumsal barışı bozmayı amaçladığını söyledi. Yılmaz, şunları dile getirdi: "Irak'ın kuzeyinde bulunan PKK terör unsurlarının Türk halkının huzur ve güvenliğine olan tehditleri devam etmekte, terör örgütü bölgede halk üzerindeki baskı ve terör faaliyetlerini sürdürmekte, bölgenin kalkınmasını engellemek için yol, okul, baraj ve havaalanı yapımında kullanılan iş makinalarını yakmaya, yol kesmeye devam etmektedir. Terör örgütü, Kandil bölgesini ana karargah olarak kullanmakta, Irak'ın kuzeyindeki mevcut kamplarda eylem hazırlıklarına yönelik keşif faaliyetleri ile kış üstlenmesi hazırlıklarına devam etmektedir. Bu bilgiler de göz önünde bulundurulduğunda, hükümete yetki veren tezkerenin uzatılması, terörün ortadan kaldırılması amacıyla yürütmekte olduğumuz kapsamlı ve çok boyutlu çalışmalarımızı destekleyecek, terör örgütünün olası eylemlerine yönelik bir tedbir niteliğinde olacaktır. Bu tezkere Irak'ta yapılanmış olan terörist faaliyetlerin takibi için de gereklidir. Tezkerinin gündeme geldiği 2007 yılından bu güne kadar hükümet olarak terör ve teröriste karşı mücadelemizi devam ettirmekteyiz. Bu mücadelede zaafiyet oluşturmamak, terör tehdidini ortadan kaldırmak, ülkemizin güvenliğini sağlamak, gerekli her türlü önlemleri almak ve uygulamak konusunda kararlılığımızın gösterilmesi için bu tezkerenin kabul edilmesi gerekir. Terörü, şiddeti haklı gösterecek hiçbir gerekçe olamaz. Hak ihlal edilerek hak aranmaz. Hiçbir neden insanı öldürmeyi haklı göstermez. Teröre mazaret aranmayacağı gibi terörün hiçbir davaya hizmet etmesi de mümkün değildir. Terör ve şiddete başvurarak belirli haklar elde etme çabası içinde olanlar, atılan demokratik adımların terör sayesinde elde edildiğini zannredenler ancak kendilerini aldatırlar. Yıllardır ülkemizin ayağına pranga olan terör olmasaydı, Türkiye gerek ekonomik açıdan gerekse demokratik standartlar bakımından çok daha ileri bir ülke olurdu. Terörle mücadele kapsamında, taleplerini şiddete başvurmaksızın demokratik sistem içerisinde dile getiren vatadaşlarımız ile terörü bir hak arama aracı olarak gören kesimleri birbirinden ayırarak terörle mücadeleyi her şart altında sürdüreceğiz. Bu süreçte ülkemizin tüm kurumları ve siyasi partileri terörle mücadele hususunda ortak bir irade ve hassasiyetle haraket ederse, bu konuda kısa zamanda olumlu bir netice alınır. Herkesin hiçbir ayrım gözetmeksizin terörün her türlüsüne şiddetle karşı çıkması gerekir. Ayrım yapılmaksızın masum insanlara yönelik terör eylemlerinin bir insanılk suçu olarak görülmesi gerekir. Bu anlayıştan haraketle biz terörle mücadelemizi sürdüreceğiz." Irak'ın kritik bir dönemden geçtiğini belirten Yılmaz, etnik, dini, mezhebi ve ideolojik fay hatları etrafında cereyan eden çatışmaların, tüm bölge için bir risk ve tehdit oluşturduğunu kaydetti. Irak'ın en kısa zamanda istikrarlı bir yapıya kavuşmasını dileyen Yılmaz, bunun Türkiye'nin öncelikli dileği olduğunu ifade etti. Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasına ve güvenliğine önem verdiğini belirten Yılmaz, istikrarını tesis etmiş, iç barışı sağlamış, ekonomik refaha kavuşmuş bir Irak'ın, bölge barışına ve refahına da katkıda bulunacağını söyledi. Tezkere doğrultusunda bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalarda Irak halkının güvenliğine azami özen gösterildiğini, uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde icra edilen harekatların sadece terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki varlığına yönelik olup sivillere ve sivil yerleşim birimlerine zarar verilmemesine azami özen gösterildiğini belirten İsmet Yılmaz, "PKK terör örgütünün Irak'ın kuzeyinden tehdit ve saldırılarının durdurulması, öncelikle Irak makamlarının sorumluluğundadır. Irak merkezi hükümetine PKK varlığının sona erdirilmesi için çeşitli defalar talepte bulunulmuş, kendi anayasası ve uluslararası hukukta öngörülen yükümlülüklerinin yerine getirilmesi hatırlatılmıştır. Ancak Irak makamları terörle mücadelede bugüne kadar gerekli tedbirleri alamamışlardı" diye konuştu. