Kürt Devleti için kim düğmeye bastı?

A -
A +

Genellikle komplo teorilerine pek inanmam, ama son günlerde Kuzey Irak'ta, bağımsız veya özerk bir Kürt Devleti veya "oluşumu" konusunda, sanki bir yerden düğmeye basılırcasına, adeta tek ağızdan ve birdenbire yapılmakta olan yorumlara yakıştırmalara bakınca, bir kamuoyu manipülasyonu ile karşı karşıya olduğumuza inanasım geliyor. Bütün bunların bir ortak yanı da birçok diğer hususlarda olduğu gibi arkadaşlarımızın olay ve gelişmelere Türkiye ve Türklük açısından değil de yabancıların gözü ile ve "ne derler-ne yaparlar" diye bakmaları... Bu sendrom başka hiçbir ülkenin mesela Yunanistan'ın medyasında aydınlarında yok. Şimdi Kürt Devleti konusunda yazılıp, söylenenler özetle şunlar: Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulamaz. Boşuna heyecanlanıyor veya dolduruşa getiriliyoruz... Bunu aslında Kürtler ve liderleri de istemiyorlar -onların arzusu kimliklerinin tanınması ve Irak'ta Saddam'dan sonra bir yapı değişikliğinde, muhtemel bir Irak federasyonu içinde federe bir statüye kavuşmak... Bağımsız Kürt Devletinin kurulmasını ABD de zaten istemez. Ve müsaade de etmez. Başbakan Ecevit'in bu konudaki telaşı da beyhude; Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bile bunu ima etti... Askerler de Kürt devletinin kurulacağına inanmıyorlar ve Kürtlerle karşı karşıya gelmek istemezler. (Mesela Güneri Cıvaoğlu bir yazısına doruktaki bir komutanın "hududun öteki tarafındaki Kürtler bizim kardeşlerimiz" dediği motifini yerleştirmiş. Kürtler tabii bizim kardeşlerimiz ama hepsi mi öyle? Hem o general bunları söyledi ise hangi çerçeve içinde söyledi? Genelkurmay'ın şimdiye kadar Kuzey Irak'ta bir bağımsız devlet kurulması "savaş nedeni olur" uyarıları artık hükümsüz mü kaldı!)... Bu çizginin daha ötesi de var: Mesela Radikal'de de Erdal Güven, açıkça "Biz Kıbrıs'ta, KKTC'nin federe olmasını isterken nasıl Kürtlerin federasyonuna karşı çıkarmışız. Kuzey Irak'ta Kürtlere özerkliği bile çok görürüz!" diye babalanıyor. Cevap vereyim: Güçlü devlet olmak haysiyetini bilenler kendi öz çıkarları hususunda kararlılık göstermezler ve böylesine kıyaslamalara kapılırlarsa sonu gelmez ve kendi öz çıkarlarını kollayamazlar. Özkök olayı Bozacının şahidi şıracı... Öteden beri, objektif gazetecilik adına Türkiye'nin sorunlarını ele alırken, kendi öz çıkar ve görüşlerimizden soyutlanmak için aşırı çaba gösteren Mehmet Ali Birand kardeşimiz logosunda "Türkiye Türklerindir" ibaresi bulunan HÜRRİYET gazetesinin Başyazarı, AB Uyum-Teslimiyet Yasaları geçince "Biji Türkiye" başlığını atan Ertuğrul Özkök'ün "cesur bir şekilde "ortaya attığı" soruları tekrarlıyor: Özkök'e göre eğer Türkiye Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkar ve orayı istilaya, kalkarsa tarihinin en büyük hatasını yapmış olurmuş... "Kürtleri karşımıza alamazmışız, yoksa rahatımız kaçarmış ve bir Kürt devleti Türkiye'deki bölücü Kürtlere cesaret vermez, aksine Türkiye bu takdirde Kürtleri kontrol altında tutabilirmiş... Sonuç olarak Kürt Devletinin kurulmasını istemesek ve aksine kulis yapsak bile bunu engellemek için güçmüş!.. Özkök'e ve Birand'a bu konuda verilecek cevaplar çok ama bunların çoğu gene Kürtlerden geliyor. Hep yazdım ama kısaca tekrar edeyem; Kürt bağımsızlık ve devlet emelleri Kuzey Irak'la sınırlı değil. Barzani'nin kendisi şimdiki halde federe devletle yetineceklerini fakat güçleri olunca bağımsızlığı isteyeceklerini Mehmet Ali'nin kendisine açıkça söyledi ve daha fazlasını da ima etti... Partisinin dünyada dağıttığı Kürdistan haritalarında, ülkemizin Güney doğusunu kapsadığı gerçeği karşısında kem küm etti ama inkar da etmedi. Babasının döneminde, çıplak ayaklı peşmergelerin pabuçlarını verdiğimiz ve bölgedeki yetkililerimizin önünde hazırol vaziyetinde duran Mesut efendi şimdi Türkiye'ye meydan okuyor ve Özkök ve Birand verelim kurtulalım diyorlar! Hem ne Özkök'ü, ne de Birand'ı Kerkük ve Türkmenlerin durumu, Kerkük'ün Kürdistan'ın Başkenti olması ve sonra Musa Anter'in hayalindeki gibi Diyarbakır'ın (Botan'ın) başkent olması amacı hiç ilgilendirmiyor. Mesut Yılmaz düşüncelerini paylaşmadığım ve genellikle karşı olduğum bir siyasetçi ama bu konuda geçenlerde çok doğru şeyler söyledi ve özellikle tek "etnikliğe" dayalı bir Kürt Devletinin kurulmasını çevredeki, bizim gibi diğer çok etnikli ülkeler için bir tehlike kaynağı olacağını ve böyle bir oluşuma muhakkak karşı çıkmamız gerekeceğini ifade etti. Kürt konusunda, Kürt hareketleri konusunda daha söylenecek çok şey var ve maalesef bizim yaptığımız hatalar var. Bunlara da ilerde değineceğim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.