Krizler lider doğurur

A -
A +

BDP genel başkanı Selahattin Demirtaş'ı şahsen tanımıyorum. Sayın Demirtaş da sayın Kılıçdaroğlu gibi bizim yurt dışında olduğumuz dönemde seçildiler. Ancak şu taraf dikkatimi çekmekte. Selahattin Demirtaş'tan evvel ağabeyi aynı partide genel başkandı. Askerlikten sonra siyaseti bırakmıştı. Daha sonra Kuzey Irak'a gitmiş, orada ticaret yapıyormuş. Rızasıyla mı, 28 Şubatın baskısıyla mı, yoksa parti içi sebeplerden mi siyaseti bıraktı bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki o da aynı aileden iki kardeşin bir partide genel başkan seçilebilmesidir. Şimdi denecektir ki: "Onlar, genel başkan mı? İşaretle, tayinle oraya geliyorlar!" Bu sözler, bütünüyle haksız olmayabilir, ne var ki işaretle, tayinle de olsa sonuçta bir iddia adına birileri bir yere getirilmekte. Onları oraya getirenler de herhalde seçici davranmak zorundalar. Bu sebeple hangi açıdan bakılırsa bakılsın iki kardeşin arka arkaya genel başkan olmalarının kayda değer olduğu görülür. Kendileri için, yetiştiren ana-babalar için bir başarıdır. Ne demek istiyoruz? Demek istediğimiz şu: Bu insanlar ve onlar gibi daha niceleri birer kabiliyetken birer kayıp oldular. Bir asır boyunca işlenen hatalar, nihayetinde onlarca sebeple buluşarak teröre dönüşüp ülkenin bağrına bir alev gibi düştü. Bu yangının sönmesi lazım. Onu söndüreceklerden biri Selahattin Demirtaş olmalı. İnsan, sayın Demirtaş'a bakınca aydınlık bir yüz, dizilerde oynayacak kadar yakışıklı bir genç görüyor. O yüzün sahibinin kalbinde kendi ırkından olmayanlara karşı düşmanlık hisleri bulunmadığına inanmak isteriz. Genel başkanlar, kaptanlar gibidir. Kaptanlar gemiden, uçaktan, yolcudan ve personelden sorumludur. Ne uçak düşecek, ne gemi batacaktır. Bunların olması kaptan için kötü nottur. Bunun gibi bir parti kapatılıyorsa, o partiden vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılıp hapse atılıyorlarsa bu netice, o parti genel başkanı için ağır kusurdur. Krizler aynı zamanda fırsattır. Krizler, lider doğurur. Selahattin Demirtaş, BDP genel başkanıdır. Peki, lider midir? Kemal Kılıçdaroğlu gibi O'nun da liderliği henüz belli değil. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, lider olduğunu dünya önünde isbatladı. Seveni ve kızanı olsa da sayın Devlet Bahçeli de bir kitleyi elinde tutan liderdir. Selahattin Demirtaş, lider olabilir mi? Önündeki şu krizi aşabilecek zekâ cevvaliyetini gösterirse mümkün. O zaman vesayetten de kurtulmuş olabilir. Bir kısım arkadaşlarının dokunulmazlıkları kaldırılacak. O vekillere "özür dileyin hava yumuşasın" dediysek de çok ümitli değiliz. Arkadaşlarının yapamadığını genel başkanları yapabilir. Sayın Demirtaş, TBMM kürsüsüne çıkar, ihtilafı tashih eder, milletten özür beyan eder, helallik ister, barış, birlik, kardeşlik mesajları verir, hadise kapanır, liderliğini de tescil ettirmiş olur. Bunu yaparsa kendi içlerinden tepki alır mı? Alabilir, ancak varsın olsun. Lider, tepkiyi, riski göze alabilene denir. Nabza göre şerbet vererek, akıntıya kürek çekerek lider olunmaz. Lider, tek başına da kalsa üstüne yürüyenlerin üstüne yürüyebilen insandır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.