2023

A -
A +
(*)Tarafımızdan kaleme alınan 2023 temalı bu yazı, ilk defa 29 Ekim 1999 tarihinde bu sütunda yayınlanmıştır.
Meşrutiyet dönemi teb'asından bir kısmının Cumhuriyet'e karşı olmaları anlaşılabilir. İnsanları sevdikleri, alıştıkları hayat tarzından koparmak kolay değil.
Cumhuriyet çocuklarının Cumhuriyete karşı olmaları ise anlaşılamaz.
Bugün, Cumhuriyet'in ilân edildiği gün, dünyaya gelenler 76 yaşında ak-pak saçlı büyük babalar. Onların veya sonraki nesillerin cumhuriyet düşmanlığı olabilir mi?
Mümkün görmüyoruz.
Buna rağmen, bir kısım kimseler, ülkede Cumhuriyet düşmanlarının varlığına inanıyor.
Bunları ikiye ayırabiliriz:
Birinciler; o düşmanların var olduklarına samimiyetle inanıyorlar. Ne yaparsınız; bir inançtır. Bir gün yanıldıklarını anlayacaklardır. Mes'eleyi zamana terk etmekten başka çıkar yol yok.
İkincilerse Cumhuriyet'e karşı düşmanlar çıkartmaktan rant elde edenler.
Bunlar samimiyetsizdir.
Cumhuriyeti değil, menfaatlerini sevdiklerinden ortalığı fitne ateşine verirler.
Gürültüleri fazladır.
Öyle bile olsa toplum, artık böyle gürültülere, hayali düşman senaryolarına, hayali hainlerin varlığına inanmıyor.
Niçin?
Toplum, kendisini sahiplenmek, yönetmek, yönlendirmek isteyenleri aşmış durumda da ondan.
Cumhuriyet nedir?
Bir devlet şekli...
Türk milletinin belirgin hususiyetlerinden biri teşkilatçı olmasıdır. Bu ruhla tarihin derinliklerinden beri hep ve daima devlet sahibi olmuştur. Bu devletlerin bazısı Hakanlık, bazısı Hanlık, bazısı Sultanlık, biri Padişahlık sonuncusu da Cumhuriyet'tir... Devlet, devam etmiş, onun yönetim şekli değişmiştir. Osmanlı bile kendi içinde kaç türlü idare şeklini aldı.
Beylik dönemi, Fetret Dönemi, İmparatorluk dönemi, Tanzimat Dönemi, Monarşik dönem.
Cumhuriyet devri de öyle. 
İlk zamanlarda demokrasi yok. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Fırka tecrübeleri ile Cumhuriyet Halk Fırkası'na rakipler getirilerek çok partili hayata geçilmek isteniyor. İsmet İnönü'nün Fethi Okyar muhalefeti Serbest Fırka'nın kendini feshetmesi ile bitiyor ve tâ 1945/46'lara kadar Tek Parti Rejimi sürüyor. 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de 28 Şubat'ta "Ara Rejimler" yaşanıyor.
Dememiz o ki insanın olduğu yerde hayatın dalgalanmaları kaçınılmaz.
Bugün kimsenin Cumhuriyetle bir alıp-veremediği yok.
İnsanlar, demokrasinin yerleşmesini bekliyorlar. Demokratik hayatın olanca nimeti ile hükümran olmasını istiyorlar.
Bir düşününüz...
Atatürk'ün önderliğinde ilk Meclis'in kabul ve ilan ettiği Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki nüfusumuz ne kadardı? 13 milyon.
Bir tek sanayi malı imal edebiliyor muyduk? Hayır.
Zaten sanayi inkılabını gerçekleştiremeyip zayıf düştüğümüz için imparatorluğu kaybettik.
Bugünse -hamdolsun- denizaltılar, F-16'lar yapıyoruz.
Ülkenin önemli bir bölümü çevre yolları ile birbirine bağlandı.
Daha mühimi iletişimde çağ atladık. 
Haberleşme uydumuz var. Yakında uydularımız olacak. 20 yaşında telefonla tanışan neslin çocuklarının cebinde konuşan harikalar ötüyor.
En mühimi ise orta ve yeni nesil vatandaşlarımız internetle iç içe. Çok kanallı, çok kablolu televizyonlar, dünyaya yarım saatte bir pencereler açıyor. Her yıl yerli-yabancı yüzbinlerce kitap satılmakta. Üniversiteler, 71'i buldu. Bunların üçte biri vakıf üniversitesi. Yaşı 30'un altındaki gençlerin ekseriyeti ikinci bir dil biliyor.
Bırakınız bu insanların yakasını artık.
76 yıldır sahte cumhuriyetçilikle bu milletin, bu devletin kanını iliğini sömürdünüz.
Yetmedi mi?
Bırakınız bu milleti "cumhuriyet dostları-cumhuriyet düşmanları" diye ayırmayı.
Kim bunlar? Kendilerini sözümona "en cumhuriyetçi" olarak sunan ekalliyette kalmış dinozorlar.
Bugün bu topraklar insanın ideali, bir kenarından yakaladığı çağı topyekûn ele geçirmektir. Onlar, dünya ile iç içe yaşıyor.
İç barışı bozan, her hareket ve her söz Türkiye'ye vurulmuş bir darbedir.
Tansiyon çok yükseltildi. Bu kargaşa, Türkiye düşmanlarına fırsatlar vermekte.
Vatandaşın da her kesim aydınının da bakışları yarınlara dönük:
Hedef, 2023'ün Türkiyesi'ni dünyanın ilk 10 devi arasına katmaktır.
Bu da barışık, huzurlu, geçimli Türkiye ile olur.
Bugünden itibaren her davranışımızı yeniden gözden geçirerek Cumhuriyet'in 100. yılına; 2023'e hazırlanmalıyız.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.