Sonradan gelenler

A -
A +
Gündem, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kurucusu olduğu AK Parti’ye üyeliği. Erdoğan’a davet gönderilmesinin ardından üyelik sürecinin tamamlanmasıyla 56 yıllık aradan sonra Erdoğan, Türkiye’nin ilk Partili Cumhurbaşkanı olarak görevine devam edecek. Öte yandan kulislerde AK Parti, halk oylamasından istediği sonucu almasına rağmen 2019’da yapılacak seçimlere hazırlanmak için teşkilatlarda yapması düşünülen yenilenme konuşuluyor. 
Teşkilatlarda yenilenme gereği, basit ifadeyle referandum sonuçlarında gözlemlenen kaybın AK Parti tabanındaki karşılığını ortaya çıkarmak. Nitekim Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, hasarı “dünyada hiç denenmemiş bir sisteme yüzde 51,5 destek çıkmasının başarı olduğunu ancak bu destek oranının yüzde 55 olduğuna ve son hafta bunun yüzde 51’e indiğini düşünüyorum” şeklinde ifade etmişti. 
Evet, cephesinden makas değiştirerek yüzde 4’lük kayba yol açan seçmen sayısı ortalama olarak iki milyona denk gelir. Bu hasarın görünmeyen gizli bir hayır cephesinin saldırıları sonucu olduğu ifade edilse de üzerinde durulması gereken şudur. Geçmiş seçimlerde belki daha güçlü dip dalgalara karşı koyan seçmenin kavi ve sarsılmaz duruşuna mukabil referandumun son bir haftasında ciddi miktarda seçmenin makas değiştirmesine fırsat verecek kadar sarsılıp “muhatara” duruma nasıl düşürüldüğüdür. Bu ayrışma son bir haftaya sığmaz.
Bu kaybı bazılarının körlerin fil tarifi yaptığı gibi sadece “gizli hayır cephesi”nin operasyonlarına bağlamak kolaycılık olur.
Sonuçların coğrafi dağılımına bakarak yakalamaya çalıştığımız sebepleri, referandum sürecinde yeni sistemin halka anlatılmasındaki yeterlilik/yetersizlikten çok AK Partiyi alanda temsil eden, halkla sürekli temas hâlindeki başta yerel yönetimler olmak üzere icra organlarının/teşkilat ve Belediyelerin yeterliliğinde aramak gerekir.  
Nitekim “Evet” oylarındaki kayıpların elle tutulduğu, gözle görüldüğü yer büyük şehirler. Özellikle başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 30 büyük şehirden 17’sinde çıkan “Hayır” sonuçları AK Partiyi hasar onarımı için önceliğini bu illerdeki yerel yönetimler üzerine itiyor.
Bu noktada “hayır” cephesinin, günlük magazin takip etme fırsatları daha yüksek diye kentlerin kırsala göre öne geçtiğini ileri sürmesi de doğru değil. Haber ve iletişim ağındaki güç Anadolu'da bir dağ köyü ile Şişli’yi eşitliyor. Kanaatimce Hükûmet politikaları, seçmen tercihlerinde illeride farklı sonuçlara yol açmaz ama iktidarın seçmen sadakati için ihtiyacı olan ilişki ağını seçmenle temas eden kurumlar/Yerel Yönetimler güçlendirir veya zayıflatır.
Tam da burada FETÖ destekli cephe yeni bir operasyon peşinde. AK Partinin 2019 seçimlerine giderken kendi içinde sağlıklı bir yapıya doğru evrilmesini arkada kalan iktidar döneminde kader ve hizmet ortaklığı yapmış paydaşlarında tasfiyeye gidilmesi. Tam da “hayırcı dalga”sının istediği iş.
AK Parti içinde hiç kimsenin “ya onlar ya biz” diye ne dindar insanları, ne de geleceğin inşası için harekete omuz vermiş liberalleri dışarı itekleme lüksü yoktur. Her fikrin toplum tabanında sosyolojik bir karşılığı var. Kimse kimsenin nefes borusunu kesmemelidir. AK Partinin yeniden misyon tanımına da ihtiyacı yoktur, Sayın Tayyip Erdoğan, AK Parti’yi ta en başında muhafazakâr demokrat bir parti olarak tanımladı.
Referandumdan kıl payı ‘evet’ çıkması, doğal olarak bir iç muhasebeyi zorunlu hâle getirmiştir. Ancak, bundan hizipleşme, kamplaşma koridoru açacak bir temizlik isteyenler, namuslu bir adam için fazla tövbekârlar! Herkes kendisinin AK Partideki doğum tarihine veya ne kadar muhafazakâr-demokrat olduğuna değil kendisine emanet edilen işin hakkını ne kadar verdiğine bakmalı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.