CHP’nin terörle mücadele stratejisi var mı?

A -
A +
Gün geçmiyor ki CHP temsilcilerinden HDP ile ilgili bir açıklama gelmesin. Ya haftalık grup toplantısında ya da başka toplantılarda mutlaka HDP ve Selahattin Demirtaş konusunda destekleyici bir açıklama geliyor.
HDP’ye yönelik güzellemeler son olarak CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’dan geldi.
Aynen şunları söyledi Altay:
“HDP’yi terör örgütü olarak görmüyoruz. Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde tutulmasını doğru bulmuyoruz. Osman Kavala’nın cezaevinde tutulmasını doğru bulmuyoruz. Açığız, cesuruz bu konularda. HDP’nin PKK ile ilişkisini minimize etmesini ben de isterim, varsa. Bir siyasi partinin terör örgütü ile ilişkisi olmamalı. Bana göre HDP 6 milyon oy almış, en az AK Parti kadar, MHP kadar, CHP kadar legal bir siyasal partidir.”
Uzun zamandır CHP’den HDP konusunda gelen açıklamalar hemen hemen aynı minvalde devam ediyor. Belli konular seçici bir şekilde işlenmeye ve topluma kabul ettirilmeye çalışılırken, HDP’nin PKK ile ilişkisi ve Türkiye karşıtı muhalif duruşu saklanmaya çalışılıyor.
CHP’liler öyle bir hâle geldiler ki HDP’yi HDP’lilerden daha iyi savunmaya başladılar. HDP’liler PKK ile ilişkilerini inkâr etmeyip, var olan ilişkiyi her fırsatta dile getirmekten ve göstermekten çekinmezken CHP’liler inatla ve ısrarla söz konusu ilişkiyi göz ardı etmeyi ve saklamayı tercih ediyorlar.
Maalesef, CHP yönetimi özellikle 2015’ten beri ne Türkiye’nin terörle mücadelesini ne de HDP’nin terör örgütü PKK ile ilişkisini görmekte.
Teröre karşı içeride ve dışarıda verilen mücadele hep göz ardı edildi. En son olarak dışarıda verilen mücadelenin hukuki dayanağını oluşturan tezkereye “Hayır” oyu verilerek HDP ile paralel bir pozisyona düşüldü.
 
CHP bir türlü HDP-PKK ilişkisini göremedi!
 
Söz konusu ilişkiyi HDP inkâr etmiyor. Âdeta PKK’nın sözcüsü gibi davranıyor. Demirtaş bile yaptığı açıklamada “HDP, Öcalan’nın projesidir” diyor. Neredeyse ağzını açan her HDP temsilcisi PKK ve bileşenlerini savunuyor. Gelgelelim CHP temsilcileri apaçık olan söz konusu ilişkiyi göremiyor, görmek istemiyor.
Siyaseti ve Türkiye’de yaşananları yakinen takip etmeyenler “HDP-PKK ilişkisini bilmiyorum” dese anlaşılabilir. Ama açıklama yıllardır Meclis'te HDP’lilerin konuşmalarını dinleyen CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’dan gelince insan şaşırıyor!
O zaman Engin Altay gibilerine söz konusu ilişkinin varlığı ve mahiyetini görmeleri ve anlamaları için birkaç adres gösterelim:
  1. Meclis çatısı altında olan HDP’lilerle bir hafta boyunca her gün yemeğe çıkın ve HDP-PKK ilişkisini onlara sorun. Size uzun uzun anlatacaklardır.
  2. Anayasa Mahkemesinde HDP’ye açılan kapatma davasının iddianamesini bir okuyun. Yok, “Çok uzun. Kim okuyacak 843 sayfayı” diyorsanız,  İddianameyi hazırlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın bir çayını için. O sırada iddianameyi de sorma fırsatınız olur.
  3. “Bunlar olmaz” diyorsanız, o zaman Kandil ve Suriye’den gelen PKK/YPG’li teröristlerin açıklamalarına bakın.
  4. Eğer güveniniz varsa, devletin terörle mücadele eden ilgili kurumlarının temsilcileriyle bir görüşün. İçişleri Bakanlığı’ndan başlayabilirsiniz.
CHP’nin bir terörle mücadele stratejisi yok!
 
Uzun zamandır CHP temsilcilerinin yaptıkları açıklamalardan ve aldıkları tutumdan anlaşıldığı kadarıyla terörle mücadele stratejisi yok.
Eğer varsa;
  1. Nasıl bir strateji takip edecekler?
  2. Neler yapmayı planlıyorlar?
  3. İçeride ve dışarıda teröre karşı nasıl tutum alacaklar?
  4. PKK ve bileşenlerini destekleyenlerle nasıl bir ilişkileri olacak?
  5. Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin ve bazı ülkelerin desteğiyle oluşturulmak istenen terör kuşağına/koridoruna karşı nasıl bir tedbir alacaklar?
  6. “Ortağımız HDP istemiyor. Rahatsız oluyor” diye sınır ötesi operasyonlardan vazgeçilip askerlerimiz çekilecek mi?
  7. Tezkereye ihtiyaç duyulduğunda, yine HDP ile birlikte hareket edilecek mi?
  8. Yoksa bu soruların cevabının sizin için bir önemi yok mu?
“PKK ve bileşenleri yüzünden ne ABD ne Avrupa ne de bazı bölge ülkeleriyle ilişkimizi bozarız. Hele ihtiyaç duyduğumuz HDP ile asla kötü olmayız” mı diyorsunuz?
    9. “İktidar sizin olsun. Suriye ve içeride belli bölgeleri bize verin. Buralarda istediğimizi yapalım” dediklerinde tavrınız ne olacak?
“Sorun yok. Tamam mı” diyeceksiniz. “Türkiye’nin Kurucu Partisi”nin temsilcileri?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.