Gölgede kalamayan CHP'li...

A -
A +
İnsan bazen hakikaten kendisine soruyor; "CHP gerçekten iktidar istiyor mu?" diye...
Bana sorarsanız bu sorunun cevabı; "İktidar olmamak için elinden geleni yapıyor" olur. Kendimce çok ikna edici cevaplarım da var.
Daha önce CHP'nin politikalarında çokça izini gördüğümüz "Gürsel Tekin siyaseti" bunların başında gelir. Şöyle hatırlamaya çalışıyorum da aklıma 1970 model pek çok seçim kampanyası çalışması geliyor.
Mesela: Kılıçdaroğlu'na Kağıthane'den ev tutma fikri, çamurlu şantiye alanından fotoğraf vererek "İstanbul çamur deryası" algısı oluşturma çabası vs. vs... Bunun yanında seçim sonuçlarının açıklandığı akşamlarda da hemen sandıklar açılır açılmaz "biz büyük bir farkla öndeyiz" açıklamaları ve sonrasında ise gelen acı gerçek...
Fakat ne hikmetse bütün bu maziye rağmen Tekin'in verdiği beyanatların hâlâ siyaseten bir kıymet-i harbiyesi varmış gibi yapılması gerçekten çok manidardır.
Son günlerde de "2 gün içerisinde Suriye'ye gireceğiz. Kaynaklarım yurt dışından ve çok sağlam" diyerek yeniden gündem yakalamanın derdinde.
Bir siyasetçi neden kendi güvenirliliğini zora sokacak bu denli çabalara girişir. Yarın Suriye'ye girmediğimizde bu kadar emin olarak verilen beyanatın kotarılması nasıl mümkün olacak...
Bir siyasetçi gündem yapmak için neden bu yolu kullanır. "Reklamın iyisi kötüsü yoktur" anlayışı mıdır acaba bir siyasetçinin gündem aşkını tetikleyen?
Bana göre bu anlayış belli ki uygulayıcısı açısından bir yöntem olarak bilinçli bir şekilde uygulanıyor. Çünkü gafletle ya da yanlış bilgiye dayanarak yanıltılmış olunsa bir sonrakinde daha tedbirli olma yolu denenir. Fakat her defasında sonu neredeyse fiyaskoya çıkan bu beyanatlar kararlılıkla devam ettiriliyor; bu sonuç da aslında önceden biliniyor...
Bu siyaset yöntemine bir de toplumun inanç ve değer kodlarına uymayan açıklamalar eklenince, "CHP iktidarda olmak yerine muhalefette olmayı daha çok arzuluyor" anlayışı çıkıyor. 
İmam-Hatiplerin varlığını tehdit eden eğitim politikası açıklayarak ya da "Diyanet'i kaldıracağız" diyerek bu toplumla nasıl barışacaklar...
CHP kendi inanılırlığını uçuk vaatlerle de bir kere daha zora sokmuştur...
Eğer bu ülkenin ekonomisi bu denli vaatleri kaldırır durumdaysa iktidar partisi neden bu avantajı kullanmasın? Hem de fırsat eldeyken...  
Kılıçdaroğlu'nun kullandığı "Sözüm söz" demek de aslında bir başka çelişki. O zaman Cumhurbaşkanının ya da Başbakanın sözü neden "Tek Adam" sözü oluyor.
Devletler "söz"lerle değil yasalarla yönetiliyor. Bu, "Derim olur"u çağrıştıran mantık "Tek Adam" olma arzusuna da bir vurgudur aslında...
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.