AP, AKIL TUTULMASI YAŞIYOR!..

A -
A +
AP/Avrupa Parlamentosu, 751 sandalyeli bir Avrupa meclisidir. Birliğe üye 28 devleti teşkil eden 450 milyon nüfusu temsil eder. Parlamentonun merkezi Strazburg. Siyasi gruplarla komisyonların merkezi ise Brüksel.
AP'nin mevcut başkanı Martin Schulz, 1 Temmuz 2014'ten beri işbaşında. Şu günlerde bu başkanla aramız pek hoş değil. Bir meclis başkanı, tarafsız olması gerekirken Türkiye aleyhine beyanatlar verme gibi konumunu sarsıcı sözler etmekte. Bu da zaten inişli-çıkışlı, zaman zaman  gerginleşen Türkiye-AB münasebetlerini daha bir zora sokmaktadır.
Sn Schulz, idaresindeki AP ile grup ve komisyonlar PKK/PYD, DHKP-C, FETÖ örgütleri için uğrak yerine dönmüş vaziyette. Onlara konuşmalar yaptırılmakta, flama astırılmakta, konferanslar verdirilmektedir.
Bilindiği gibi AB/Avrupa Birliği ile bir vize müzakeremiz var. AB üstelik tarih de vererek Türk vatandaşlarının AB'ye mensup ülkelere vizesiz gireceği taahhüdünde bulunmuştu. Verdikleri tarih, Mart-Mayıs 2016 gibi idi ama doğrusu bu vaad bizim kamuoyu nezdinde pek inandırıcı görülmedi. Nitekim şartlar, milletimizi haklı çıkarttı. AB, keçiboynuzu kemirme üslubunda devam ederken nihai cümle AP başkanından geldi. Martin Schulz aynen şöyle diyor:
-Avrupa Birliği Komisyonu'nun "vize serbestisi" müracaatını masamda tutarak parlamento komisyonlarına havale etmedim.
Bu cümle, belki, işin safahatı hakkında bir malumattır. Aşağıda okunacak devam cümlesi ise sorumsuzca fütursuzluk ihtiva etmektedir:
-Türkiye, terörle mücadele kanunlarında bir reform yapmadığı müddetçe AB için vizelerin kaldırılması süreci devreye girmeyecektir!..
İnsan, hakîkaten okuduğuna inanamıyor. Terör örgütlerini bağrına basan bir kuruluş, o marifeti yetmezmiş gibi bir de Türk mevzuatının iş göremez hâle getirilmesini talep etmektedir.
Bu çatık kaş edalı Avrupalılar, acaba o terör örgütleri, bebek, çocuk ve kadınlar dâhil sivilleri öldürürken ne yapıyorlardı, ne yapmaktalar? 15 Temmuz darbecilerine karşı tek laf ettiler mi? Hayır, onları kınamadılar ama bir ana kuzusuna gösterilen şefkati göstermekten geri kalmadılar. Eksik bıraktıkları bir şey var o da bu  terör örgütlerini madalya ile taltif etmemeleridir.
Vaktiyle idam cezasının kalkması için de benzer baskılar yapılmıştı. Devrin idaresi, baskılar üzerine bu talebi, TBMM'ne getirdi, idam cezası TCK'dan çıkartıldı. Vaki tasarruf, Türkiye'ye hiçbir menfaat temin etmediği gibi bugün o boşluğun doldurulması zımnında bir sıkıntı da yaşanmaktadır.
Son söz şu olabilir:
-Debreli Hasan gibi atmak, Martin Schulz'a yakışmıyor. O makam, derli-toplu ve mes'uliyyet hissiyle, insafla, vicdanla konuşmayı icap ettirir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.