Balkon Konuşmasından Gezi Parkına...

A -
A +
İki haftaya yakındır Taksim Gezi Parkında başlatılan protesto gösterileri pek çok ilimize yayılarak sürüyor.. Taksim Gezi Parkında ihyası planlanan tarihi bir yapının.ve bunun için bazı ağaçların sökülerek yerlerinin değiştirilecek olması gösterilerin fitilini ateşledi..
Tek hedef olarak seçilen Erdoğan için yapılan eleştiriler; yaşam hakkına müdahaleden kibirliliğe, oradan diktatörlüğe kadar uzanıyor.
Başbakan Erdoğan ve partisi bir Demokrasi ürünüdür. Her seçimde gücünü arttırmıştır. Hesaplaşma sandıkta olmalıdır. Demokrasi dışı metotlar çok gerilerde kaldı.
Ak Parti hükümetleri ekonomide çok büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Ülkemiz bölgenin yıldızı haline gelmiştir. Buna zarar verecek söz ve eylem herkesin lokmasına uzanacaktır.
Başbakan dokunulması çok zor olan, Türkiye'nin  90 yıllık Kürt sorununu  çözmek  için hayatını ortaya koymuştur. Bu süreç sürmelidir.
Denizleri, dağları aşan, 2023'leri 2071'leri hedef gösteren bir lider Taksim parkında  yeri değişen üç beş ağaç altında ve Topçu kışlasında na hak yere boğulmak mı isteniyor. Bunu herkes iyi düşünmelidir.
Başbakanın yurt dışı dönüşünde yaptığı konuşmayı dinledim. Daha farklı olabilirdi diye düşündüm.
Bu gün sizleri, ve Ak.Partilileri, kendi taahhütlerini gözden geçirmesinin faydalı olacağını düşünerek Erdoğan'ın 2011 yılı 12 Haziranın da yaptığı meşhur üçüncü balkon konuşmasından  bazı pasajları özet olarak aktaracağım.  . .
Birinciyiz, kimseyi dışlamadık.Milletin fertleri arasında hiçbir ayrım yapmadık. Demokrasinin standartlarını yükseltme çabasında olduk. Bir nebze bile bundan sonra da geriye dönüş olmayacaktır. 74 milyonun herbirinin yaşam tarzı, inancı, değerleri, bizim için önemlidir. 
Daha mütevazı olmanın gayreti içinde olacağız 'Kibirden zaten sakınıyorduk, bugünden itibaren çok daha büyük bir hassasiyetle sakınacağız. Daha mütevazı olmanın gayreti içinde olacağız. Gururu, böbürlenmeyi hiçbir zaman kafamızdan içeri almadık bundan sonra da daha hassas olacağız. Tevazu bizim şiarımızdır.
'Hesaplaşma değil, helalleşme günü' Sevgili vatandaşlarım, değerli yol arkadaşlarım; Bir kez daha tekrar etmek istiyorum; kazanan, Türkiye'dir, demokrasimizdir, kardeşliktir. Hiç kimse hüzünlenmesin; hiçkimsenin sevinci, coşkusu diğerlerini üzmesin. Çünkü biz hep birlikte Türkiye'yiz. 
'Üzdüğümüz ve kırdıklarımızdan helallik istiyorum' Kampanya sürecinde istemeden kalbini kırdığımız, üzdüğümüz kardeşlerimiz varsa hepsinden başta şahsım, tüm arkadaşlarım adına helallik diliyorum. Kampanya sürecinde yaşananların, söylenenlerin, yanlış anlamaların, incitici kelamın meydanlarda kalmasını diliyorum. İstemeden incittiğimiz siyasiler varsa onlardan da helallik diliyorum.
Bunları taahhüt eden bir lider, diktatör olamaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.