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbetteki arzumuz, Irak hükümetinin önümüzdeki dönemde kendi toprakları üstündeki terörist unsurlarla etkin şekilde mücadele ederek, bu bölgeyi ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan terör örgütünden arındırmasıdır. Bu durumda ülkemizin de sınır ötesi operasyanlarda bulunmasına bir ihtiyaç kalmayacaktır. Irak halkı ile halkımızın bir problemi yoktur. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kutül Amare'de yedi düvele karşı birlikte olan bir milletin bugün farklı yerlerde olması da düşünülemez. Bunun en canlı delili iki ülke arasındaki ticaret hacmidir. 2008'de 4 milyar dolar olan ticaret hacmi bugün üç katına ulaşmıştır. Nihai hedefimiz; bu tezkerelerin artık ihtiyaç duymayacağımız, sürdürülebilir, güvenlikli ortamın bölgemizde tesisidir. Bununla birlikte, böyle bir ortam tesis edilene kadar, hükümetimizin, üzerine düşeni kararlılıkla yapması gerekir. Ülkemizin bu günden sonra da PKK terör örgütünün Kuzay Irak'taki mevcudiyetine yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan mücadelesi devam edecektir." Hazırlanan demokratikleşme paketiyle de sorunun kaynaklarına yönelik kalıcı çözüm arayışlarının sürdürüldüğünü aktaran Yılmaz, "Sergilediğimiz tutum, insanı ön plana çıkaran, güvenlik kısıtlamalarıyla özgürlük arasındaki hassas dengeyi yakalayan, çok boyutlu bir güvenlik anlayışına dayanmaktadır" dedi. 11 yıllık iktidar döneminde özgürlük alanlarını genişletmek için sayısız yasalar çıkardıklarını ve idari düzenlemeler yaptıklarını belirten Yılmaz, "Demokrasi yolunda atılan adımlar ilk olmadığı gibi son adım da olmayacaktır. Çözümsüzlük uğruna her yıl belli sayıda şehit vermeyi kaçınılmaz zayiat gibi gören bir anlayışa son vermek istiyoruz. Yıllarca denenenleri yeni bir şeymiş gibi söyleyen ve çözümden anladığı yok etmek olan bir anlayışın bu ülkenin sorunlarını çözemeyeceğini söylüyoruz" diye konuştu. Yılmaz, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye'de bin yıllık süreç içinde bir arada yaşayan, o yapı içerisinde akrabalaşmış, aynı tarihi yaşayarak medeniyet kurmuş, ortak paydaları, farklı olduğu noktalardan çok daha fazla olan insanlar yaşamaktadır. Onların bir millet haline getiren bu bin yıllık süreci, tarihi ve kültürü ne yok etmek ne de geriye çevirebimek mümkün değildir. Bizim muhatabımız milletimizin tamamıdır. 76 milyonun talebini dikkate alarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu süreç vatandaşlarımızın barış ve kardeşliğini pekiştirmekte, teröre siyasi gerekçeler bulmaya çalışanların gayretlerini boşa çıkarmaktadır. Yakın bölgemizde yaşanan trajediler, ülkemize, demokrasimize, milli birlik ve bütünlüğümüze sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Terörün bitmesi için herkesin her partinin gayret göstermesi gerekir. Bu sürece ilgisiz kalmanın, bu sürece toptan karşı çıkmanın milletimizde bir karşılığı vardır. Sandıkta da bu karşılık net olarak görülecektir. Hem ülkemizin demokrasi çıtasını yükselteceğiz hem terör örgütünün olası terör saldırılarına karşı da hazır olacağız. Çözüm sürecinin başarısı, özgürlük ve güvenlik dengesinin en üst seviyede devam ettirilmesine ve teröre karşı tavizsiz duruşa bağlıdır. Huzurlarınıza getirdiğimiz tezkere Irak'ın kuzeyinde barınan terör örgütünden gelecek tehdit ve saldırıları etkisiz hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, ülkemizin toprak bütünlüğüne ve milletimizin huzuruna kastedenlere karşı sınır ötesi harekat yapmak gerektiğinde en etkili cevap bu tezkereden alınan yetki ile gerçekleştirilecektir. Terör konusunda gerçekçiliği elden bırakmadan, ulusal güvenliğimize yönelik bütün iç ve dış tehditlere karşı ülkemizin menfaatlerini, halkımızın mal ve can güvenliğinin korunması için zamanında ve gerekli müdahalede bulunulmasını teminen her türlü ihtimalin planlamasına hazır olacağız. Terör, milletimizin ortak sorunudur. Terörle mücadelede elde edilecek başarı bir partinin değil ülkemizin başarısı olacaktır. Demokrasimizi güçlendirmek amacıyla uygulayacağımız çok boyutlu ve kapsamlı tedbirler içeren bu süreç içinde lüzumu halinde askeri önlemler alınması, terörle mücadelemizdeki bütüncül yaklaşımı da tamamlayacaktır."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...