7 HAZİRAN EŞİK SEÇİMDİR

A -
A +

Milletin bugünü ve yarınlarıyla alakalı olmakla şüphesiz ki her seçim çok mühimdir.
Bu seçimse ehemmiyetlidir; mühimlerin mühimi, önemlilerin önemlisidir. Bize göre 7 Haziran seçimleri, 1946'dan bu yana yapılan en kritik seçimdir.
Tezimizin gerekçesi tek cümledir:
-Büyük hedeflere kifâyetsiz kadrolarla varılamaz...
Önümüzde üç büyük hedefle onlara bağlı hayati hedefler var.  
Hedeflerin ilki, yeni ve sivil bir anayasa yapmaktır.
Böyle bir anayasa yapılamayıp da 40 sene sonra hâlâ darbe anayasasıyla devam edilirse başkanlık sistemine geçmek hemen hemen mümkün olmaz.
İkinci hedef, 2023 Büyük Türkiye'dir.
Hudutlarımıza "Büyük Türkiye" tabelâları asmak, hatta devletin adını değiştirip "Büyük Türkiye Cumhuriyeti" yapmakla Büyük Türkiye olunmaz. Dünyadaki ilk 10 büyük ekonomik güç arasında yer alırsak bir başka ifadeyle kişi başına milli gelir 25-30 binlere yükselirse, ihracatımız, ithalatımızı kat kat geçerse, üniversitelerimiz yıldızlaşırsa, refah çoğalıp kavgalar, bölünme kaygıları yok olursa büyük devlet oluruz.
Üçüncü büyük hedef 2071 Cihan Devleti Türkiye'dir.
O gün dünyada diğer süper güç kim olacaksa birinci süper güç biz olacağız demektir. Şimdi hayal gibi görünebilecek böyle bir hedefe varabilmek bugünlerden başlayan çalışmalarla mümkün olacaktır. Yoksa hakikaten hayal olabilir.
Bilgi birikimi yani müktesebatı olmayan, sosyal görgüsü noksan, dil, tarih, ufuk ve inanç şuuru zayıf, kendini ve yakın çevresini aşıp omuzlanması gereken yükleri omuzlamayan, sahiplenilmesi icap eden dertleri dert edinemeyen kadrolarla bu yüksek hedeflere varılamaz.
Hiç hafife alınır tarafı yok, hiç ihmale ve tesadüfe bırakılır tarafı olamaz, tekraren ifade ediyoruz ki 7 Haziran 2015 seçimleri eşik seçimdir! Ya bu büyük dâvâyı, büyük ideali yüklenip ufukları fethedeceğiz veya gerisin geri düşeceğiz. Allah göstermesin düştüğümüzde bugünleri de ararız.
Bu seçimlerde meclise gidecek her milletvekilinin, 80 milyon Türkiye vatandaşının 300 milyon Türkistanlının, 1.750 milyarlık ümmetin ve elbette mazlum ve mağdur her insanın derdiyle dertlenecek çapta olması şarttır.
Her milletvekilinin kendini Filistin'den, Şarki Türkistan'dan, Arakan'dan, Kırım'dan, Gümülcine'den, Bosna'dan, Kosova'dan, Somali'den, Halep'ten, Şam'dan, Bağdat'tan, Süleyman Şah Türbesinden, Gül Baba Türbesinden, Sarı Saltuk Türbesinden, bu coğrafyanın her anlamından, her derinliğinden her gözyaşından sorumlu hissetmesi gerekir. Gönlü, Nil-Fırat-Ceyhun-Tuna merkezli çarpmalıdır. Bunları lafta, rol gereği konuşan değil, vicdanileştirmiş vekillere muhtaçlık var.
Bugün mer'iyetteki bu anayasa yamalı bohça olmakla vatandaşı rahatsız ettiği, yolumuza engel olduğu gibi, kavgalı, dövüşlü, hakaretli vekiller de vatandaşı rahatsız etmekte, onlar da yol kesmekte.
O kurumun adı "Türkiye Millet Meclisi" değildir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.