Bir yanımız devleşirken, diğer yanımız dökülüyor

Sesli Dinle
A -
A +
6 Şubat günü ardı ardına 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle gelen büyük felaket hepimizi hüzne boğdu. Deprem başta Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay olmak üzere toplam on ilimizi kapsayan büyük bir yıkıma neden oldu. Binlerce insanımızı kaybettik. Canlarımızın yanında maddi kayıpları konuşmaya bile utanıyoruz.
 
Felaketin boyutu ve etkilediği alanın genişliğini göz önüne alarak devlet sorumlu ve ilgili tüm kurumlarıyla felaket bölgesine odaklandı ve vakit kaybetmeden uluslararası çağrıya çıkıldı. Ülkenin dört bir yanından sivil toplum kuruluşları deprem bölgesine arama kurtarma ve yardım faaliyetleri için seferber oldu.
 
Saatler geçtikçe felaketin büyüklüğü, etki alanı ve yıkıcılığı daha da netleşmeye başladı. Arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinin hızlı ve koordineli bir şekilde yürütülmesi için illerde kriz merkezleri kuruldu. Türkiye’nin dört bir yanından yardım ve kurtarmalarda kullanılacak iş makineleri ve uzman ekipler felaket bölgesine akın etti. İki depreminde merkez üssü memleketim Kahramanmaraş’ta üç gün bulunmuş biri olarak kurtarma ve yardım için yapılanlara şahit olduk.
 
Felaketten etkilenen ve bölgeden ayrılmak isteyen depremzedelere akraba, dost ve koca yürekli insanlarımız evlerini barklarını açtılar. Sahip olduklarını ortak kullanmaya, ekmeklerini bölüşmeye başladılar.
 
Yaraların gecikmeden yarılması için yardım kampanyaları başladı. Türkiye Tek Yürek kampanyası çerçevesinde yurt içinden ve yurt dışından ulusal ve uluslararası 213 televizyon ve 562 radyonun katılımıyla büyük bir yardım kampanyası düzenlendi. Ünlü isimlerin yer aldığı yardım kampanyasında saatler içinde rekor kırıldı. Depremzedeler için kullanılmak üzere yapılan kampanyada saatler içinde yaklaşık 116 milyar TL gibi dünya rekoru sayılacak bir miktar toplandı. Toplumun her kesiminde katılım oldu. Zengininden fakirine, iş adamından öğrencisine, köylüsünden çocuğuna herkes elinde olan imkân dâhilinde yardım kampanyasına katıldı. Geleceğimizin teminatı olan küçücük yavrularımız kumbaralarını kırarak kampanyanın içinde yer aldı.Milletimiz kötü günde depremzedelerin yanında yer alabilmek için yardımda, iyilikte, güzellikte yarıştı. Göz yaşartıcı manzaralar ortaya çıktı, devleştikçe devleşti. Bunlar bizim iyi yanlarımızdı. İyi yanlarımızın farklı çok güzel örneklerine şahit olduk.

Ya dökülen yanlarımız?

Yukarıda bir kısmını dile getirmeye çalıştığım iyi yanlarımızın, devleşen özel hasletlerimizin yanında maalesef insanlığımızdan utanacağımız davranışları da gördük. Felaketi insanlık dışı özellikleri için fırsat gibi değerlendirmeye çalışan kötücüller kendilerini hemen piyasaya sürdüler.
 
Kimi daha felaketin ilk başında milletin kafasını karıştırmak için hemen klavyenin başına geçerek yalan yanlış haber yaymaya çalışırken kimi milletin acısından siyasi rant devşirme peşine düştü.Kimi yağmacılık yapmaya çalışırken kimi taşımacılık fiyatlarını artırarak para kazanma derdine düştü.
 
Kimi depremzedeler için acil ihtiyaç duyulan malzemelere zam yaparken kimi depremzedelerin yoğun olarak göç ettiği, sığındığı kentlerde kira ve konut fiyatlarını fahiş derecede artırma yoluna gitti.
 
Bu süreçte depremzedelerin en fazla tercih ettiği yerlerin başında Ankara ve Mersin gelmektedir. Sunduğu imkânlardan dolayı geçici olarak bu illeri tercih eden depremzedeler hiç beklemedikleri kira rakamlarıyla karşılaştılar. Zaten normalin, hakkının üzerinde birkaç yıldır artış sağlanan bu yerlerde depremzedelerin durumundan da ayrıca faydalanmaya çalışan akbabalar hemen harekete geçtiler.
 
Söz konusu kentlere yoğun depremzede girişini gören aç gözlü deprem baykuşları zor durumda kalan insanlarımızın kötü durumlarını fırsata çevirme gayretine düştüler.Maalesef bunlar da bizim dökülen yanlarımız olarak kendini gösterdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.