Zulüm ile âbâd olanın ahiri berbat olur…

A -
A +
İngiltere’nin AB üyeliğine devam mı tamamı mı diye gittiği halk oylamasında İngiliz seçmenler Yahudi asıllı başbakanları Cameron’un söylediğinin tersine cevap verdi. Avrupa için büyük depreme yol açan bu gelişmeler sürpriz değil zira “Zulüm ile âbâd olanın ahiri berbat olur...”
Servet ve zenginliğini sömürü ve işgal üzerine kurduğu ve kucakladığı zulümleri kendi sonunu hazırlıyor.
Referandumda evet oylarını artırmak için Türkiye muhalifliğini kampanyanın merkezine koyan Cameron büyük hayal kırıklığı yaşadı. Böylece Türkiye’ye karşı duvarlarını tahkim edenler yıkılan duvarların altında kaldı. Piyasaları sarsıldı, İngiliz sterlini yüzde 7.8 düşüşle 1985’ten bu yana dolar karşısındaki en düşük seviyesine geriledi, borsalar düşerken altın yükseldi.
Referandumun ardından “halkın kararına saygı duymak gerekiyor” diyen Cameron ayrılma sürecini yeni bir başbakanın yürütmesi gerektiğini söyleyerek istifa kapısını açtı.
Avrupa parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un “Referandum sonuçlarının 'evet’ çıkmasını bekliyorduk ama sonuçlar böyle bu şekilde gerçekleşti. Artık İngiltere gelecekte 3. ülke muamelesi görecektir ve bu durum Avrupa için yeni bir dönemin başlangıcıdır” sözleri Avrupa’daki büyük depremin habercisidir. 
İngiltere’nin AB’den kopması ile başlayan bu değişim peşinden başka ülkeleri de sürükleyecektir. Nitekim “Kendi ülkemizin, paramızın, sınırlarımızın ve göç politikamızın kontrolünü kendimiz yapmak istiyoruz” diyen Hollanda ve Fransa’da da kendi ülkelerinde referanduma gitme çağrıları gelmeye başladı.
Türkiye için “Avrupa Birliği'ne giremezsiniz, çünkü siz Müslümansınız, Avrupa Birliği ise geçmişteki Roma İmparatorluğunun bir kopyası, Hıristiyan birliğidir” diyen, Türkiye’nin üyelik için PKK ile operasyonları durdurup masaya oturması için rapor gönderen AB’den ayrılmak için üye ülkeler sıraya giriyorlar.
Şimdi çırpınışları yangından mal kurtarmanın derdidir.
AB'nin temeli kendi düşmanlarına karşı düşmanları ile bir ittifak içinde olmaktır. Böylece sırt sırta vererek birbirlerinin arkasını korumaktır. Yetmez ayrıca bir düşman ihdas ederek bu birlikteliği sağlamlaştırmaya ihtiyaçları vardı. Aradıkları bu düşmanı çok kolay buldular adına da “İslâmofobi” dediler.
Fakat geçmişte sömürü alanı açmak için ülkeleri parçalamakta kullandıkları milliyetçilik akımları bu defa kendilerini vurdu.
Zulme maruz bıraktıkları mazlum ülkelerden Avrupa’ya başlayan ölümcül göçlere karşı duramayıp dağılmaya başladılar. Yürek burkan zulümlerden arta kalan mazlumların yürümesi bile onları sarsmaya yetti.
Muhtemelen Almanya AB enkazından güçlü bir lider olarak çıkmak isteyecek.
Ama “Ada köpeği” diye etiketledikleri İngilizlerin Almanya’nın önünü kesmek için hırlı durmayacağı kesindir. İhtiyaç duyacağı kendisine güçlü ittifaklar kurmak için kısa zaman önce parlamentosundan sözde Ermeni soykırım yalanına sığınan böylece birliğin harcını kurtarmak isteyen Almanya, bu güçlü müttefiki Türkiye’de arayacaktır.
Yani bu Avrupa kendi şerrinden korunmak için vehmettiği düşmanına sığınacaktır.
Fakat korkunun ecele faydası yoktur.
Yaptıkları zulümlerden yükselen “gözyaşı dağları” tepelerine bindi bir kere.
Birlikleri yok olup giderken asıl patırtı koruma ve kollamakla tembelliğe alıştırdıkları müflis ülkeler ile zenginleri arasında kopacak tufandır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.