Yarası olan gocunur!..

A -
A +
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları için kullandığı “sözde soykırım” ifadesine verdiği karşılık alışılmışın dışında ve önemli.
O da, bidayetinden beri kullanılan “zoraki uzlaşma” üslubunun terk edilerek, yerine “ülkemizde pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ait toplu mezarlar vardır. Ama hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız. Çünkü böyle bir hadise yaşanmamıştır” ifadesi ile bir meydan okumanın konmasıdır.
Bundan sonraki Türk-Amerikan ilişkilerinin düzeyi “Türkiye’yi bölgesindeki faaliyetlerden tecrit etmek ve yön vermek” isteyen Biden için memnun edici olmayacak ve olmamalı…
1915 olaylarına “soykırım elbisesi” giydirenlerin Ermenilerin ne dünü ne geleceği ile ilgili hiçbir rahatsızlıkları yoktur. Mesele Türkiye’nin “silah gücü ve savunma yeteneğini” güçlendirmesidir. Bu alandaki her hamle karşısında Batı hız kesmek için “Ermeni iddialarını” gündeme getirmektedir.
Ne var ki bu defa gündeme getirilen Ermeni İddialarının bu pazarda alıcısı yoktur, Türkiye’nin tavrı açık ve net; “Hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız. Çünkü böyle bir hadise yaşanmamıştır…”
1915 olaylarına “amalı, fakatlı” yaklaşımlar için doğru resmi de bazen hatırlatmak gerek. “İngiliz Câsûsunun İtirâfları” kitabında diyor ki;
Mason Reşîd Paşa’nın hazırladığı, (Gülhâne Fermânı)ndan sonra, Osmanlı Devleti’ndeki misyoner faaliyetleri arttı. Anadolu’nun en güzel yerlerine kolejler açıldı. Fermandan yirmi bir sene sonra, Harput’ta, 1859 da Fırat Koleji açıldı. Bu bina yapılırken hiçbir masraftan kaçınılmadı.
Bu arada misyonerler, Harput ovasında 62 merkez kurmuş, 21 kilise yapılmıştı. 66 ermeni köyünden 62’sinde misyoner teşkilâtı kurulmuş ve her üç köy için bir kilise yapılmıştı. Yediden yetmişe, bütün Ermeniler Müslümanlara ve Osmanlıya karşı düşman edilmişti. Misyoner kadınlar da, Ermeni kadınlarını ve kızlarını bu hususta yetiştirmek için, büyük gayret sarf etmişlerdi.
Açılan misyoner mekteplerinde ve kiliselerde aldatılan gayrimüslim vatandaşlar, Osmanlıya karşı ayaklandırıldı. Mekteplere muallim ve kiliselere papaz ismi ile Avrupa’dan gelen siyah cübbeli casuslar, gazeteciler, her geldikleri yere para, silâh ve fitne getirdiler. Büyük isyanlar oldu. Târih sayfalarında, insanlık lekesi, vahşeti olarak duran, Ermeni, Bulgar ve Yunan mezâlimi yapıldı.
Meşhur kadın misyoner Maria A. West, daha sonra neşrettiği (Romance of Mission) kitabında, (Ermenilerin ruhuna girdik, hayatlarında ihtilâl yaptık) demektedir.
Bu faaliyetler Ermenilerin bulunduğu her yerde yapıldı.
Anadolu kaynamaya başladı. Ermeni komiteciler, Müslümanları insafsızca katlediyor, Müslüman köyleri yakıyor, vatanın bekçisi ve sâhibi Osmanlıya hayat hakkı tanımıyordu…”
ABD'li Prof. Dr. McCarthy, 1915 olaylarında Osmanlıların Ermenileri tehcir etmesi için çok haklı nedenleri olduğunu belirterek, "Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu'na ve Müslümanlara tehlike arz ediyordu. Ermeniler, Rus saflarında savaşan askerler gibi toplandı, ihanete başvurdular, ihanet ettiler. Öyle olunca da Osmanlıların Ermenileri tehcir etmesi için çok haklı nedenleri vardı” diye ifade ediyor.
Ama Biden’ın tarihle bir işi yok, derdi başka adamın… Ne demeli!.. Yarası olan gocunsun!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.