Soykırım Deir Yasin'le başladı

A -
A +
Deir Yasin, Kudüs'e sadece 4 km mesafede bir Müslüman köyüdür. Sakinleri kendi hâlinde insanlardır, roket atmamış, adam kaçırmamıştırlar. Kimseyi tehdit etmemiş tacizde bulunmamıştırlar. "Cezalandırılmaları için" bir sebep yoktur zahire bakılırsa. 
Ve önemli bir not: Silahsızdırlar...
10 Nisan 1948... Stern ve Irgun örgütüne bağlı 120 siyonist gece 02.00 sularında gelir köyü basar.
Önce bir megafon sesi: "Dışarı çıkın! Derhal!.."
Ahali ne olduğunu anlayamadan alevler yükselir odalarında.
Ve kulakları sağır eden tarrakalar. Yahudi militanlar sadece insanlara değil kanı ve yüreği olan her mahlûka namlu doğrulturlar. Filistinlilerin kulaklarını yırtar, gözlerini oyar, sopalarla vura vura kafataslarını patlatırlar. Elleri kolları kesilenler, uzuvları kopartılanlar... Kuyular ceset doludur, ortalık kan revan.
Müslüman hanımlarını bir köşede toplar tamamen soyup kamyonlara doldururlar. Zavallıları Yahudi yerleşimlerine götürüp teşhir eder, ırzlarıyla namuslarıyla oynarlar. Bilahare bunları da öldürecek sağ bırakmayacaktırlar. Hasılı 52'si çocuk 60'ı kadın olmak üzere 254 mümin kardeşimiz katledilir hunharca.
 BM gözlemcilerinin yaptıkları incelemelere göre önce evler kundaklanmış, yangından kaçanlar kurşunlanmıştırlar.
Çocuklarda daha ziyade bıçak yarası görülür, dilimlenmiş doğranmıştırlar âdeta.
Kızılhaç Filistin delegesi Jacques de Reynier dehşete kapılır, raporunu sunarken hissini ifade edecek kelime bulamaz.
Henüz katliamın şoku geçmemiştir ki bu sefer Dueima köyündeki baskın haberi yayılır kulaktan kulağa. Havaliye korku ve endişe hakim olur. Filistinli garipler n'apsın? Saldırıya maruz kalmamak için tası tarağı toplar güvenli bölgelere sığınırlar.  Yahudiler de boşlukları doldurur, mevzi kazanırlar.
İsrail, işte böyle böyle genişler, 1948-53 arasındaki kasvet yıllarında tam 385 Müslüman köy boşaltılır. O yılların tafsilatını siyonist gazeteler de bulabilirsiniz pekâlâ. (Bkz. Israel Shahak)
Haganah, Lehi, Irgun gibi tedhiş örgütlerinde kan döken militanlar bilahare vali, bakan, genelkurmay başkanı olurlar.
Nitekim Deir Yasin katliamında bulunan canilerden ikisi başbakanlık koltuğuna oturacaktır.
Bunları tanıyorsunuz. Biri Menahem Begin, diğeri İzak Şamir.
Irgun militanlarının tek eylemi köy basmak değildir, çarşıları, otelleri dinamitler, otobüslere, trenlere saldırırlar. Arap dükkânlarına el bombaları atarlar. 
Hiçbir hukuki mesnedi olmamasına rağmen Avrupa'dan sürekli göçmen taşır, çoğalmaya çalışırlar.
İngiltere'nin gözü petroldedir. Neft yataklarına çökebilmek için Arapların dikkatini başka yöne çekmeye bakar. Filistin'e apar topar taşınan Yahudi göçmenleri işine yarar bir bakıma.
Deir Yasin katliamından sadece bir ay sonra BM, İsrail meselesini görüşmek üzere toplanır. Siyonistlerin bölgeyi huzura hasret bırakacakları aşikârdır ama eller kaosa kalkar.
 

ELLER KAOSA KALKTI
Menahem Begin bu kanlı saldırıdan asla utanmayacak, çıktığı kürsülerde göğsünü gere gere konuşacaktır: "Eğer Deir Yasin zaferi olmasaydı, İsrail Devleti de kurulamazdı! Bu operasyonu gerçekleştirme onuru sadece Irgun'a ait değildir, Shtiron ve Balamah örgütündeki arkadaşlara da teşekkür ediyorum huzurlarınızda."
Begin'e göre bunlar temizlik operasyonlarıdır, büyütecek bir şey yoktur ortada.
Menahem Begin 1983'te siyasetten çekilir. Peki koltuğu kime bırakır?
Deir Yasin köyünde birlikte kan döktükleri İzak Şamir adlı Irgun militanına.
Ve şimdi sakın gülmeyin.
Menahem Begin 1978 Nobel Barış Ödülüne layık bulunur.
Ve şimdi ağlamayın
Bugün Deir Yasin köyünün bulunduğu yerde bir Yahudi yerleşim birimi var. Ana caddenin adı ne biliyormusunuz: "Irgun Savaşçıları" Pes valla... Utanmıyorlar da...

 

Gece silahlı gündüz külahlı
Menahem Begin, 1913 doğumlu bir Polonya Yahudisidir. Siyonizmle Mizrachi İbrani Okulunda tanışır, maskeli izci kamplarında gerilla eğitimi alır. Varşova'da hukuk eğitimi aldığı yıllarda Betar Gençlik Hareketine katılır ve ses getiren organizasyonlara imza atar.
Militanca hareketleri yüzünden Polonya'da hapis yatar, çıkar. İkinci Cihan Harbinin başladığı yıllarda Rus makamlarınca tutuklanır, Sibirya'ya yollanır. Bilahare Stalin tarafından serbest bırakılır. Menahem Begin, Siyonist Revizyonist hareketin önderi (Haganah'ın mimarlarından) ünlü terörist Vladimir Jabotinsky'nin izinde gider. 1943 yılında baş harfleri "Etzel" olarak bilinen Irgun Zvati Leumi örgütünü kurar. Şiddette Vladimir Jabotinsky'nin önüne geçer, sivillerin de öldürülmesinden yanadır zira. İsrail'in kurulabilmesi için yerli halk korkutulmalı, yıldırılmalı çoluğuna çocuğuna acımamalıdır asla. 
Terörle siyaseti birlikte götürür, bir yandan yabancı misafirlerin ekseriyette olduğu King David otelini bombalar, diğer yandan ırkçı Herut Partisini kurar. İşte Likud iktidarı o zeminde yükselecektir zamanla.
Menahem Begin Yahudi seçmeni şiddete ikna etmek için çok uğraşır ve başarır. 1977'de 30 yıllık İşçi Partisi iktidarını yıkar ki, o günden sonra sertlik yanlıları köşe başlarını tutacak, dünyayı umursamayacaktırlar.
Bu kadro bilhassa ABD tarafından desteklenir ve şımartılır. Yahudiler Sabra, Şatilla, Kudüs, Nablus, Cenin ve Gazze'de göz göre göre katliam yapar, herhangi bir takibata uğramazlar. Uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine saldırırlar.  Tuhaftır ama Washington nedense mazlumun değil zalimin yanında durur, Amerikan aleyhtarlarını artırmak için de elinden geleni yapar. Beni sevmesinler, hoşlanmasınlar, nefret etsinler, kin tutsunlar.
Bu nasıl bir politika?

 

GÜNAHLARI NEYDİ?
Siyonistler, Deir Yasin'de 52'si çocuk 60'ı kadın olmak üzere 254 mümin kardeşimizi katleder hunharca. Çocuklarda daha ziyade bıçak yarası görülür, dilimlenmiş doğranmıştırlar âdeta.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.