Haliç Üniversitesine el konulması ve Yavuz Atar’ın açıklaması

A -
A +
Haliç Üniversitesi’ne YÖK tarafından el konulmasıyla ilgili yayınlanan yazım üzerine Haliç Üniversitesi kayyumundan, 15 Temmuz sonrası YÖK yönetim kurulu üyeliğinden ihraç edilen ve oradan Gazi Üniversitesi Hukuk bölümüne geçiş yapan Prof. Dr. Ömer Anayurt’tan ve son olarak da YÖK başkanvekilliği sırasında Haliç Üniversitesine el konma işlemleri sırasında tüm işlemleri yürüten Prof. Dr. Yavuz Atar’dan yazılı açıklamalar aldım. Bakalım daha gelecek olan var mı?
Önce Yavuz Atar’ın açıklamasına yer vereyim. Ardından diğerlerine.
Kendisi 15 Temmuz sonrası YÖK başkanvekilliği görevinden alınıyor ve Cumhurbaşkanlığı başdanışmanları arasına katılıyor. Yazı yayınlandıktan sonra tanıştığım tüm başdanışmanlara beni teker teker arattırdı, en sonunda telefonumu ilettim ve öyle konuştuk.
Uzun uzun konuştuk. Ondan iddiaların ispatını göndermelerini istedim:
“Üniversiteyi 200 milyon lira soymakla suçladığınız Mansur Topçuoğlu’nun şu anda hapiste olması, hakkında bir mahkûmiyet kararı olması ya da hakkında dava açılmış olması gerekirdi. Bunun delillerini bana gönderirseniz sevinirim” dedim.
Cevap olarak “YÖK gönderecektir” dedi ama ortada bir açılmış dava bile yok. Demek gönderecekler, o hâlde bekliyorum.
 
ŞAKA DEĞİL GERÇEK BİR TALEP
 
Açıklamasının girişi ise şaka gibi ama aynen şöyle:
“Telefondaki detaylı görüşmemizi dikkate alarak benim açıklamamı köşenize koymakla yetinmeyin, bu Haliç Üniversitesi meselesinin, özellikle de benim FETÖ’yle ilgim olmadığı kanaatine vardığınızı yazmanızı istiyorum.”
Yorum size ait.
Neyse, açıklamasında bana “gazetecilik dersi” vermeye çabaladığı bölümleri geçiyorum.
Açıklaması aynen aşağıdaki gibi ama hemen ardından benim kendisine sorularım var, umarım onları da cevaplar.
 
