Çeçenler ve biz

A -
A +

Terörün hiçbir türlüsünü kim yaparsa yapsın, tasvip etmek mümkün değil. Moskova'da Çeçen militanlarının operayı basarak insanları rehin almaları ve öldürmeye başlamaları da, tasvip edilecek bir olay değildi. Bir defa, Çeçenlerin bağımsızlık mücadelelerinde çaresizliklerinin neticesi de olsa, Çeçen davasına büyük zarar vermiş, 11 Eylülden sonra terörün her türlüsüne karşı büyük duyarlılık olduğu şu sırada, Rusların ekmeğine yağ sürmüştür. Ancak bu olayı takbih ederken unutulan ve maalesef bizim bazılarının unuttukları ve bu bir kısım medyamızda nadiren dile getirilen bir husus var: Çeçenleri yıllarca süren Rus baskısına ve zulmüne karşı, bağımsızlık mücadelelerinde haklı oldukları! Rusya niçin Çeçenlere özgürük, Çeçenistan'a özgürlük vermiyor? Çifte standartlar Mehmet Ali Birand, her olayı karşı taraftan yorumlamak itiyadı ile "Terörde çifte standart olamaz!" diyor. Haklı, ideal bir dünyada olmamalı, ancak, reel dünyada her ülkenin kendi çıkarları için çifte standartları olmuştur ve hep olacaktır. Milletlerin bağımsızlığı konusunda da çifte standartlar var! Bu karışık dünyada kendilerini bilen devletler bu ince noktada kendi çıkarları için ayırım yapmasını biliyorlar. Hatta bazıları daha da ileri gidiyorlar. AB üyesi insan hakları şampiyonu ve terör düşmanı Belçika'nın insanlarımızı göz göre göre öldüren Fehriye Erdal'ı ve diğer DHKP mensuplarını korumasını başka nasıl izah edersiniz? AB'nin APO'yu ziyaret etmelerini nasıl izah edersiniz? Bugünkü Rusya'nın PKK mensuplarına melce vermiş olmasını da nasıl izah edersiniz? "Çeçenlerin ve mesela Uygurların bağımsızlığını destekler veya tasvip edersek, mütekabiliyet esasına göre mesela Kürtlerin "bağımsızlık" mücadelelerine nasıl karşı çıkarsınız?" diyesiler.. Reel dünyada, her zaman herşeyde mütekabiliyet esasına göre yürümüyor. Her yerde "mütekabiliyet" ararsanız gerçek dünyada kendi öz çıkarlarınızı savunamazsınız. Birand Rus Büyükelçisi Aleksandr Lebedev'in son sert çıkışını da haklı bulmuş. Büyükelçi bu çıkışında medyamızı da "edepsizlikle" suçlamış. Terörü hepimiz takbih ettik, ediyoruz ama bunu yaparken, Çeçenlerin haklı davasına ihanet mi edecektik? Türkiye'de Çeçen ve Kafkas asıllı milyonlarca Türk var -bu böyle iken- Lebedev cenapları Türklere karşı yüzyıllarca husumetleri malum Rusları, PKK teröristlerine melce vermiş olan bugünkü Rusya'yı kollamamızı mı beklerdi? Ben de işte açıkça yazıyorum - terörü takbih ediyor ve Moskova'daki eylemin büyük hata olduğunu söylüyorum ama kardeş Çeçenlerin Rus tahakkümüne karşı mücadelelerini, Uygur kardeşlerimin bağımsızlık mücadelesini bütün kalbimle destekliyorum. Rus büyükelçisi nota da vermiş; eylemcilerin Türkiye'deki bağlarından şikayet edıyor. Çeçenlerin, binlerce hatta milyonlarca Kafkas ve Çeçen kökenlinin diaspora olarak değil, öz vatan yaşadıkları Türkiye'de destekçileri ve bağları olduğu bir gerçek. Bu iddialarının mesnetsiz olduğu da anlaşılıyor. Ama büyükelçinin Kafkas ve Çeçen derneklerinin kapatılmasını talep etmesi çizmeyi aşmak; TC hükümeti bu dernekleri kanunlar dairesinde kontrol eder, terörizme ve teröristlere destek vermelerini önler, ama o kadar! Rusya ve Çin'le iyi münasebetler, ticari ekonomik ilişkiler muhakkak gerekli. Dikkatli olmamız da gerekir. Terörizmi de var gücümüzle takbih edelim ve hatta Rusya'daki olay esnasında öldürmeleri engellemek için Rus İçişleri Bakanlığına yardım da edelim... Ama bir noktaya kadar. Bu uluslararası ilişkilerin geregi ve diplomatların beceri alanıdır. Lebedev cenapları bizim de susmamızı ister ama asla susturamaz! Üslubumuza da, ne o ne de Dışişleri Bakanlığı sözcüsü karışamaz. Biz gazeteci ve yazarların, Dışişleri Bakanlığının diplomatik üslubuna uymaları söz konusu değildir Sırası gelmişken, genellikle, dış Türklere yeteri derecede sahip çıkmadığımızı da belirtmeliyim. Bizim Irak'taki Türkmen kardeşlerimizi ve haklarını ihmal etmiş olmamızın neticelerini bugün görüyoruz. Orta Asya'da kapı kapı dolaşan bu arada kardeş Özbekler tarafından bile dışlanan Osmanlı "uç beyleri" Ahıska Türkü kardeşlerimizi kabul etmedik, gelenlere de vatandaşlık vermiyoruz. Bir de Moldavyalı Gagauzlar, tarihin cilvesi Hıristiyan olmuş Gökoğuz Türkleri var. Ülkelerindeki hayat şartları yüzünden Türkiye'ye çalışmaya geliyorlar. Ama bizim idare onları Filipinlilerle bir tutuyor. Anavatandan uyruk olarak ayrı düşmüş kan kardeşlerimize, bazı imtiyaz ve kolaylıklar tanıyamaz mıyız? Bu onlar için de iyi olur ama Moldavya'da Türklük şuurunu kazanmış bir parçamız olur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.