Muhasebe...

Mübarek ramazan ayının beşinci gününü idrak etmekteyiz. Bu vesileyle bütün okuyucularımızın mübarek ramazan ayını tebrik eder, huzur, refah ve ihlas kazanmamıza vesile olmasını dilerim.

Dünyada Müslüman memleketlere vicdanî olarak bakınca ne kadar çok huzura, sevgiye, kardeşliğe, dayanışmaya, dostluğa, samimiyete, fedakârlığa ve çalışmağa ihtiyacımız olduğunu hepimiz idrak ederiz elbette. Bu güzel vasıflara kavuşmanın ve amel etmenin manileri çoktur. Hesap günü gelmeden kendimizi hesaba çekelim. Muhasebemizi iyi yapalım. Müslümanlar bir vücut gibidir. Bir organımız acırsa bütün vücut hisseder.

İletişim teknolojisi vesilesiyle dünyada olup biten her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor. Yeryüzünde Müslüman ülkeler kan revan içerisinde. Müslüman Müslümanı katlediyor. Her tarafta bombalar patlatılıyor. Masum insanlar ya camide ya sokakta yürürken paramparça oluyor. Küçücük yavrular, ana kucağında analarıyla beraber parçaları havalarda uçuşuyor. Biri bitiyor bir başka vahşet haberi geliyor.

Irak: Saddam'dan kurtaracağız diyerek Irak işgal edildi. Demokrasi gelecekti. Huzur gelecekti . İnsanlar oh diyeceklerdi. Vadedilen buydu. Olmadı. Daha beteri geldi. Sünni Cumhurbaşkanı yardımcısı Haşimi bile canını kurtarmak için ülkesinden hicret etti. Siz oradaki Sünni Müslümanların halini düşünün. Gün geçmiyor ki camiler ve sokaklar bombalanmasın. Binlerce masum insan ölüyor. Kerkük yok ediliyor. Ne demokrasi geldi ne de huzur.

Suriye: Bilmediğiniz bir şey var mı? Üç yıldır Suriye'de kan akıyor. Mübarek ramazan falan dinlemeden vahşet devam ediyor. Mülteci durumuna düşenlerle, öldürülenlerin sayısını ben unuttum. Ne yapılıyor hiç...

Lübnan: Çatışmasız hafta geçmez. Pazar yerinde bomba yüklü araç patlatılıyor. Ramazan alışverişi yapan çoğunluğu kadın; bir elinde pazar torbası bir elinde çocuğu paramparça havaya uçuyor. Gelsin demeçler...

Afganistan: Afgan halkını Taliban baskısından kurtarmak. Terör yuvası olmaktan temizlemek için 11 Eylül New York saldırılarından sonra 2002 yılında başlatılan savaşın üzerinden 11 yıl geçti. Bomba patlamadığı gün geçmiyor. Netice, kaos ve ölümler.

Pakistan: Ülkenin her gün bir yerinde bombalar patlıyor. Farklı mezhebe mensup insanlar birbirlerini öldürüyor. Pakistan'da da huzur yok.

Mısır: Geçtiğimiz hafta, bir yıl önce seçilen Cumhurbaşkanına karşı askerî bir darbe yapıldı. Mursi devrildi. Darbeydi-değildi derken 80 kişi hayatını kaybetti. Ölüm borsası bu sefer Mısır'da açıldı.

Myanmar: Başka dine mensup olanlar, Müslümanların evlerini ve iş yerlerini başlarına yıkıyor. İçinde kadınlar ve çocuklarla birlikte evler yakılıyor. Yerlerinden yurtlarında sürülüyorlar. Dünyadan tık yok.

Doğu Türkistan: Tam bir vahşet de orada yaşanıyor. Merhum İsa Yusuf Alptekin beyefendiye Allah rahmet eylesin. Davasını sürdürenlere de Allah yardım etsin. Ona söz verenler de ortalarda yok. Belki de Çin'den ithalat yapıyorlardır. Ne diyelim!..

Gördüğünüz gibi Âlem-i İslam kan ağlarken beş yıldızlı otellerde iftarlar afiyet olsun!..

Müslümanları başsız bırakanlar utansın.