Kılıçdaroğlu, Fetullah’ın aparatı mı?

A -
A +
Hiç şüpheniz olmasın.
Baştan beri öyleydi. Onu önce Almanya’daki maceralarıyla ve karanlık ilişkilerini tespit ederek esir aldılar. Kendileriyle çalışmaya ikna ettikten sonra da Baykal’a kaset operasyonuyla genel başkanlığa itelediler. Deniz Baykal’ın ise eli kolu bağlı çünkü ona kasetlerin sadece ucunu gösterdiler. Eğer fazla “yaramazlık” yaparsa “kalanı da gelir” mesajı verildi. Bu nedenle kaset kumpasının kendisine FETÖ tarafından yapıldığını ve işin içinde yerini teslim ettiği adamın olduğunu bal gibi bildiği hâlde susmak zorunda kalıyor. Konunun her açılışında saatlerce bir incir çekirdeğini doldurmayan laf salatası yapmasının bu karın ağrısından kaynaklandığını herkes biliyor.
Artık geriye kalan kasetlerde ne varsa.
Bilemiyorum, herkesin hayal gücüne bırakıyorum ama Baykal’ın bizatihi kendisi ne olduğunun gayet farkında.
Neyse konumuz bu değil. Son günlerde Kılıçdaroğlu’nun iyice zıvanadan çıkmasının nedenleri üzerine.
Onun saçmalamalarına cevap vermek lüzumsuz vakit kaybı.
Bunu neden yapıyor, ona bakmak gerekiyor.
Çünkü FETÖ ve Pensilvanya’daki lideri çıldırmış durumda. Amerika’daki işinin önümüzdeki dönemde giderek zorlaşacağını biliyor ve bu yüzden de elini çabuk tutmak niyetinde.
Aldığım bilgilere göre Kemal Kılıçdaroğlu iyi bir fırça yedi. Ondan CHP tabanını mobilize etmesi ve isyan başlatması istendi. Geçen yıl da gelen talimatla halkı sokağa çağırmış ama CHP tabanı bunun cibilliyetini bildiği için kulak asmamıştı.
Şimdi ettiği laflara bakın anlarsınız.
“Asıl darbe 15 Temmuz değil, OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz”
“Kontrollü darbe yaptırıldı”
“Havuz medyasının yazarları PKK’dan farksız. PKK Artvin’de bana saldırdı, bunlar da her gün saldırıyorlar”
FETÖ elebaşı ise oturduğu çöplükten emir yağdırıyor.
Anayasa’nın değiştirilmesini ve Cumhurbaşkanlığı sisteminin gelmesine karşı ayaklanma başlatın çağrısı bu.
CHP’nin rolü Fetullah’ın planına göre Gezi’deki gibi bu “demokratik direniş”e kitlesel biçimde destek vermek.
Bahar planı bu.
Bunun için de yeni oyunlar tezgâhlıyorlar.
Bu nedenle hükûmeti uyarıyorum.
FETÖ soruşturmalarını sulandırmak bunların başında yer alıyor.
Sadece sulandırmakla kalmıyorlar yeni mağdurlar ortaya çıkarıyorlar.
Misal, önceki gün Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 20 kadın güvenlik görevlisini işten çıkardılar.
Araştırmalara göre hiçbirinin FETÖ ile ilişkisi yok.
Onları işten çıkaran kâğıda imzayı basan kişinin üzerinde ciddi şüpheler olduğu ifade ediliyor.
Ne yapmak istediklerini hükûmetin ve istihbaratın bir an önce anlayıp önlem almasında fayda var.
Mağdurları çoğaltarak bir karışıklığa kitlesel zemin bulmak istiyorlar.
Bana bile gelen onlarca mektup var ki bunlardan bazıları hakikaten birer mağduriyetin ifadesi.
Bu oyunu görelim.
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.