AÇIKLAMANIN TAM METNİ
 
Haliç Üniversitesi hakkındaki  gerçekler şunlardır:
1-Benim YÖK Başkanvekili olduğum dönemde yazınızda iddia edildiği gibi, Haliç Üniversitesi mütevelli başkanı Mansur Topçuoğlu ile sözü edilen öğretim üyesinin sözleşmesinin sonlandırılmasıyla ilgili bir konuşmam kesinlikle olmamıştır. Bu iddia tamamen gerçek dışıdır ve şerefsizce yapılmış bir iftiradır.
2-Haliç Üniversitesi hakkındaki o dönemdeki tüm işlem ve kararlar  Üniversitenin zarara uğratılması ve denetiminin kasten engellenmesi nedeniyle yapılmıştır.
3-YÖK Denetleme Kurulu raporları esas alınarak YÖK Genel Kurulu tarafından üniversite yönetiminin bir yıllığına garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesine devrine karar verilmiştir. Bu karar tek başıma benim verdiğim bir karar olmayıp, 21 üyeli YÖK Genel Kurulu tarafından alınmıştır. Bu karar 21 üyenin 17'si tarafından büyük bir çoğunluk tarafından alınmıştır. YÖK'ün bu kararına dayanak oluşturan denetleme dosyaları ve ilgili belgeler YÖK Başkanlığınca tarafınıza gönderilecektir.
4-21 üyeli YÖK Genel Kurulunun Haliç Üniversitesi hakkında vermiş olduğu denetleme ve garantör üniversiteye devir kararını bir FETÖ operasyonu gibi göstermek tam bir sahtekarlık ve alçaklıktır. 21 YÖK üyesi bir üniversiteye FETÖ operasyonu yapacak, aradan bir yıl geçecek ama bu ortaya çıkmayacak ve üyeler de hala görevlerine devam edecek. Böyle bir saçmalık olabilir mi?
5-Haliç Üniversitesinin kötü yönetilmesi nedeniyle üniversite korkunç bir zarara uğratılmıştır. Garantör İstanbul Üniversitesi Haliç Üniversitesini bu mali bataklıktan kurtarmaya çalışmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi rektörlüğü ile Haliç Üniversitesine atanan rektörden öğrenilebilir.
6-Haliç Üniversitesi hakkındaki YÖK işlemlerinin benim şahsi bir işlemim gibi gösterilmesi hem büyük bir cehalet hem de açık bir sahtekarlıktır. Haliç Üniversitesi hakkındaki işlemlerin FETÖ'cülükle uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. 
7-Haliç Üniversitesi yönetiminin büyük mali usulsüzlükler nedeniyle garantör üniversiteye devrini FETÖ operasyonu gibi göstermek, yönetimden el çektirilen Mansur Topçuoğlu ve ekibinin ortaya attığı basit ve adi bir kurnazlıktır. 
8-Yazınızda Haliç Üniversitesi denetlemelerini yapan bazı YÖK Denetleme Kurulu üyelerinin görevden alındığı iddia edilmektedir. Bu iddia da gerçek dışıdır. İsmini zikrettiğiniz hiçbir denetleme kurulu üyesi ihraç edilmiş değildir.
9-Haliç Üniversitesi hakkındaki YÖK İşlemleri mevzuat kapsamında alınmış ve devam etmektedir. Bu işlemlere karşı yargı yolu da açıktır. Haliç Üniversitesi hakkındaki karar hukuka aykırı olsaydı, yargı iptal kararı verirdi. 
10-Haliç Üniversitesi eski mütevelli heyetinin denetimi engelleme ve mali yolsuzluk nedeniyle yönetimden el çektirilmesine ilişkin tüm işlemlerin ayrıntıları ve belgeleri YÖK Başkanlığında bulunmaktadır ve tarafınıza gönderilecektir. Bu belgelerin incelenmesi gerçeği açıkça ortaya koymaya yetecektir.
 
DİKKATİMİ ÇEKENLER VE AKLIMDAKİ SORULAR
 
Yavuz Atar’la hakaret içeren bol sıfatlı açıklamasından önce dediğim gibi uzunca konuştuk. Ona “Neden bu üniversite olağan denetim geçirmişken neredeyse altı kez olağan dışı denetime tabi tuttunuz, niyetiniz neydi?” diye sordum. Hukuki mücadele verdiklerini söyledi bana. Kendisinin de başkanvekili olması sıfatıyla tüm yazıları imzaladığını söyledi.
Tabii yazıda geçen ve altına imzası bulunan olaylar için bir açıklaması yok yukarıdaki metinde. İsteyenler 16 Haziran tarihli yazımda bunu detaylı olarak görebilir. Haliç Üniversitesi’ne nasıl el konulmuş bunu yeniden okuyabilir.
https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/597220.aspx
Bir de aşağıdaki linkte yer alan yazıma bakılabilir. Gazi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Münci Yağcı’nın tipik FETÖ kumpaslarıyla nasıl bezdirdilmeye çalışıldığını ve YÖK’te Yavuz Atar’ın da içinde bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin bu kumpası nasıl görmezden geldiğini, âdeta yataklık ettiğini anlatan çok net bir yazı. Ama bu yazının mobil uygulamasındaki metnine mahkeme kararıyla BTK’dan yasak getirilmiş. Masaüstü uygulamaları yayında henüz. Bunu hangi YÖK yönetim kurulu üyesi yapmış bilemiyorum, hukuk servisimiz araştırıyor.
Yazımın link aşağıda:
https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/594938.aspx
 
İŞTE BENİM SORULARIM:
 
