Bu tasdik, Beştepe'de hükümsüz kalır

A -
A +
Hanefi Avcı, eski bir emniyet mensubu. Daire başkanlıkları ve emniyet müdürlükleri yapmışlığı var. Meslekte 744 maaş taltifi, 24 takdiri bulunmakta. Mazbut hüviyetle tanınan bir devlet memuruydu. Gülen Cemaatiyle sıcak alakası varken Eskişehir Emniyet Müdürlüğü yaptığı esnada bazı endişelere kapılarak köprüleri atıp, Haliç'teki Simonlar adında bir kitap yazdı. Kitap, 20 Ağustos 2010'da pazara çıktı. Bundan sadece 38 gün sonra 28 Eylül 2010 günü Devrimci Karargâh silahlı terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla tutuklandı. Hakkında İstanbul ve Ankara Ağır Ceza Mahkemelerinde değişik iddialarla peş peşe davalar açıldı.
Tutukluluk süresi 3 yıl 9 ayı bulmuşken ferdi müracaatı üzerine Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluğu "hak ihlali" addederek tahliye kararı verdi.
Hanefi Avcı dışarı çıkmış fakat yargılamalar devam etmekteydi.
Sonunda müsned suçların tamamından 15 yıl 4 ay 5 gün ceza aldı. Bu arada tutuklamanın yapıldığı 28 Eylül 2010 tarihiyle 17-25 Aralık 2013 ihtilal teşebbüsü arasında Türkiye'de çok şeyler yaşanmıştı. Hanefi Avcı, gelişen olaylar üzerine gerçekleri vaktinde görüp ifşa edebilen gizli bir kahramana dönüştü. Dışarı çıkınca gazete ve televizyonlar mülakat rekabetine girdiler. Hakikaten nasıl olmuştu da herkesten önce bu yapıyı fark edebilmişti? Kendisine onlarca soru yöneltilmekte, Sn. Avcı da saatlerce anlatmaktaydı. Bir zanlının serbest olması beraat mânâsına gelmez. Bu doğru; ama verdiğimiz iki tarih arasında Türkiye'de sanki yer yerinden oynamıştı. İade-i muhakeme şartları fazlasıyla doğmuştu. Devlet, eğitim, yargı ve emniyette aldatıldığını ifşa ediyordu. İktidar, gönüldaş saydığı bir grubun ihanetine uğradığı inancıyla mücadele etmekte, kadrolar ayıklanmaktaydı. Bir çok açığa almalar, ihraçlar yapılmış, dâvâlar açılmıştı. Devlet teşkilatı sanki yeniden kuruluyor, bu arada yargı da yenileniyordu.
İşte tam bu sırada yargı paketi  açılmak üzereyken Yargıtay 9. Dairesinin kararı infilak etti. Bu daire, silahlı terör örgütüne yardım suçlamasıyla ruhsatsız silah bulundurmaktan verilmiş cezaların 9 yıl 9 aylık kısmını tasdik etti. Gizliliği aleniyete dökme ve mahkemeyi etkileme suçlamalarına dair yine toplamı 5 yıla yakın olan iki hükmü ise bozdu. Daire kararları oy birliğiyle aldı. Haberlerdeki iddia o ki 2011'de Yargıtay'a tayin edilmiş bu hakimler, cemaate yakındır.
Bu hadisenin tercümesi bir cümledir:
-Bir emniyet mensubu, bir cemaate mensup yahut yakındır; günün birinde cemaatin devleti ele geçirme gibi bir faaliyetini görür; bunu yazdığı kitapla paylaşır. Bunun üzerine cemaate yakın yargı mensuplarının yer aldığı mahkemeler onu cezalandırır, orada da kalmaz, hesaplaşma Yargıtay'da da devam eder.
Tabiî sözün burasında şu itiraz da mümkün. O zaman bozmalar niçin yapıldı? Bu sorunun da karşı soruları var...
Şayet 9. Daire, yargı paketini bekleyip emaneti sahibine bıraksa daha isabet eder ve yıpratıcı yorumların muhatabı olmazdı. Yargı Paketi, mesele-i müstehire/bekletici mesele sayılabilirdi. Beklemek kimseyi zarara da sokmazdı. Aksine adalete yardımcı olunurdu. Bu dâvâların bir sanığı var o da zaten 4 yıla yakın ceza çekmiş vaziyette. Dolayısıyla cezanın gecikmesi kimseyi mağdur etmeyecekti.
Sonuçta; devleti devlet yapan bürokratik yapının önemli bir kısmında devlet kadroları-paralel yapı kadroları gibi çok tehlikeli bir kutuplaşmayla karşı karşıyayız. Yargının behemehâl her türlü şaibeden uzak durması gerekir. Cumhurbaşkanının "devleti paralel yapıdan temizledik!" beyanının basında yer aldığı gün bu tasdik haberinin de çıkması tuhaf bir tesadüftür. Henüz safahat bitmemiştir. Daha dosyaların alt dereceli mahkemeye dönmesi var, AYM var, AİHM var. 
Meşru bir yol daha var:
Adaletin tecellisi için başka bir imkân kalmazsa Sn. Erdoğan, af yetkisini kullanır ve Hanefi Avcı'yı danışman olarak CB Sarayına alır. Bu iş bitmiştir. Devlet, milletin kahraman gördüğü bir insanı harcamaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.