Seçimlere dair hukuk teminatı, sandıklara kadar gidemiyor. Boşluğun noter denetimiyle garantiye alınması gerekmekte.
Seçimlerin
hakim teminatında yapılması anayasanın emridir. Mademki anayasa ve
kanunlar, seçimin nev'i her ne olursa olsun onu hakim teminatına yani
adaletin vicdanına bağlamıştır; öyle ise 30 Mart 2014 Mahalli
Seçimlerinden sonra yaşanan bu itiraz, gösteri vs.ler neden?
Seçimlere
giden yolda hava hiç de yumuşak değildi. Miting meydanlarındaki
sertliğin sandıklarla oylama sonrasına da aksedebileceğine dair
endişeler yaşamaktaydık. Şükür ki korkulan olmadı, seçimler az ülkeye
kısmet olur tarzda olgun geçti. Türk, Kürt, komünist, Süryani, başı
açık-örtülü... kendini seçmenine beğendiren herkes seçildi.
Ne
var ki bu tablo, seçim sonrası YSK'yı basar tarzda önünde gösteriler
yapmaya kadar varan itirazlarla kirlenir oldu. Ortadan kalkması gereken
itiraz hakkı değil, itiraz sebepleridir. O sebepler mevcut
olunca kafalar karışmakta, kargaşa çıkmakta; ilçe seçim, il seçim,
yüksek seçim kurulları, hatta şimdi AYM bunlara mesai sarf etmek
zorunda kalmakta, sağlıklı bir seçim neticesi almak, sünüp gitmektedir.
Öyle ise o noktada bir boşluk vardır. Söz konusu boşluğun kapatılması gerekir.
Boşluk şudur:
Hâkim
veya mahkeme teminatı sahaya inmemektedir. YSK seçim tarihi, seçime
katılacak partiler, adayların ehliyeti, gibi hususlar üzerinde çalışıp
karara vardıktan sonra yapılan seçimlere gelen itirazları da nazara
alarak işini bitirmektedir.
Seçimin kendisi, bizzat sandık;
sandıktan çıkan oyların sayımı, sandık sonuçlarının birleştirilmesi gibi
çalışmalardaysa boşluk bulunmaktadır...
Her seçimden sonra
yaşanan, itiraz ve kargaşalar, o boşluk yüzünden meydana geliyor. İlk
sayım ve dökümler yapıldıktan, hangi adayın kazandığı ilan edildikten
sonra vaki itiraz üzerine bir sonuç iptal edilerek yeni bir adayın
duyurulmasını derinden hissedersek bunun bir insan, partisi ve yakın
çevresinde nasıl bir psikolojik travmaya yol açtığı tahmin edilebilir.
İtirazlar
olmamalı demiyoruz. İtiraz haklı çıkınca ortada bir kusur olduğu sabit
hale gelmektedir. Bugünkü sistemde o kusurun sorumlusu yok. Yapılacak
olan, kusurlu, ayıplı sayıma sebep olanların hesap verir duruma
getirilmesidir.
Ne yapmalı?
Teklifimiz şudur?
Seçmen,
reyini kullanırken parti müşahitleri, sandık başında yine bulunmalı.
Fakat bir de noter memuru hazır olmalı. Böylece partili müşahitlerin
yaptığı sayımlarla sandık dökümü birleştirmeleri noter tasdikiyle
denetim altına alınmalıdır. Buna rağmen itiraz yapılıp da netice farklı
çıkarsa vazifeli noter, bunun tazminat ve cezai bedelini ödemelidir?
Bu kadar noter nasıl bulunacak?
Seçim
dönemleri için Yeminli Noterlik ihdas edilebilir. Veya bir başka çare
bulunur. Böylece "hakim teminatı" sahaya inmiş olur, neticeler içe
sindirilir, itirazlar yok denecek kadar düşer.