1-Sayın Yavuz Atar benimle konuşmanızda YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın sizi uzun süredir görevden almak istediğini, ancak bunun 15 Temmuz sonrasına sarktığını söylediniz. Daha fazla detayına girmiyorum size verdiğim söz gereği. İlk sorum şu: Acaba Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığı göreviniz kesinleşmeden önce Kırgızistan’daki Manas Üniversitesi’nde boş bulunan mütevelli heyet üyeliğine atandınız mı? Malum Manas Üniversitesi FETÖ’cülerin Orta Asya’daki karargâhı olarak niteleniyor. Sizin için orası ceza mı yoksa kurtuluş muydu?
2-Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanısınız ama bakın Cumhurbaşkanı’nın yeğeni Cengiz Er’in haber sitesi Süperhaber’de sizin bu göreve atanmanızla ilgili neler yazıyor:
“Prof. Dr. Yavuz Atar YÖK üyesi. Üstelik sıkı bir FETÖ'cü olarak biliniyor.
Prof. Atar geçtiğimiz günlerde YÖK tarafından güya uzaklaştırılıyor, diye Kırgızistan'daki Kırgız-Türk Manas Üniversitesi'nin Mütevelli Heyeti Üyeliğine atandı. Kırgızistan, FETÖ'nün en güçlü olduğu ülkelerin başında geliyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, FETÖ'nün bu ülkede darbe yapabileceği konusunda uyaran bir açıklama yapmıştı.”
http://www.superhaber.tv/skandalfetocu-yok-uyesi-yavuz-atari-manas-universitesine-nasil-atadilar-14567-haber
3-Kırgızistan’daki Manas Üniversitesi Orta Asya’daki FETÖ karargâhı olarak bilinir. Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik de 27 Eylül 2016 tarihindeki “FETÖ fidanlığı Manas Üniversitesi” başlıklı yazısında sizden söz etmiş. O da şunları yazıyor hakkınızda:
“Manas Üniversitesi Uzun süredir gündemde. FETÖ üniversiteyi merkez yapmış. Kendilerinden olmayan öğretim üyelerine her türlü şiddeti uyguluyorlar. Ama YÖK’ün kılı kıpırdamıyor.
Bu durum, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da değişmemiş. Hatta yeni yapılan atamalarda bile “FETÖ’cü” diye bilinen isimler tercih edilmiş.
Manas Üniversitesi’nde görev yapmış bir grup öğretim üyesi ziyaretime geldi. Anlattıkları vahim. Prof. Dr. Yavuz Atar’a dikkat çektiler. Atar’ın Mimoza Basın Yayın ve Dağıtım Ltd. Şirketi’nin ortağı olduğunu söylediler.
Ellerinde Ticaret Sicili gazetesi vardı. Atar’ın ortak olduğu şirketin diğer ortaklarını gösterdiler. İlk ortak Sami Karahan. Karahan aynı zamanda Bank Asya yönetim kurulu üyesi. İlişkiler karışık.”
https://www.aydinlik.com.tr/feto-fidanligi-manas-universitesi
4-Bu maddede iki soru birden.
a)Manas üniversitesindeki geçmişte görev yaptınız mı? Yaptınızsa Manas üniversitesinin FETÖ karargâhı hâline dönüşmüş olması konusundaki iddialara dair neler dersiniz?
b) FETÖ kuruluşu olduğu ve bu nedenle kapatıldığı iddia edilen bir şirket olan MİMOZA Basın Yayın ve Dağıtım Ltd. Şirketi’nin ortağı olmanızın kabul edilebilir izahı var mı?
5-Bu yazıda Mimoza’daki ortağınız Sami Karahan için şu ifadeler kullanılıyor:
“Cemaatin ensesine çöktüğü” şirketlerde yönetim kurulu üyeliği yapmak üzere görevlendirilen Avukat Prof. Dr. Sami Karahan
Yazıyı kaleme alan rahmetli Yeni Akit yazarı Hasan Karakaya. Yazının girişi şöyle:
Yeni Akit gazetesi yayın koordinatörü Hasan Karakaya bugün “İlhan İşbilen, Evyap Ailesi’ne nasıl ve niçin damat oldu?” başlıklı yazısında FETÖ'cü terör örgütünün Evyap Holding’e nasıl çökme operasyonu yaptıklarını anlattı.
Tipik bir FETÖ operasyonu ile Evyap’ı önce yolsuzluk suçlamalarıyla çökertme sonra da üzerine çökmeye yönelik kumpası anlatan bir yazı. Sami Karahan da bu çökme operasyonunda davayı İlhan İşbilen adına avukat olarak takip ediyor. Meraklıları için:
