Laçin Koridoru’nda neler oluyor?

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde gerilim her geçen gün artmaya devam ediyor.

 

Azerbaycan, Laçin Koridoru üzerinden kendi topraklarına personel ve malzeme nakletmek isteyenleri mezkûr koridor üzerine açtığı kontrol noktaları ile engellemeye başladı.

 

Başladı başlamasına lakin o günden bu yana durup tükenmeksizin Hankendi vilayeti başta olmak üzere Dağlık Karabağ’daki Ermeniler sözde bir tecride maruz bırakılıyormuş gibi bir algı üzerinden tüm dünya kamuoyu etkilenmeye çalışılıyor.

 

Geçtiğimiz günlerde Hindistan ile Ermenistan arasında yapılan anlaşma sonrası, Ermenistan’ın tedarik ettiği silahlar İran üzerinden Ermenistan’a ulaştırılmıştı.

Çünkü Çin’in kullanabileceği kuşak yol projesinin en önemli güzergâhlarından bir tanesi de Güney Kafkasya üzerinden geçiyor. Zengezur Koridoru’nun açılmasıyla Türkistan coğrafyasına bağlanacak Anadolu ve Avrupa güzergâhı hem ABD’nin hem de İran’ın asla tasvip etmediği bir güzergâh.

 

Çin’in bu güzergâhtan faydalanması bölgedeki en büyük ve tarihî rakibi Hindistan’ı doğal olarak rahatsız ediyor.

 

Bu yüzden Hindistan kesinlikle devreye alınmalıydı ve alındı.

 

Hindistan, ABD içerisindeki etkin lobisi sayesinde S-400 hava savunma sistemlerini Rusya’dan tedarik etmesine rağmen bir CAATSA yaptırımına maruz kalmamıştı.

 

Öyleyse başka alanlarda katkı sunması kendi çıkarları açısından önemliydi ve öyle de oldu.

 

Dönelim Laçin Koridoru’nda olan bitene.

 

Azerbaycan uzunca bir süreden bu yana Laçin Koridoru üzerinden büyük tonajlı taşıyıcılar ile malzeme ikmalini durdurdu. Paşinyan hükûmeti ise ısrarla hem koridorun açılmasını hem de nakliye araçlarının Azerbaycan Devleti tarafından kontrol edilmemesini talep ediyor.

 

Geçtiğimiz günlerde Kızılhaç yetkililerinin dahi bu koridor üzerinden sigara ve alkol kaçakçılığı yaptığı göz önüne alınırsa, dünya tarafından kabul edilmiş sınırlarını kontrol etmek şüphesiz Azerbaycan Devleti’nin en tabii hakkıdır.

 

Ayrıca insan geçişlerinde de sıkı kontrollere başlayan Azerbaycan, önemli oranda Ermeni savaşçının bölgeye geçişini engelledi. 30 sene kadar bu coğrafyanın Ermeni işgalinde kaldığı ve askerî güç yoluyla bu bölgelerin istiklaline kavuştuğu dikkat-i nazara alınırsa, Azerbaycan’ın müteyakkız olmasını gerektiren çok önemli sebepler mevcuttur.

 

Tüm bunların dışında, hem Dağlık Karabağ’da hem Azerbaycan’ın diğer vilayetlerinde yaşayan Azerbaycan vatandaşı Ermenilerin kendi devletleri olan Azerbaycan ile entegrasyonu Laçin Koridoru üzerinden engelleniyor.

Bu yüzden Azerbaycan vatandaşı Ermeniler elbette Ermenistan’a serbestçe gidip gelebilmeliler lakin Azerbaycan hukukun dışında herhangi bir muameleye Azerbaycan’ın rıza göstermemesi hassasiyetle üzerinde durması gereken bir noktadır.

Piyasaların ateşi herkese malum, neye elini atsan ateş pahası tüm bunlara rağmen vatandaş çekilecek zorluğun sonucunda nereye ulaşılacağını yetkililerin ağzından çok açık bir şekilde duymak istiyor.

 

İşte tam bu noktada da hükûmetin ve tüm bakanlıkların kamuoyunu çok net aydınlatması son derece önemli.

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve İletişim Başkanlığı bugüne kadar ısrarla bu iletişim dilini çok etkin kullanarak mesajlarını topluma ilettiler.

 

Dün Cevdet Yılmaz’ın yine ısrarla vurguladığı konuların başında kamuda tasarruf, şeffaflık ve hesap verilebilirlik vardı.

 

Yılmaz yaptığı açıklamada ‘Gerek kamuda gerek özel sektörde toplam tasarruflarımızı artırarak yatırımlarımızı sağlıklı kaynaklarla finanse ederek yolumuza devam ediyoruz. Kamuda tasarrufu artıracak tedbirler üzerinde çalışıyoruz. Cari açığı düşüreceğiz. Kamu ve özel sektörde kaynaklar etkin kullanılacak’ diyordu.

 

Tüm bunlara rağmen vatandaş ısrarla kamuda da çok etkin tasarruf tedbirlerinin alınmasını ve daha çok bu konuya temas edilmesini talep ediyor.

 

Gezdiğim illerde, ilçelerde ve köylerde kiminle oturup konuşsam konunun ilk gelip dayandığı yer ‘kamuda uygulanacak tasarruf tedbirleri’ oluyor. Tam bu noktada vatandaşın tüm dikkati doğal olarak yerel yönetimlerin faaliyetleri üzerine teksif oluyor çünkü yerel yönetimler her gün vatandaşın gözünün önünde.

 

Hükûmet yerel yönetimler başta tüm kamuda uygulayacağı tasarruf tedbirlerini bir kez daha gözden geçirerek vatandaşa daha net ifadelerle ve ısrarla duyurmalı ki vatandaş kendi katlandığı zorlukların kamu tarafından da paylaşıldığını görsün.