Şanlı İslâm kervanı

A -
A +

Artık hemen her gözlemci aynı kanaatte birleşmiştir. Avrupa veya daha kuşatıcı ifadeyle batı, yahut buraların azımsanamaz yekundaki milyonları, şimdilerde İslâmdan sadece korkmamaktalar. Onlar, ne yazıkki İslâmdan da Müslümanlardan da nefret ediyorlar. Bu nefret, hem İslâm düşmanlığını, hem yabancı düşmanlığını ve hem de ırkçılığı beslemekte..

Charlie Hebdo örneğinde görüldüğü gibi hadise, medyada şeytanî bir kalem terörüne dönüşmüştür. Hollanda, Almanya, Fransa ve Avrupa genelinde yaşandığı gibi siyasette aşırı sağcı yahut daha açık söylemek gerekirse ırkçı daha net ifadeyle faşist partiler, oylarını ciddi ölçülerde yükseltmişlerdir.

Dediğimiz gibi ortada bir Psikolojik Haçlı Seferi var.

Gerçi söylemlerinde dalgalanmalar olmakta ama buna rağmen Almanya, Fransa, Hollanda gibi devletleri yönetenler farklı düşünebilirler. Ama buralarda derin devlet alttan alta karanlık çalışmalar içinde. Kilisenin beslediği neo-con vari Hıristiyan taassubu devrede. Bir tarafta Müslümanlarda rahatsızlık uyandıracak konuşma, eylem ve yayınlar yapılıyor, diğer taraftan bunlara reaksiyon gösteren bir takım kaba softa Müslümanları organize ediyorlar.

Paris'teki katliamın olduğu gün ânında yapılan bir tarifin bir tesadüf eseri söylenmiş söz olduğunu sanmıyoruz. Adresi meçhul bir şekilde "bu, Fransa'nın 11 Eylülüdür!!!" dendi.  9/11 Eylül 2001 İkiz Kule saldırıları, ABD'ye Irak'a müdahale kapısını araladı. Amerika, meşru müdafaa hakkını kullandığını dünyaya kabul ettirdi.

Öyle ise...IŞİD kaynaklı Paris saldırısı da Fransa'ya Suriye ve Irak'ta de facto biçimde devletleşme sürecindeki mevzubahis terör örgütüne karşı meşru müdafaa hakkı verir. Daha hadise ilk patlak verdiğinde ne olduğu bile anlaşılmadan söylenen o iddianın mantığı budur. Belki zaten bunun için bir tezgâh kurulmuştur. Dolayısıyla yarın beklenmedik gelişmeler olabilir. Fransa I. Dünya Harbi'nde işgal ettiği orta doğu topraklarına yeniden girebilir. Bunu yaparken Türkiye ile işbirliğini azrulayabilir. Rusya ve İran huysuzlanabilir vs.

Ayrıca İslam nefreti, yabancı düşmanlığı, ırkçılık uzun vadede ve sağduyuya rağmen çok köklü bazı gelişmelere de yol açabilir. Gelecek seçimlerde faşist partiler Avrupa devletlerinde ya doğrudan veya iktidar ortağı olacak şekilde seçimlerden yüksek oylarla çıkabilirler. AB/Avrupa Birliği safra atabilir. Yani yeniden yapılanmaya giderek merkezi Avrupa devletlerinden ibaret bir AB kurulabilir. Veya büsbütün dağılabilir.

Bu arada basın hürriyeti ciddi şekilde sorgulanacaktır. Fransız ihtilalinin getirdiği dinlere topyekun reddiye felsefesinin beslediği sınırsız ifade hürriyetinin kalem terörüne dönüşmesi mutlaka konuşulacaktır. Bu serseri başıboşluk, fitne üretmeye devam edemez. Hatta Fransa, belki bir gün  o karikatürlerden dolayı Müslümanlardan özür dileme nezaketi gösterebilir. Fakat onların bizdeki şaklaban taklitçileri acınası cahilliklerine inatla devam ederler.

Peki neticede ne olur?

Avrupa'daki ve dünyadaki Müslümanlar, daha bir şuurlanır. Bu vesileyle İslama merak duyup araştırma yapanlar Müslüman olabilir. 11 Eylül seyrinde İslamiyeti merak edip incelemeleri sonunda ihtida edenlerle Amerika'daki Müslüman sayısı katlanarak artmıştı. Bu keyfiyetin Avrupa'da tekrarlanma ihtimali çok yüksektir.

Bu sebeple; oradaki ve buradaki bir kaç kalem teröristinin inanmadıkları ve  tanımadıkları merhamet sultanı bir Peygamberle -aleyhisselam- cahili oldukları İslamiyet hakkında karikatür diye pespaye şeyler çizmelerine dönüp bakmaya değmez. Onları insan yerine koymak olur. Muhatap almak, onlara hak etmedikleri iltifattır. Ademe mahkum etmeli. Yok saymalı. Şanlı İslam kervanı yoluna devam etmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.