Nazlı Ilıcak ve FETÖ ablası Hanım Büşra Erdal ile aynı koğuşta 4 ay…

A -
A +
Sözcü davasının cezaevine giren iki “suçlusu”ndan biriydi Mediha Olgun. Yaşadıklarını az çok siz de biliyorsunuz. Sorumlusu olmadığı imzalı bir haber nedeniyle “Gökmen Ulu’nun imzasıyla yayınlanan haberle ilgisi olmamakla birlikte FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım”dan tutuklandı. Haksız yere 4 ay cezaevinde kaldı.
Çıktıktan sonra cezaevindeki günlüklerini kitap olarak değerlendirmeye karar vermiş. Bunu önceki gün TGRT’ye bizi ziyarete geldiğinde öğrendik. Çantasından iki kitap çıkardı, Cem’e ve bana uzattı. Cezaevinde kaldığı 4 ayı, öncesini, sonrasını, kendi yaşam öyküsünden çeşitli bölümleri paylaştığı bir anı roman.
Kitabın adı “19 Mayıs; Cezaevinde bir gazeteci” ve Motto Yayınevi’nde basılmış.
Aldığım günün gecesine kadar kitabı okuyup bitirdim. Son derece samimi bir dille yazılmış ve çok akıcı. Anı-roman diyebileceğiz bir tarzda kaleme alınmış.
Kitap çok akıcı ama bunun birkaç nedeni var. Birincisi Mediha Olgun, Nazlı Ilıcak ve FETÖ ablası Hanım Büşra Erdal ile aynı koğuşta dört ay yaşamış. Kitabı ilginç kılan en önemli özelliklerden biri bu. İkincisi de Bakırköy Cezaevi nasıl bir yer hepsini öğreniyorsunuz. Ve kitap okundukça insanı bir yandan sarıp sarmalıyor, öte yandan da şaşırtıyor.
Çünkü Nazlı Ilıcak’ın bir başka yüzüne tanık oluyorsunuz orada. Televizyon tartışma programlarında mekanik bir sesle konuşan, kızmayan ve öfkelenmeden tartışmayı sürdürebilen, Mediha Olgun’un dediği gibi hakikaten humour (mizah) duygusu pek olmayan Nazlı Ilıcak’ın bir başka yüzü.
Tartışmalar ve kavgalarla, küskünlüklerle ve bazen ilginç sohbetlerle geçen bir dört ay.
Nazlı Ilıcak’ın FETÖ üzerine düşünceleri, yaptıklarından pişman mı? 15 Temmuz hakkında ne düşünüyor? Fetullah Gülen ile ilgili fikirleri ve duyguları ne? Kimlere karşı hâlâ nefretle dolu? Her gün tuhaf ve takıntılı biçimde hangi FETÖ tutuklusu erkekten söz ediyor?
Çok çok ilginç.
Peki, gündelik cezaevi yaşamı nasıl geçiyor bu da kitapta detaylı anlatılmış. Koğuşlar nasıl? Bir cezaevi için hayli konforlu olduğunu kitaptan anlamak mümkün. Eski koğuşlarla Bakırköy Cezaevi koğuşları arasındaki karşılaştırmayı ancak gecekondu-lüks villa olarak yapabiliriz.
Neyse, en iyisi kitabı okuyun. Kitabın adı 19 Mayıs/Cezaevinde bir gazeteci.
Nazlı Ilıcak ve FETÖ ablası Hanım Büşra Erdal ile aynı koğuşta 4 ay…
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN:
Kılıçdaroğlu’nu hiç böyle görmemiştim
https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/600837.aspx
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.