http://www.medyagundem.com/fetonun-dev-bir-holdinge-cokme-operasyonu/
Aynı Sami Karahan, Bank Asya’ya yönelik operasyonları da “Hukuksuzluk ve rezalet” diye nitelendirmiş ve bunu yapanların uluslararası mahkemelerde yargılanacağını söylemiş. Yani ortağınız.
http://www.hukukihaber.net/gundem/prof-dr-sami-karahan-29-yillik-banka-hukuku-hocasiyim-boyle-rezalet-gormedim-h52687.html
6- 7 Ocak 2017 tarihli siz ya da arkadaşlarınız tarafından sansürlettirilen yazımda Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Münci Yağcı’ya hayatı çekilmez kılan ve 15 Temmuz sonrasında da FETÖ ihraçları kapsamında atılan ve tutuklanan Gazi Üniversitesi Rektörü Süleyman Küçükberber’in koruyucusu olduğunuz aşağıdaki yazıda iddia ediliyor. Ne dersiniz?
http://www.durusgazetesi.com/guncel/yavuz-atar-i-yok-te-kim-koruyor-h35579.html
7-Aynı yazıda eşinizi henüz evlenmeden önce öğrencilik yıllarında Selçuk Üniversitesi’nden YÖK torpiliyle mezun ettirdiğiniz ileri sürülüyor. Ne dersiniz?
8-Aynı yazıda Hakkari Üniversitesi’nde 5 Kasım 2015 tarihinde patlak veren formasyon yolsuzluğunu belgeleyerek bir dosya hâline getiren araştırma görevlisi E.İ’nin iddiaları var. E. İ. bu yolsuzluk dosyasını size gönderdiği ama dosyanın sizin elinize ulaştıktan sonra “kaybolduğu”nu ileri sürüyor. Ne dersiniz? Sebebi FETÖ’den tutuklanan Hakkari Üniversitesi Rektörü Ebubekir Ceylan ile olan yakınlığınıza da yoruluyor yazıda. Bunun bir etkisi var mı?
9-Konya’da gazeteci Murat Güzel tarafından ortaya atılan iddiaya göre Konya savcılığının size Mevlana üniversitesi ile ilgili olarak gönderdiği FETÖ/PDY soruşturmasıyla ilgili dosya da kaybolmuş. Bu doğru mu?
10-Bakın geçen akşam muhtemelen Cumhurbaşkanı’nın medyaya verdiği iftarda karşılaştığınız Yeni Akit Yazarı Mehtap Yılmaz’ın da “Dicle Üniversitesi’nin kediciği YÖK’te” başlıklı yazıda soruları var size:
“AYM başkanı Zühtü Aslan, İngiltere ev arkadaşııın, anladııık… Ya FETÖ kamikazesi hemşehrin Aydoğan Vatandaş? Onunla Konya’da ne işler karıştırdın? 
Yıl 2008-2009… Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen “Kurumsal Yönetim Perspektifinde Yargı Reformunun Desteklenmesi Projesi’’nde perde arkasında AIPAC için mi çalıştın?
Hadi amaaaa…
Bir yere kaçmak yoooook!
Ey YÖK! Seni göreve çağırıyorum!
Biiiiir… YÖK Başkan Vekili Yavuz Atar, Dicle Üniversitesi’ndeki derin FETÖ yapılanmasına dikkat çeker çekmez, Notre Dame’ın kamburu ve bili bili FETÖ kediciğini YÖK’te hangi amaçla ağırladığını açıklasın!
İkiiii… Yavuz Atar’ın müstakbel eşinin Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden YÖK torpiliyle mezun ettiği iddialarının doğruluğu araştırılsın!
Üüüüç… YÖK Başkanvekili Yavuz Atar’ın, FETÖ terör örgütünün “kamikaze” yayınevlerinden Mimoza Basım Yayın Şirketi’nin ortağı olduğu (basına yansıdığı hâlde) hâlâ YÖK başkan vekilliğini sürdürmesi FETÖ ile mücadelenin neresindedir? YÖK lütfen bunu kamuoyuna açıklasın!”
http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mehtap-yilmaz/dicle-universitesinin-kedicigi-yokte-15170.html
Eh Mehtap Yılmaz’ın sorularını da cevaplarsınız sanırım bu arada.
Evet, Prof. Dr. Yavuz Atar’a sorular bunlar. Gelecek yazıda ise Ömer Anayurt ile el konulan Haliç Üniversitesi kayyumu tarafından gönderilen açıklamalara yer vereceğim...
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN
Yarbay Songül Yakut anısına
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.