Sizin gibi müttefik düşman başına

Türkiye’ye kötülük yapmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Hatta fırsatın kaçtığını düşündüklerinde bir araya gelip plan ve program yapmak için hemen harekete geçiyorlar. İşi gücü bırakmış nasıl Türkiye’yi uydu müttefik yaparız derdindeler.

 

Bazen tek tek bazen ise topluca harekete geçiyorlar. Büyük Birader’in ağzına bakan küçük müttefikler aradan geçen onca yıllara rağmen bir türlü öz güven kazanamadılar. Soğuk Savaş sonrası Balkanlarda yaşanan insanlık utancı olaylarda etkisiz kalan küçük müttefikler, Ukrayna Savaşı’yla tüm zaaflarını ortaya koydular.

 

Büyük Birader ne derse onu yapıyorlar. Bağımlılıkları ve çapsızlıkları yüzünden Avrupa’nın ortasında kendilerini de her alanda etkileyen ve büyük maliyetler ödeten savaşa engel olmadılar. Denizin öte yakasının peşine takılıp gittiler.

 

Bu süreçte Büyük Birader’in kurşun askeri olmayan, kendi çıkarlarını ve bölgesel istikrarı önemseyen Türkiye her fırsatta Büyük Birader ve etrafında toplanan çapsızların hedefi olageldi.

 

Türkiye’yi uydu müttefik ve bölgede Büyük Birader’in kurşun askeri olarak kullanmak isteyenler hedeflerinden bir türlü vazgeçmediler. Bu uğurda Türkiye’ye ne yapılması gerekiyorsa, nasıl zarar verilebilirse öyle yaptılar ve hâlâ da yapmaya devam ediyorlar.

 

Kâğıt üzerinde Türkiye’nin müttefiki olmalarına rağmen, Türkiye’nin aleyhine çalışıyorlar;

 

Türkiye’ye yardım etmiyorlar, tehdit ediyorlar,

 

Türkiye’ye destek vermiyorlar, terörü besliyorlar, eğitiyorlar, donatıyorlar, koruyorlar, kolluyorlar.

 

Örtülü ve açık ambargolarla Avrupa’nın güvenliğinin kilit ülkesi Türkiye’nin elini kolunu bağlamaya çalışırken, terör örgütlerine tüm silah musluklarını açıyorlar.

 

Türkiye’nin istikrarından ödleri koptuğu için istikrarsızlığı için ellerinden geleni yapıyorlar.

 

Yetmiş yıllık NATO müttefikine karşı NATO dışı ülkelerin yanında yer alıyorlar, onlar adına diplomatik ve diplomatik olmayan işler yürütüyorlar.

 

Olmadık, akla gelmedik işlerin içinde yer alıyorlar.

 

Bırakın müttefikleri Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlamayı, üç maymunu oynamayı, bizatihi başta terör örgütlerine destek olmak üzere Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atacak, maliyet ödettirecek her işin içindeler.

 

Türkiye karşıtı faaliyet için hangi zamana hangi araç uygunsa onu atmaktan geri durmuyorlar.

 

Yaptıkları Türkiye karşıtı faaliyetlerden sonuç alamayınca iyice çirkinleşiyorlar, kendilerini açık ediyorlar. Büyük Birader’in etrafında, onun emrinde topluca harekete geçiyorlar.

 

Şimdi gözlerini 2023 seçimlerine diktiler. Özellikle 2013 yılından beri hedefe koydukları Recep Tayyip Erdoğan ve yönetiminin gitmesi için çaba harcıyorlar. Kendilerinden “Aferin” almak için heyecanlanan, sabırsızlanan kişileri parlatmakla meşguller.

 

Büyük Birader ve küçük müttefiklerinin “Aferin”ine mazhar olmak için kendi ülkesinde küçülenlerin çalışmaları, çabaları sonuç vermeyince, diplomatik teamülleri bir tarafa bırakarak doğrudan sürece dâhil oluyorlar, adamlarına omuz veriyorlar.

 

Ekim 2022’de “Osman Kavala serbest bırakılsın” diye ortak bildiriyle ortaya çıkan on büyükelçinin hareketine benzer bir hareket, 2023 seçimlerine giderken yine devreye sokuldu.

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğu gibi, başında Büyük Birader’in büyükelçisinin olduğu dokuz Batılı müttefik(!) ülkenin diplomatik misyonları arkasının ve önünün ne olduğu belli olmayan bir terör tehdidi bahanesiyle İstanbul başkonsolosluklarını geçici olarak kapattılar.

 

27 Ocak’ta ABD Büyükelçiliğinin web sayfasında güvenlik uyarısıyla başlatılan süreç, çirkinleşerek ve Türkiye karşıtı psikolojik harp yöntemleriyle devam ettiriliyor. Öyle anlaşılıyor ki, küçük müttefiklerin de katılımıyla daha başkan seçilmeden Biden’ın Ocak 2020’de New York Times de yaptığı konuşma şimdi devreye sokuluyor.

 

Tekrar hatırlayalım, ne demişti Biden?

 

“Bence ona (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım… Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli… Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile”

 

Türkiye hızla 2023 seçimlerine giderken Büyük Birader ve küçük müttefiklerinden gelen açıklamalar ve hareketlerin güvenlikle ilgisi yok, siyasetle ilgisi var.

 

Güvenlik bahane, siyaset şahane…

 

Hedefleri, 2023 seçimlerinde “Aferin” almak için takla atanlara destek vermektir.