Almanya’yı kontrol edebilecek misiniz?

A -
A +
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, İkinci Dünya Savaşı sonunda kurulan Avrupa’daki dengeyi yerinden edecek potansiyeli içinde barındırmaktadır.
 
Avrupa dengesiz yaşayamaz. Coğrafi Keşifler, Rönesans, Reformasyon, Sanayi Devrimi ve Sömürgecilikle birlikte Avrupa bir taraftan yükselişe geçerken diğer taraftan kendi içinde yoğun bir mücadele süreci içine girdi.
Avrupa devletleri arasında yaşanan “Büyük Güç Mücadelesi” hem Avrupa’ya hem de Birinci ve İkinci Dünya Savaşı örneklerinde olduğu gibi dünyaya büyük maliyetler ödetti.
 
Büyük savaşlar sonunda dönemin büyük güçleri tarafından kurulan düzen, o günün büyük devletleri arasındaki dengeyi biraz gözeterek kurulmuşsa nispeten uzun sayılabilecek bir barış dönemi yaşandı. Yok eğer Avrupa’da denge gözetilmemişse dünyayı da etkisine alacak bir siyasi türbülans dönemine girildi.
 
Avrupa’da Almanya tarafından dengenin bozulmasının nelere mal olduğunu siyasi tarih bize göstermektedir. Ufak girişimleri bir tarafa bırakacak olursak, Almanya ne zaman birliğini sağlayıp “Dünya Politikası” uygulamaya başlamışlarsa hem Avrupa’yı hem de dünyayı büyük bir felakete sürüklemişlerdir.
 
Bu yüzden Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sağlamış olduğu konjonktürün Almanya’yı nereye götüreceğini iyi hesap etmek gerekir. Rusya’nın Avrupa’daki dengeyi bozmasına engel oluyorum derken Avrupa’nın göbeğinde kontrol edilmesi zor bir Almanya’nın tekrar ortaya çıkmasının muhtemel sonuçları iyi hesap edilmeli.
Kısaca değinelim.
 
İlk olarak, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Otto Von Bismarck’ın öncülüğünde usta bir siyasetle Almanlar birlikteliklerini sağladılar. Birliktelikten sonra Avrupa dengesinin hem Almanlar hem de Avrupa için ne anlama geldiğini bilen Bismarck, 1890’da istifa edene kadar Avrupa’da dengeyi gözeterek devam etti. Almanya’nın kazanımlarını küresel hırslara kurban vermek istemedi.
Bismarck’ın istifasıyla Avrupa diplomasisinin inceliklerini bir kenara bırakarak Dünya Politikasını (Weltpolitik) devreye sokan dönemin Alman İmparatoru II. Wilhelm hem Almanya’yı hem Avrupa’yı hem de dünyayı o zamana kadar eşi benzeri görülmemiş daha sonra Birinci Dünya Savaşı diye anılacak “Büyük Harbe” sürükledi...
 
İkinci olarak, Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda savaşın galipleri tarafından ağır bir şekilde cezalandırmanın da vermiş olduğu motivasyonla hareket eden Almanlar, kontrol edilemez hırslarla siyasette hızla yükselen Adolf Hitler’in etrafında toplandılar. Versay’ın zincirlerinden kurtulma, Almanları bir bayrak altında toplama ve yaşam alanı (Lebensraum) gibi üç ilke etrafında açıklayacağımız politikasıyla Hitler, Büyük Harp’ten kısa bir zaman sonra Avrupa’yı ve dünyayı yeni bir felakete sürükledi. Yine kontrol edilemeyen Alman hırsı, yine bir dünya savaşı ve büyük yıkım...
 
Üçüncü olarak, Almanlar Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle yeniden birlikteliklerini sağladılar. Dönemin bölgesel ve küresel siyasi konjonktürünü de göz önünde bulundurarak NATO’nun askerî, Avrupa Birliği’nin siyasi ve ekonomik etkisinin Almanya’yı/Almanları kontrolde tutacağını düşünerek söz konusu Almanya’nın birleşmesine ses çıkarmadılar, hatta desteklediler. Almanya’nın Avrupa siyasi ailesinin içinde kontrol edileceğini düşündüler.
Gelelim son gelişmelere...
 
Rusya’nın Ukrayna gibi bir Avrupa ülkesine saldırması sonrası Almanya’nın attığı adımlara iyi dikkat etmek lazım. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un savunma bütçelerini 100 milyar avro olarak duyurması üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur. Avrupa’nın ortasında siyasi ve ekonomik gücünün yanında askerî bir güç olarak Almanya’nın tekrar kendini göstermesi Avrupa’da denge falan bırakmaz, her şeyi altüst eder.
 
Almanya’nın savunma bütçesine ayırdığı parayı, İngiltere’nin Brexit kararıyla Avrupa Birliği’nden ayrılması, Pandemi sürecinin ekonomi ve tedarik zincirlerine etkisi, tahminlerin çok üzerinde artan enerji ve gıda kriziyle birlikte değerlendirmek lazım.
O zaman anlarsınız “Almanya’yı kontrol edebilecek misisiniz?” sorusunun ne anlama geldiğini.
Belli gelişmelerle zincirler tek tek kırılırken geriye hırslı bir lider mi kalıyor ne!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.