İCRAAT HÜKÜMETİ

A -
A +
Türkiye'nin Cumhuriyet dönemi  65. Hükümeti açıklandı. Yüksek muvaffakiyetler dileriz. Hükümetlerimizin başarısı devletin ve elbette milletin başarısıdır.
Kabine, bakanlar itibariyle tahlil edildiğinde, önceki dönemi yok farz eden, küçümseyen, karalayan bir anlayışla teşkil edilmediği görülüyor. Tabiatiyle değişiklik olacaktı. Vaki değişiklik, o tabiî çerçevede gerçekleşmiş oldu. Bazı Bakanlar yerinde kaldı. Bir kısmı ilk defa kabineye girdi. Bazıları önceki Hükümetlerde bakandı, tekrar bakan oldular. Bazıları, yer değiştirdi.
Başbakan Binali Yıldırım'a yeni vazife tevdi edildiğinde kendisi için "İcraat Adamı" dedik. İcraat adamı olup olmadığı yaptıklarıyla  belli. AK Parti iktidarlarının en büyük iki icraatı, ulaştırma ve sağlıkta oldu. Bunları yapanlardan biri bugün Başbakan, diğeri tekrar Sağlık Bakanı.
At binicisine göre kişner. Bu kadronun sür'atli bir icraat Hükümeti olması beklenmekte. Binali Bey, şimdi daha yakından takip ediliyor ki bir halk adamı. Kendine has konuşması, tevazuu, nüktesi, hazır cevaplılığıyla halktan biri.
Yaptıkları "mega" sözüyle dile getirilmekte. Buna rağmen O'na "düşük profilli" imajı yapıştırmaya kalkışmak çirkin bir iftiradır. O nasıl tezattır ki bir insanın yaptığı eserler "mega" boyutunda olacak fakat kendisi düşük profilli sayılacak. İnsaf fukarası biri ortaya bir "düşük profil" lafı attı, bir çok fikir zavallısı da bu uydurma lafa yapıştı.
Bazıları da Binali Yıldırım'a "Başbakan" değil, "Başkan Yardımcısı" demekteler. Çok yanlış değil, belki erken telaffuz edilmiştir. Zira şimdiden itibaren Türkiye, "Partili Cumhurbaşkanlığı" dönemine girmiştir. Bu geçiş dönemi için anayasada değişiklik yapılacak, daha sonra yeni bir anayasanın inşasıyla birlikte Başkanlığa geçilecektir. Bu yeni dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı daha fazla icranın başında göreceğiz. Binali Yıldırım'ın unvanı Başbakan olsa da fiilen Başkan Yardımcılığı yapacaktır...
Unvanlar, birer vesile ve vasıtadır. Aslolan milletin refahı ve devletin itibarıdır. Kişi başına millî geliri 10 bin dolardan yukarı çıkartmayan bir parlamenter sistem neden ideal olsun? Kişi başına millî geliri 20 bin dolara çekebilen, Türk ekonomisini 10. büyük güç hâline getirip ülkeyi 2023 Büyük Türkiye hedefine taşıyacak Başkanlık rejimi neden kötü olsun?
Vatan Caddesinin yapılmasına, Boğaz Köprülerinin yapılmasına, Marmaray'ın yapılmasına, dünyanın en büyük hava limanının yapılmasına.... karşı çıkanlar, şimdi de Başkanlığa karşı çıkmaktalar.
İsveç krallık, Japonya imparatorluk, ABD Başkanlıktır. Bunlar ve benzerleri refahta yarışıyorlar. Bilgi çağı ötesindeler.  
Bir çok beşinci dünya ülkesi ise "demokratik cumhuriyet"tir. Halbuki onlar, bu parlak tabirlere rağmen ne demokratiktir, ne cumhuriyettir. Halkı sömürülen, kendileri başkalarına el açan zavallı devletlerdir. Bu ülke de o derekelere düşürülmüştü. Bakanlarımızın 1 milyon dolar için Lüksemburg gibi bir mahalle devletinin kapısında beklediği günler çok eski değil.
Şimdi ise her gerçek bir yana, geldiğimiz manzara şudur. O manzara yoğun gündemden dolayı gözden kaçmış olabilir. Biz, gördük, iftihar ettik ve naklediyoruz:
İnsaniyet Zirvesi katılımcısı devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar aile fotoğrafı çektireceklerdi. Bütün herkes yerlerini aldı. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon onları denetliyordu. Herkes tamam olunca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın odasına giderek hazır olduklarını haber verdi. Bunun üzerine sn Erdoğan geldi ve çekimler yapıldı.
O ân sanki tarihin dirilişi yaşanıyordu.
Ortada bir diriliş hareketi var.
Emanet, sn Yıldırım'a verilmekle ehline verilmiştir.
Ehil ve sâdık ve çalışkan.
Yarının bugünden güzel olacağı ümidindeyiz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.